• sahaflık etiğini bilen, müşterisine sahip çıkan site.

    akademik bir çalışma için belli konuda kitapları topluyordum. eledim, inceledim, kitapların tamamını almak için minimum (2) kargoya bölecek şekilde ayarladım. ilk sahafın kargosu hemen geldi. ikinci sahaf (x sahaf diyelim) mesaj attı: falanca kitap yok. yine de gönderelim mi?

    kitabın eksik olması kötü çünkü tematik bir sipariş veriyorum. sonradan o kitabı tek başına sipariş etmek zor. üstelik bu kitabın yokluğu nedeniyle kargo ücretsiz olmaktan çıkacakmış, kargo ücreti de ödemem gerekecekmiş. ya da aynı fiyata başka bir kitap alacakmışım.

    x sahaf'a, aldığım şeyin elma, armut olmadığını, kitap olduğunu (aynen bu şekilde) ifade ettim. cevap gelmedi.

    bunun üzerine nadirkitap yetkilisine ulaştım. hemen döndüler. sahaf adına özür dilediler. eksik kalan kitabımı başka bir sahaftan (y sahaf diyelim) bulmuşlar. onu da ücretsiz elime ulaştıracaklarını söylediler.

    üstelik, üstüne para verecek oldular. kitap, y sahafta x sahaftakinden daha ucuzmuş. aradaki farkı iade edebiliriz dediler.

    teşekkür ettim. gerek yok dedim. donanımhaber ölücüsü değiliz. o paraya o kitapları alacaktım ve almış oldum.
  • eskiden çok sevdiğim ve sürekli alışveriş ettiğim e-sahaftı. ama bünyelerinde barındırdıkları esnaf zihniyetli değil yavşak zihniyetli bazı satıcılardan dolayı artık buradan kitap almıyorum. şöyle ki en son alışverişimde 1971 basım bir çizgi romanı aldım ve onun yanında 6 adet kitap daha . sipariş verdikten sonra satıcı beni aradı ve " kusura bakmayın o kitabı bulamadım muhtemelen satmışım ama sistemden düşmemişim " dedi. hafiza-i beşer nisyan ile maluldür diyerek pek önemsemedim ve diğer kitapları yollamasini rica ettim. geri kalan kitapların da 3 tanesi gelmemişti ama enteresan bir şekilde ben kitap gelmedi diye beyan etmeme rağmen para satıcının hesabına aktarıldı... her neyse bunu dert etmedim , benim üzüntüm o çok istediğim kitapların gelmemesiydi. başka satıcıdan bulacağımın ümidiyle yine aynı sitede dolanırken aynı çizgi romanı sadece 5 gün sonra aratinca buldum , ha tamam buradan alayım deyip sepete attıktan sonra bakayım satıcı kimmiş dedim ve aa evet aynı satıcı . bana " onu satmışım kusura bakmayın" diyen adam bu sefer aynı kitabı benim ilk baktığım zamanki fiyatın 8 katına satıyordu. aynı kitap . bu şark kurnazlığı filan değil bu bildiğin alçaklık .
  • benim de aralarında olduğum binlerce sahafın/eski kitapçının gelir kaynağının önemli bir kısmını sağlayan oluşum.

    yine ancak türkiye'de görülebilecek bir yöntemle, bir tebligat dahi gönderilmeden, gerekçe gösterilmeden, kimseye haber dahi vermeden site erişime kapatılmış. anlaşılabilir bir durum değil!

    hadi benim dükkan aynı zamanda cafe olduğu ve işlek bir yerde bulunduğu için bir şekilde idare edebilirim; peki tüm geliri bu siteye bağlı olan yüzlerce sahafa, onların ailelerine ne olacak?

    ya da başka bir perspektiften konuşacak olursak, bir araştırmacı, baskısı olmayan eski kitaplara artık nasıl ulaşacak? bir kitapçı bile olmayan iç anadolu karadeniz ve doğu anadolu kentlerindeki okurlar, kitapyurdu ve d&r gibi sitelere mi mahkum olacak?

    gerçekten korkunç bir hukuk katliamı var! umarım yarın nadirkitap avukatları durumu çözüme kavuşturabilir.

