• ingilizce'ye çok benzeyen, almanca'ya da yer yer benzer kısımları bulunan; kuzey cermen dil ailesine mensup, soğuk iskandinav coğrafyasında vikinglerin torunlarının konuştuğu bir dil. norveççe'nin ingilizce'ye ne kadar benzediğini örneklerle açıkladığım entryler için:

    (bkz: #89491286) (bkz: #107636747) (bkz: #91099968)

    avantajlarına gelirsek; ingilizce bilen birine öğrenmesi çok kolay. sözcük dizilimi, zaman kuralları neredeyse aynı ve benzer sözcük sayısı bir hayli fazla. en zor kısmı ise konuşulan norveççe'yi anlamak. norveç içerisindeki yerel aksanlar dahi insanları bıktıracak seviyedeyken bunun böyle olması aslında çok şaşırtıcı değil. bunun sebebi de insanların dağlık (fjell) ve fjordluk bir coğrafyaya dağılmış olması ve aralarındaki ileitşimin dönem dönem kesintiye uğraması olarak açıklanıyor. bir "ben" demenin "jeg, jag, eg, æg" gibi türlü biçimleri bulunan bir dilden bahsediyoruz. ülkenin adı bile iki farklı yazım sistemi olan bokmål ve nynorsk sistemlerinde "norge" ve "noreg" diye değişiyor.

    aynı aileye mensup kuzen dillerine bakacak olursak:

    - danca: yazılış olarak %90 aynı ancak konuşma olarak bir o kadar farklıdır. iyi derecede norveççe bilip danca roman okuyabilirsiniz ancak københavn'a gidip insanlarla anlaşmanız pek kolay olmayacaktır.

    - isveççe: yazılış olarak norveççe ve dancadan farklı olsa da konuşulan isveççeyi anlamak norveççe bilen biri için daha kolaydır. bir noktaya kadar kolayca iletişim kurulabilir. basit seviyede kitap veya gazete de okunabilir.

    - izlanda dili vb ile pek bir ilgisi kalmamıştır, hiçbir şey anlaşılmaz. izlandaca old norse / vikingçeye yakınken, norveççe başta da belirttiğim üzere ingilizceye benzemektedir.

    nasıl öğrenirim?

    bir dili öğrenmenin tabi en iyi yolu kursuna kayıt olmaktan ve native konuşan birisinden öğrenmekten geçer. ancak malum hem karantina dönemi hem de noveççe kursunun heryerde bulunamamasından ötürü kendi kendine öğrenme yolu da gayet seçilebilir.

    norveççe harflerin okunuşu :

    - ø: bildiğin ö. hatta isveççe'de direkt ö olarak geçer.
    - å: bu da o. o zaten varken niye bu var derseniz o bazı yerde u okunuyor.
    - æ: bu ses türkçe'de yok. ama ingilizce'de "bad" derken çıkan a-e karışık sesine benziyor.

    okuma ve yazma ve gramer için kaynak kitaplar:

    - på vei: sizi a0'dan alır a2 seviyesine kadar getirir. tekstbok ve arbeidsbok olmak üzere iki kitaptan oluşur. çoğu kursta da zaten başlangıç kitabı olarak bu kullanılır.

    - stein på stein: sizi a2'den alır b2'nin giriş kapısına kadar getirir. ancak b2 çok kapsamlı bir seviye olduğundan onu tamamen kapsamaz. ilk kitaba göre daha zor ve gelişmiş bir kitaptır, ilkini bitirmeden buna geçmeniz tavsiye edilmez.

    her iki seri de online pdf olarak bulunabilir diye tahmin ediyorum.

    online kaynaklar:

    - dulingo: duolingo'da norveççe için çok kapsamlı ve uzun dillere destan bir dil ağacı var. bazen sıkıcı ve tekrara düşen yanları olsa da kitaplardan öğrendiğinize destek olarak çok faydasını görürsünüz. gramer konusu ve durum konuları olarak çeşitli modüller mevcut.

    - burada yine duolingo'daki yetkin kişiler tarafından hazırlanmış güzel bir rehber / cheat sheet mevcut. dilin temellerini not etmek için kullanışlı bir kaynak.

    - ntnu: norveç bilim ve teknoloji ünversitesinin a1 ve a2 seviyelerinde bedava online materyali var. linkini burada paylaşıyorum, mutlaka bitirilmeli. duolingo'dan daha faydalı diyebilirim.

    - google translate: bunu niye kaynak olarak veriyorsun diyenler olabilir, ancak yanılgı olmasın google'ın translate hizmeti ingilizce-norveççe arasında mükemmel işliyor. deyimlere kadar çoğu zaman çevirebileceğiniz aklınızda olsun diye bunu da buraya bırakıyorum.

