mihnet
-
sıkıntı, üzüntü.
-
"çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi" şeklinde cümle içinde kullanılabilecek, arapça kökenli sözcük.
(bkz: sabahattin ali) -
-
eziyet, zahmet, sıkıntı, dert, gam.
-
''hayatımızın, uzun mihnet, lezzetsizlik, renksizlik ve keder devrelerinin arasına serpiştirilmiş kısa saadet dakikaları...''
(bkz: barış bıçakçı)
(bkz: bizim büyük çaresizliğimiz) -
ne doğan güne hükmüm geçer,
ne halden anlayan bulunur.
ah aklımdan ölümüm geçer;
sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
ve gönül tanrısına der ki:
pervam yok verdiğin elemden;
her mihnet kabulüm, yeter ki
gün eksilmesin penceremden! -
(bkz: minhetin)
-
minnet ile beraber kullanımı kulağa pek hoş gelen velakin anlamı pek de hoş olmayan kelime. buyrun ;
sevdiginde yazarsın, ama daha ermeden
gittiginde yazarsın, hani daha dönmeden
yanındayken susarsın minnet yerine mihnet
koru yanar icinde, bilemezsin sönmeden -
avrupa'nın büyük metal gruplarıyla röportaj yapmış, izmir ve türk metal fanzin piyasasında özel bir kitleye seslenmeyi başarmış son sayısında testament, six feet under, cannıbal corpse, deeds of flesh, nile, atrocity, in flames gibi devlerle röportaj yaparak kariyerini zirvede bırakmış fanzin, magazin, sıkıştırılmış hayat dergisi..***
-
ismini benim buldugum, ögünc ve inan adli iki kisinin degil, ögünc inan, koray aykanat ve ertug tugalan adli sahsiyetlerin cikardigi, bi dolu insanin katkida bulundugu,gardini almis bekleyen dergi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap