• homeros'un odysseia'sının modern bir uyarlaması olan, coen biraderler'in 2000 yılında çıkan filmi.

    --- spoiler ---

    film, odysseia ile birçok benzerlik taşımaktadır.

    filmin başındaki müzlere yakarış, odysseia'nın ilk satırlarıdır.

    george clooney'in canlandırdığı ulysses karakterinin ismi, odysseus'un latince karşılığıdır.

    ulysses de odysseus da yalnız değildir. ulysses'in delmar ve pete adında arkadaşları vardır, odysseus'un da adamları vardır.

    ulysses everett, bu arkadaşları ile hapisten ve peşlerindeki kanun adamlarından kaçarken; odysseus da kalipso ve çeşitli yaratıklardan kaçmaktadır.

    ulysses ve arkadaşları hapisten kaçtıktan sonra demiryolunda kör bir kahinle karşılaşırlar. kahin, ulysses'e aradığı hazineye ulaşamayacağını söyler. odysseia'da ise teiresias kör bir kahindir ve odysseus'a evine dönmesinin uzun yıllar süreceğini anlatır.

    odysseus'un adamları helios'un sığırlarını öldürür ve zeus'un yıldırımlarıyla cezalandırılır. benzer şekilde, azılı hırsız bebek yüzlü george nelson da ineklerden nefret ettiğini söyleyip inek sürüsüne ateş açar. filmin sonlarında, elektrikli sandalyeye götürüldüğünü söylediği ve neşeyle "parmak uçlarımdan yıldırımlar çıkacak" diye bağırdığı bir sahne vardır. bu esnada ardındaki öfkeli kalabalık ona inek katili diye bağırır.

    ulysses ve arkadaşları, nehirde çamaşır yıkayan kadınlar tarafından adeta büyülenirler. benzer şekilde, odysseus'un adamları da sirenler'in söylediği şarkılarla büyülenir.

    big dan tek gözlüdür. cyclops da tek gözlüdür.

    homeros'un kör bir ozan olduğu rivayet edilir. bu sebeple kör radyocu adamın homeros olduğu da söylenebilir.

    odysseus'un oğlu, ulysses'in kızları babalarının öldüğünü düşünmektedir.

    odysseus'un eşinin talipleri vardır, ulysses'in eşinin de bir talibi vardır. odysseus'un oğlu babasına bu taliplerden bahsederken, ulysses'in de kızları annelerinin talibinden bahsederler.

    --- spoiler ---

    ülkemizde bilinen adıyla neredesin be birader’i, henüz küçük yaşlarımdayken odysseia'dan ve odysseia ile ilişkisinden haberim yokken izlediğimde bana büyük keyif vermişti. yakın bir zamanda tekrar izlediğimde, filmin başında da belirtildiği gibi
    odysseia uyarlaması olduğunu öğrendim. aslında film izlerken genellikle 'şu şunu sembolize ediyor' gibi yorumlarla vakit geçirmeyi sevmem ama merak edip biraz araştırma yaptığımda, bulduğum bazı benzerlikleri yazmak istedim. filmi, bu benzerlikleri kurmadan da izleyenler oldukça keyif alabilirler. ancak, malum ortamlardaki berbat altyazılarla bu keyifli deneyim ne kadar kolay olur bilemiyorum.

    edit: debe için teşekkürler.
    altyazının kötü olduğunu düşündüğümden ötürü birkaç yıl evvel kendim çevirmiştim ama herhangi bir yere yüklememiştim. kısmet bugüneymiş.
    altyazı bağlantısı

    edit2: bazı düzenlemeler.
  • george clooneyin ayhan ışıka en çok benzediği filmi. *
  • yakın zamanda tekrar izlediğim sinema filmi. vizyondayken babamla izlemiştim. hatırlıyorum bu film pokemon sinema filmi ile aynı zamanda çıkmıştı ve babam beni pokemon filmine götürecekken son anda buna sokmuştu. bu film hakkında hatırladığım bir diğer şey ise arınma sahnesiydi. film arasında bu üç suçlu arkadaşın günahlarından arınma sahnesi hakkında babama bir soru sordum ve bütün sinema salonu bu konu hakkında yorum yapmaya ve birbiri ile sohbet etmeye başladı. sanırım eskiden sinema salonları böyleydi. benim için etkileyici bir sahne olmuştu hiç unutmadım o sahneyi. bunun bir diğer örneğini vizontele filminin arasında bu film hangi ülkede çekilmiş diye sormamla yaşamıştık. yine bütün salon bir çocuğun böyle bir soru sormasının ne anlama geldiği hakkında sohbet etmeye başlamıştı. anlatacaklarım bu kadar teşekkürler.
  • anadili ingilizce olanların dahi anlamakta zorlanabileceği yerleri var. seneler sonra tekrar seyrettiğimde farkına vardım ki çevirmenlerin hakkını vermesinin teknik olarak imkansız olduğu kelime oyunları ve deyimlerle doluymuş. eğer altyazıdan ya da dublajdan takip etmişseniz, ister istemez hoşaf karşısındaki eşek pozisyonuna düşüyorsunuz. sanki coenler mükellef bir sofra hazırlamış da sadece ekmekle sudan almamıza izin veriliyor gibi...
  • ulysses everett mcgill (clooney) markette karisi penny'yle (hunter) kar$ila$ir, tarti$maya ba$larlar:
    penny: vernon here's got a job. vernon's got prospects. he's bona fide. what are you?
    everett: i'm pater familias .