    - udemy: bir şekilde udemy'ye erişiminiz varsa burada da çatlak bir norveçli profesör var ve gramerden ziyade telaffuz anlatıyor. müthiş anlatıyor, zaten 2 saatlik bir kurs yanılmıyorsam, aratıp mutlaka sertifikanızı alın.

    - skapago: burada çeşitli norveççe kaynakların yanı sıra haftalık toplanan bir online dil kafesi de mevcut. zoom kullanarak bağlanıp konuşabilirsiniz, norveççe bilen bir moderatörün olduğu rahat bir ortam var.

    online medya:

    - klar tale: bu sitede güncel haberler çok basit norveççe ile yayınlanıyor. a1 seviyesine mazhar olan arkadaşlar artık buradan haber okumaya başlamalı, dünyanın nabzını norveççe tutmalı.

    - nrk radio: nrk norveç'in trt'si. haberler ve benzeri yayınlardan ziyade envai çeşit radyosu gün boyu iş yaparken ve çalışırken arka planda dinlenmeli. büyük ihtimal b1'e gelene kadar pek bir şey anlamaycaksınız ve norveççe'nin sabırlı olmanız gereken kısmı tam da burası. dil anlaşılmıyor. bunun için ne yapıyoruz? bol bol nrk dinliyoruz. telaffuzu enerko.

    - skam: sözlükte de başlığı olan norveç gençlik dizisi. en başta izlemenizi tavsiye etmem çünkü altyazılı dahi bir şey anlamanız mümkün değil, gençlerin çok hızlı ve argo konuştuğu tamamen günlük hayat norveççesi kullanılan bir dizi. e neden öneriyorsun derseniz, norveç'in son yıllarda yaptığı en iyi iş olarak anılıyor. kültüre aşinalık açısından izleyebilirsiniz.

    - kompetanse norge: burada norveççe a1-b2 arası seviye testleri bulunuyor. ancak norveçliler gibi son derece ciddi ve soğuk bir site. en az a1 seviyesini bitirmeden uğranmamalı.

    - verdens gang: nam-ı diğer vg. norveç'in tabloid şeklinde haber sitesi. yazıdan çok resim olsa da ve ileri seviyede norveççe kullansa da ara ara gelişmeleri takip etmek ve seviyenizi test etmek için bakabilirsiniz.

    - r/norsk: norveççe hakkında fikir ve bilgi edinebileceğiniz bir sub-reddit topluluğu.

    son olarak pratik kendi önerilerim:

    - öğrendiğiniz norveççe kelimeleri türlerine göre kaydettiğiniz bir excel tutun. bu size bir çok konuda referans olacaktır.

    - alışveriş listesi, günlük ve hedefler gibi şeyleri not alıyorsanız bunları sözlük yardımıyla norveççe yazmaya çalışın. özellikle alışveriş listesi en kolayı, bununla başlayabilirsiniz.

    - çok kullanılan bazı kalıpları yazıp öğrenmeye çalışın.

    - bilen biriyle veya sizin gibi öğrenen biriyle konuşun veya yazışın.

    - kendi kendinize konuşun ve bir durumu açıklamaya çalışın. kendinizi tanıttığınız standart cümleleri bilin. kendiniz hakkında konuşmaya her zaman hazır olun.

    - haber izlemek olur, radyodan sohbet dinlemek olur, sürekli norveççe dinleyin.

    biraz uzun olsa da umarım faydalı bir yazı olmuştur. herhangi bir sorunuz veya kafa karışıklığı olursa zaman buldukça yazmaya çalışırım. bol şans! / lykke til!
  • bu dil için okuduğum enteresan bir yorum: valla allah kolaylık versin birader.kulağa "brüm grüm gram drüm" diye gelen bir dil öğreniyorsun. bir bakıyorsun karşında inci gibi bir hatun. ama ağzını bir açıyor, pancar motoru gibi ses çıkarıyor eheh
  • norveçli kız arkadaşıma anadilinde "denizin buz gibi soğuk sularından gelen yarrak" demek için öğrenmeye başladığım ancak bende kısa zamanda bir tutku haline dönüşen vasat dil. norveççe bilmeyen birine sırıtarak norveççe "götün güzelmiş tatlım" demenin hazzı hiçbir şeyde yok.
  • zamanında kafayı black metal'le bozduğum için epey ilgi duyduğum bir dildi. hatta abim sağ olsun norveççe sözlüğü almıştı bir tane, içinden kanlı vahşetli kelimeleri bulup kendime nick yapıyordum. pü allah belamı. o ne dandik yıllardı yarabbim. mayhem dinleyip teravih namazına gittiğim olurdu. ama yine de aklımda bir sürü şey kalmış.