    edit: tahmin edildiği üzere "sehven" erişime kapatılmış. yani avukatların çabası sonuç verdi, kısa zamanda yeniden açılacak. bir halt et, sonra sehven yapılmış deyip işin içinden sıyrıl. ne ceza ne yaptırım var nasıl olsa.
  • fark ettim ki yky yeni bir kitap çıkardığında toplu olarak alım yapıp direkt satışa koyan sahaflar mevcut. yky da sağolsun sınırlı sayıda baskı yapıyor ve bizi bu çakallara muhtaç ediyor. "bologna'nın kırmızı tenteleri" isimli kitabı satın almak istedim, başlıca mağazalarda kalmamış, google direkt nadirkitap'a yönlendiriyor. nadirkitap'ta aynı sahafta birden fazla bu kitaptan var. baskı tarihi ocak 2022 olan kitap, nisan 2022'de bir sahafta birden fazla ve "yeni durumda" nasıl olabilir? hadi inandık bunlar gerçekten 2. el, neden aslından daha pahalıya satılıyor? ve kitap piyasada bulunmamaya başlayınca fiyatları bunlar da iyice abartacak biliyorum. ben artık nadirkitap'taki hiçbir satıcıyı iyi niyetli bulmuyorum ve mecbur kalsam da buradan alışveriş yapmıyorum. "ikinci el kitap" bu değil...
  • şöyle bir uygulamaları varmış, hoşuma gitti:

    aylardır tek bir kitap almak için bakınıyorum. ama hazır kargo için para verecekken başka ilgimi çekecek kitaplar da alayım ki kargo ücretine değsin diye düşünüyordum. sonunda bir sahafta alacağım kitap dışında da işime yarayacak kitaplar buldum; temelde o kitabın hatrına siparişi verdim ki ertesi gün sahaf arayıp o kitabın olmadığını, istersem siparişimi iptal edebileceğini söyledi. o kadar uğraştıktan sonra böyle olmasında bir hayır vardır deyip yine de yollamasını istedim.

    akşamına nadirkitap'tan mail geldi. bana başka bir sahaftan kitabın alternatifini bulmuşlar; hiçbir ek ücret almadan (kitabın ekstra ücreti ve kargo ücreti) bunu yollayabileceklerini yazmışlar. benim aldığım kitabın durumu epey iyiyken bu yolladıkları biraz daha hırpaniydi. ben de zaten daha çok istediğim, daha eski basım olan (fiyatı benim aldığımla aynıydı; sadece o sahafta bana uygun pek kitap yoktu) bir kitabı yollayıp imkân varsa onu tercih edeceğimi söyledim. hemen akabinde "siparişiniz onaylanmıştır" diye bir mail geldi.

    bu kadar anlatmaya değer miydi diyebilirsiniz ama hem uygulamalarını sevdim hem de nasipliliğime mutlu oldum.
  • orijinal behçet necatigil fotoğraf diye çakma fotoğraf satan site. bi çuval da para verdim.

    aldığım ürünün linkini de koyuyorum:

    https://www.nadirkitap.com/…inde-kitap30393592.html

    merhum necatigilin kızının uyarısıyla gerçeği
    anladım. iade etmek istedim. tüketici kanunları gereği 14 gün içinde iade etme hakkım varmış!
    14 günü geçtiği için alamazlarmış. ulan başkasının fotoğrafını bana behçet necatigil diye sattınız. bu nasıl esnaflıktır?
    gerek satıcı, gerekse nadirkitap.com yönetimi ilgisiz ve kaba tutumları ile beni çileden çıkardılar. zehir zıkkım olsun.bir daha da işim olmaz.
    kimseye de tavsiye etmem. böyle zamanlarda kurumun kalitesi ortaya çıkar.
    not: şikayetvar.com'da da kurumla ilgili onlarca şikayet var ve hiç birine cevap dahi vermeye tenezzül etmemişler.görsel
  • bazı kitapların ekmeğini yazarlarından çok sahaflarının yediği kurtlar sofrası. çok nadir zevklerimden biri olan ilk baskı kitap toplamak için çoğu zaman pusuda bekliyorum. bugün ahmed arif'in bir kitabında 17.000tl etiket gördüm. gerçekten ahmed arif bizzat bu kadar kazanmamıştır bu kitaptan. ayıptır.

    edit1; imla

    edit2;
    bir sürü güzel ve garip mesaj almış bulundum teşekkür ederim fakat pahalıysa alma o zaman diye manas destanı döşeyenler var, manyak mısınız siz? çete misiniz? bahsettiğimiz kitap el yazması değil taş baskı değil teknik olarak bu fiyatlara satılmasını gerektirecek popüler olması dışında bir gerekçe yok. pahalı olana da pahalı demeyelim peki. ot gelip saman gidelim, hiç birşeye ses etmeyelim.
  • öncelikle şunu baştan belirteyim: kitapları nadirkitap.com'da da listelenen bir sahaf-cafe işletiyorum. ilgili website ve genel olarak sahaflık üzerine çeşitli sorunları bir de satıcı gözünden okumakta fayda var diye düşünüyorum. çünkü bazı iş bilmezler ve hurdacı-kitapçılar yüzünden hepimiz zan altında bırakılıyoruz.