    (bkz: dev hukuk hizmeti)
  • gordugum en iyi uyarlamalardan biri. kanimca odyssey'i en iyi benimseyenler arasindadirlar coen kardesler. baska turlu bu mukemmel sarkastik bakis acisi olamazdi diye dusunuyorum. olaylara absurd sekilde yaklasim kesinlikle sahane. bazi olaylarin kitaba gore tumden ters olmasi(penny'nin mukemmel sadik bir ev hanimi yerine yeni bir koca bulmak icin can atmasi bu sebeple cocuklara "babaniz oldu ben yine evlenicem" demesi, tek oglan cocuk yerine birkac tane kiz cocuk olmasi, vs..) super bir perspektif, oyle ki kitabi okuyup benimseyenler kanimca asil bu abes tersliklere gulmustur. ayrica zenci elemanin ruhunu satmis olmasi ile yapmaya calistiklari gonderme bence james browndur(zencinin yasadiklari james brownun hayati ile ayni).mukemmel bakis acilari, mukemmel oyuncular, mukemmel yonetmenler, kisacasi ustune tanimadigim mukemmel bir komedi.
  • filmde coen kardeşler homeros'un odysseia destanindan esinlenerek 1900'lu yillarin basinda amerikada gecen bir hikayeyi işlemişler, oncelikle konu alinan efsaneyi hatirlatacak olursak:
    odysseia da truvali bir sigir cobani olan genc delikanlimiz paris, truvali helen'i aphrodite'in yardimi ile kacirir (bu başka bir hikaye başka bir yerde anlatilmali) ve bu olay sonucunda truva savasi cikar bu savasa katilmak zorunda kalan odysseus genc karisi penelope ve tuyu bitmemis oglu telemakos'u birakarak savasa gider. odysseus zeki bir planla savasin kazanilmasini saglar*. fakat bu olaydan sonra kici kalkan esas oglanimiz odysseus tanrilara meydan okur ve bunun sonucu olarak asla evi olan iteka'ya dönememekle lanetlenir. bundan sonra esas adamımız denizlerde sürüklenir, tüm gemilerini ve adamlarini kaybeder, 7 yıl su perisi kalypso'nun adasinda tutsak kalir (nasil tutsakliksa) bu arada evde kalan guzel karisi penelope'nin kocasinin oldugunu soyleyen talipleri ortaya cikar. bu talipleri kanunlar nedeni ile kovamaz ve içlerinden birin seçmesi istenir fakat o kocasının olmedigine inanmaktadir bir kilim ormeye baslar kilim bittiginde kocasi donmemisse taliplerden birini sececegini soyler. ama gunduzleri kilimi orerken geceleri gizlice orduklerini soker.
    sonunda hala onu seven tanrica athena diger tanrilari ikna eder. odysseus biraz daha macera yasiarak evine doner karisini taliplerini ogluyla beraber oldurur olay sonuclanir.
    odysseia bir yolculugun hikayesidir, coen kardeşlerin "o brother where art thou" suda buna benzer bir yolculugu anlatir, buradan filmin tum sevenlerine dapper dan'li gunler dilerim.
  • grammy ödüllerinde ilk kez yılın en iyi albümü ödülünün bir film soundtrack'ine verilmiş olmasıyla da göze batan bir filmdir.
  • cok guzel bi film.ben cok begendim.herkes izlesin.muzikleri cok sahane.
    (ne o kelime, cumle kalabaligi mi beklediniz.yok o kadar iste, hadi yallah)
  • bir film nasil muzik uzerine kurulur, muzikle nasil bir film cekilir gosteren film. ders olarak okutulsa yeridir. filmden muzikleri cikarin filmin yarisi gider. ama bunu filmi ilk izlediginizde pek farketmezsiniz cunku izlendikce guzellesen filmlerden biridir.

    soundtrack'i poker gecelerinin degismez fon muzigidir. hele ki 'down to the river to pray'i soyleyen alison krauss'in sesiyle kendinizden gecersiniz.
hesabın var mı? giriş yap