    (bkz: vemod og skam)
  • simdi, ruyalarinda norvecli kizlarla sevisenlere yardimci olalim ki, en azindan ruyalarinda biraz iletisim kurabilsinler:

    "den kuken som kommer fra det iskalde vannet i havet".

    simdi kelime kelime ingilizceye cevirelim ve diller arasindaki benzerligi inceleyelim:

    "the cock that comes from the ice-cold water of the sea"

    goruldugu gibi, kelimelerin yerlesimi bakimindan neredeyse hic fark yok. gelin simdi gercek dunyaya geri donelim, ayaklarimiz biraz yere bassin, verilen diger ornegi inceleyelim ve o ornek uzerinden baska iklimlere yelken acalim:

    "jeg snakker ikke norsk. jeg kan ikke knulle." (i don't speak norwegian. i can't fuck)

    simdi bu iki cumleyi manali bir sekilde birbirine baglayalim:

    jeg snakker ikke norsk, derfor kan jeg ikke knulle (i don't speak norwegian, therefore i can't fuck)

    birsey oldu orada, degil mi? bir takim belirtecler, yardimci fiiller yer degistirdi. dur dahasi var:

    for at jeg ikke snakker norsk, så kan jeg ikke knulle (for i can't speak norwegian, i can't fuck)

    gordugunuz gibi, cumle yapisi ingilizce ve almanca'ya ilk bakista benzese de, az biraz detaya inildiginde farklilasmalar ortaya cikiyor. bunun gibi yuzlerce farkli detaya simdilik deginmiyorum. diyecegim odur ki:

    1) ingilizce veya almanca bilen birisi rahatlikla ogrenmeye baslayabilir, sonrasi biraz kanirma gerektiriyor maalesef.
    2) ruyalarinda norvecli kizlara yuzelli metre uzaktan ilan-i ask ederek mutlu olan arkadaslara bilhassa basarilar diliyorum.
  • el derisinin çatlamasını tanımlayan 100'e yakın farklı kelimeye sahip dil
  • %75 ingilizce %25 almanca olan dildir. zor kisimlari almancadan gecmedir, artikeller gibi. kolay kisimlari ingilizceyle benzesir, hatta ingilizceden daha kolay yanlari vardir. zamanlar ise ingilizceyle ayni, soyle bir ornek verelim:

    - i have -> jeg har
    - i had -> jeg hadde
    - i have had -> jeg har hatt

    norvecceyi ogrenirseniz bonus olarak yaninda yazili dancayi ve konusulan isvecceyi anlama ozelligi de yaninda gelir. zor yani ise, bunlari anlarken norvecin kendi icerisindeki bazi lehceleri anlayamayabilirsiniz :/

    we like norwegian! -> vi liker norsk!
  • dinlemesini ve konu$maya calismasini en cok sevdigim, cok eglenceli ve dunyanin ogrenilmesi en kolay dili. aksan olarak keyifle sarki soyleyen bir insaninin tinisini andirir. germen dili olup dogu iskandinav dil toplulugu obegindedir. danca ve isvecce ile yakin akraba, izlandaca ve faroece ile tarihsel olarak uzaktan akrabadir.
    tarihi surec icerisinde halk dili ile kraliyet dilinin daha dogrusu dancanin etkisinde kalinarak konusulan dilin ayrilmasindan dolayi norvecce su anda nynorsk (yeni norvecce) ki bu 1890li yillarda standart olarak yazilmaya baslanmistir ve bokmål (kitap dili) olarak ikiye ayrilir. nufusun %20-25lik bir kismi nynorsk kullanirken digerleri bokmål kullanir. nynorsk daha cok ulkenin batisinda ve ic bolgelerinde yaygin olarak konusulur. bokmål ise guneyde yani danimarkaya yakin bolgelerde konusulmaktadir. fakat entellektuel cevrelere girmek isteyen ya da sehirlerde yasayan norvecliler bokmål konusmaktadirlar. diger iskandinav dillerine kiyasla yoresel siveler norveccede buyuk bir onem kazanir ve daha rahat bir sekilde kullanim alani bulmaktadir.
  • türkçe gibi bişey sanki.

    cnbc-e'de şu dakikalarda yayınlanan film sanırım bir norveç filmi, iki çocuk ellerinde norveç bayrağı sallıyorlardı.
    eğer bu film norveççe ise, yau sürekli türkçeymiş gibi geliyor bana. ses tonları, vurgular, sesler...

    yani ingilizler'in no, fransızların -ique, almanların -ch, italyanların -etto tonlamaları filan belli ediyor konuştukları dili ama bunların öyle bir şeyi yok. zaten norveçliler türkmüş.
  • norwegian university of science and technology* web uzerinden bedava baslangic dersleri sunuyor. sakir sakir konusturmasa da bir merhaba nasilsin dedirtir. burdan sonraki adim alanya, oba, mahmutlar. ordan da direk oslo*.
hesabın var mı? giriş yap