    - bir gazeteye verdiğim röportajda sahaflığın da tıpkı berberlik, marangozluk gibi sertifika gerektirmesinden bahsetmiştim. belli eğitimlerden geçmenden nasıl ki marangoz olunamıyorsa, eğitimden geçmeden sahaflık da yapmamalı demiştim. tabii ki bu söylemim ciddi eleştiriyle karşılandı. peki kim tarafından? üstte bahsettiğim cahil cühela tacirler tarafından! oysa eğer böyle bir eğitim/kurs mümkün olsaydı, bugün kitapçılığa dair çoğu sorunu yaratan bu kişiler de başka işlerle meşgul olacaktı.

    - evet bu işte en önemli sıkıntı, işin yalnızca ticari kaygılarla yapılması. kitapçıların büyük kısmı dükkanı ticarethaneden ibaret görüyor. bu da okuru müşteriden ibaret görmesine sebep oluyor. oysa az çok okuyan herkes bilir ki, kitabevleri kültür yuvalarıdır, yazarların/şairlerin birbiriyle ve okurla buluştuğu noktalardır. tanpınar'dan tutun da selim ileri'ye kadar hemen her büyük yazar şair biraz da bu ortamlarda yeşermiştir. günümüzde halen böyle güzide kitapçılar yok değil; ama artık azınlıktalar. mesela sahaf turkuaz sahibi emin nedret hoca, ülkenin önde gelen entelektüellerinden ve pek çok ünlü şair/yazarın mekanında buluştukları biridir.

    - ekşi'de hemen herkes bu siteye öfke kusmuş, özellikle de fiyatlardan yakınmış. bir "satıcı" olarak benim de rahatsız olduğum mevzulardan biri bu fiyatlamadaki standartsızlık. yani yayınevinden tut, baskı yılına kadar hemen her şeyi aynı olan bir kitap 3 liraya da listelenebiliyor; 30 liraya da. bunun sebebi tamamen kitabevinin konumu ve dükkanındaki yoğunluk ile ilgili. çünkü o kitabı dükkanda zaten satabiliyordur, internete çok ihtiyacı yoktur. mesela işlek bir yerde olan bir kitabevinde, hem kira bedelinden hem de sürümden kaynaklı fiyatlar haliyle bir tık daha yüksek olacaktır. atıyorum istiklal'deki mefisto ile bağcılar ara sokağındaki bir kitapçının aynı kitabı aynı fiyata vermeleri beklenemez. çünkü giderleri aynı değil! tıpkı esenler'de kıraathanede içtiğin çay ile boğaz'da içtiğin çayın fiyatının aynı olmaması gibi.

    - bir diğer sorun da sitede depodan satışın mümkün olması. bakın piyasayı asıl bu adamlar mahvediyor. pek çoğu hurdacıdır, kitap okumaz, kitaptan da anlamaz; kiloyla aldığı için de siteye oldukça ucuza yükler. yüklerken de kitapla ilgili detayları belirtmez. hatta yanlış yüklerler zaman zaman. yahu bu gözler yahya kemal imzalı kitap yükleyenler gördü! adamın sağlığında kitabının olmadığından bihaber, imza görünce pat diye yapıştırmış!

    -kargo konusuna gelecek olursak bu da tamamen site yöneticilerinin kargo şirketlerine sözünü geçirememesi ile ilgili. günde onbinlerce kitap kargolanıyor ama sen anlaşmayı 16.50 liradan yapıyorsun! böylece okuru, ucuz ya da ücretsiz kargo sunan kitapyurdu, bkm gibi internet devlerine kaptırıyorsun. onlar nasıl ki oldukça ekonomik fiyatlarla anlaşma sağlamış, sen de sağlayacaksın; hem okurlar için hem de satıcılar için.

    siteye dair sorunlar daha arttırılabilir ama işin özü bu nihayetinde.
  • 49 parça 817 tl tutan ürünler,
    kargo ücretiyle 1811 tl'ye çıkıyor.

