müsteşrik

• müsteşrik :doğulu milletlerin din, dil, edebiyat, tarih ve kültürlerini inceleyen batılı bilginlere denilir.
  
  bu bilginlere aynı zamanda "$arkiyatçı" - "oryantalist" ve doğubilimci"de denilmektedir.
• dar bir ifadeyle, islamiyeti araştırıp aleyhte bulgular ortaya koyan batılı din adamları ve akademisyenlere verilen isim.
• "ilâhiyatçılarımız batıdaki müşteşriklere çok kızarlar. ama kendi içlerinden hristiyanlığı tetkik eden kaç adam çıktı?"
  
  ilber ortaylı
• karşıtı müstagrip olan kelime.
• (bkz: rudi paret)
• (bkz: reinhart dozy)(bkz: maxime rodinson)
• (bkz: oryantalizm), oryantalist, şarkiyatçı, şarkiyatçılık, doğubilimcilik
• rahmetli prof. dr. toktamış ateş'in babası ahmet ateş bu ünvanı sahip türk bilim insanlarındandır.
  (bkz: ahmet ateş)
• oryantalist teriminin arapça karşılığı. benim dikkatimi çeken, son dönemde islamı anlatan/savunanların birçoğunun sıklıkla bu terimi kullanması. ve genelde de bu terimi direkt olarak "islam düşmanı batılı" anlamında kullanıyorlar. bir nevi dış mihrak kavramının islami çerçevede ikamesi gibi. oysa ki bu terimin çok daha geniş bir kapsamı vardır.
  
  1. müsteşrik demek, "islam düşmanı batılı" demek değildir.
  2. birisinin müsteşrik olup olmaması, ürettiği argümanın önemini etkilemez.
  3. müsteşriklerin söylediklerine benzer argümanlar öne süren, müsteşriklerin itirazlarına benzer itirazlarına dile getiren herkes "bu lafları" müsteşriklerden almıyor. herkesin kendi aklı var çok şükür.
  
  bu terimin sık sık "müsteşrikler öyle diyor", "bunlar müsteşirklerin lafı", "bunların akıl hocası müsteşrikler" vb. şekilde, öne sürülen argümanları değersizleştirmeye çalışmak için kullanıldığını görüyorum. insanlar "hmm, bunu müsteşrikler söylemiş, demek ki kesin yanlış" diye düşünsün istiyorlar.
  
  ya ben bunlara için için çok gülüyorum. bir kitlenin karşısına oturup "müsteşrikleeer" diye bağırarak islamı savunuyorlar. daha kendileri ne anlama geldiğini bilmeden anlatıyorlar da, hele ki kitleleri anlayacak. dinleyenlerin de çoğu bilmiyor ki. cümlenin gelişinden "müsteşrik = olumsuz" ilişkisini çıkartıp dinlemeye devam ediyor. ne söyleyen ne söylediğini biliyor, ne dinleyen ne dinlediğini biliyor. ama oturup büyük bir ciddiyetle islamı müdafaa ediyorlar.
  
  ortalama ve üstü zekada insanlar açısından ise bu teknik çok acınası görünüyor. bir şey saçmalıksa saçmalıktır; saçmalığınızı yüzünüze vuranların müsteşrik olup olmaması, sizin saçmaladığınız gerçeğini değiştirmez. bir meseleyi anlatırken vaktinizin yarısını müsteşriklere bok atmaya çalışarak harcamak yerine asıl sorulara cevap vermeye çalışsanız diyeceğim de, verecek cevabı olmayan başka ne yapsın?
• muhammed esed 'in benzetmesiyle bazı müsteşrikler hakim rolünü oynamaktadır ve "islam daima hakimlerin önünde duran bir sanıktır." "bazıları da müdafaa halinde avukat vazifesi görmektedir. avukat rolünü oynayan da müvekkilinin suçlu olduğuna bizzat kanidir."
  
  "umumiyetle müsteşriklerin takip ettiği muhakeme tarzları bize engizisyon mahkemelerini hatırlatmaktadır. bu mahkemeleri, katolik kilisesi, ortaçağda düşmanları için kurmuştu..."