    817 liralık kitaba 994 lira kargo ücreti!
    el insaf!

    onu geçtim ptt kargo falan kitap yollarsanız ek indirim uyguluyor.
    geçenlerde kargo yollayacaktım, normalde 33 lira ödemem gerekirken, kitap yolladığım için 7 tl ödedim mesela.
    ama buradaki satıcılar illa kendi seçtiği kargoyla yollayacaklar diye tutturuyorlar.
    hayır yalnız burası değil, trendyol, hepsiburada gibi sitelerdeki satıcılar da aynısını yapıyor.

    mk müşteri olan benim lan! ben hangi kargoyla yolla dersem, onunla yoklamak zorundasın aq. sonuçta kargo ücretini ödeyen benim. ama yok bu ağababalar kargodan sırf komisyon yiyecek diye kazık bana giriyor.

    buna yasal bir düzenleme getirilmesi gerek çünkü iş çığrından çıkmış durumda. herifler bana ürününü satıp parasını kazanıyor zaten. ücretini benim ödediğim kargodan da para yemek için tekelleşmek de ne demek! ben habire seni mi besleyeceğim ayı oğlu ayı. niye ben 200 lira tutacak kargoya 1000 lira veriyorum? hadi o kadar parayı verdim diyelim niye kargo firması seçimini yapamıyorum? ülkede her şey mi harami düzen olur ya

    debe editi:
    debeye girdiğini yeni gördüm.

    daha önce nadir kitap'ta satış yapan bir satıcı bu komisyonu satıcıların değil site yönetiminin aldığını dile getirdi. tabii bu bir şeyi değiştirmez, her halükarda zararlı çıkan biziz çünkü, sadece belirtmek istiyorum. sonuç yine aynı kapıya çıkıyor;
    parasını benim verdiğim hizmetin, kararını sen veremezsin!
    belki benim evimin yakınında senin dayattığın kargo firması yoktur, belki senin dediğin, benim bulunduğum yere dağıtım yapmıyor. ücretini sen ödesen tamam da para benden çıkıyor anasını satayım, sana ne oluyor!

    mesela bugün birkaç satıcıya kibarca ptt ile göndermesini, evime yakın olan o olduğunu ve daha ucuz olduğunu söyledim. bana şöyle yazmışlar:
    - yokk! ( büyük harflerle ve gayet saygısızca )
    anasına sövsen bu kadar sinirlenmez. bizi dövecek hayvan,
    eşkıya mk

    bir diğeri "onunla yolla, ucuz" dememe rağmen,
    "olmaz ptt pahalı" diyor. ulan parasını ben ödeyeceğim sanane ya

    asıl skandal ise kargo ücreti vermeyeyim, elden alayım, dediğinizde birçoğununun kabul etmemesi. illa z*kecek.
  • ne kadar düzgün bir site olduklarını ispatlamışlardır. helal olsun.

    bir arkadaşımın aldığı 6 adet kitaptan biri korsan çıktı. biz de hem nadirkitap' a hem satıcıya durumu bildirdik. satıcı muazzam bir çözüm önerdi, geri gönderin. iyi gönderelim de sen bunu niye sattın ki? zira ilk bakışta korsan olduğu kabak gibi ortada. sen bunun korsan olduğunu fark edemiyorsan sahaf filan değilsin, yok fark ediyorsan ve yine de satıyorsan zaten sahaf değilsin. bir de üzerine daha önce de benzer şey oldu ve kitabı geri gönderdiler ama gönderilen kitap bizim sattığımız kitap değildi diyerek suçu neredeyse üzerimize yıkmaya kalktılar. nadir de ilk başta kitabı geri yollayıp ücret iadesi yaptırın dedi. ben de mail atıp dedim ki; ''derdimiz para olsaydı gider üst geçitten korsan kitap alırdık, derdimiz korsan almamak zaten. biz bu kitabı geri yollarsak bu satıcı kitabı başkasına tekrar satar çünkü zaten korsan olduğunu anlamaması mümkün değil'' dedik. ödemeleri olarak bize yolayın kitabı inceleyelim dediler, incelediler ve sonuç;

    merhaba sayın xxxxxxx

    on iki gezici öykü kitabının ne yazık ki korsan olduğu saptanmıştır. söz konusu kitabın bedeli kartınıza iade edilerek size ayrıca bilgi verilecektir. kitabı, bir başka satıcı üyemiz aracılığıyla ve ücretsiz kargo ile adresinize ulaştıracağız. ilgili kitabevinin satıcı üyeliği iptal edilmiştir. yaşanan olumsuzluklardan ötürü tekrardan özür diler ve anlayışınız için teşekkür ederiz.

    saygılarımızla,

    edit: belirtmeyi unutmuşum. bu olayın ardından ilgili sahafın başlığına bu olayı iki kez anlattım ve o entry iki kez sözlük yönetimi tarafından silindi. sahafla mesajlasmamızda kendi ağzıyla "eksi'ye de yazmışsınız zor sildirdik." dedi.
hesabın var mı? giriş yap