mihnet
-
sıkıntı, üzüntü.
-
(bkz: minhetin)
-
ismini benim buldugum, ögünc ve inan adli iki kisinin degil, ögünc inan, koray aykanat ve ertug tugalan adli sahsiyetlerin cikardigi, bi dolu insanin katkida bulundugu,gardini almis bekleyen dergi.
-
(bkz: ne olur anla beni)
-
avrupa'nın büyük metal gruplarıyla röportaj yapmış, izmir ve türk metal fanzin piyasasında özel bir kitleye seslenmeyi başarmış son sayısında testament, six feet under, cannıbal corpse, deeds of flesh, nile, atrocity, in flames gibi devlerle röportaj yaparak kariyerini zirvede bırakmış fanzin, magazin, sıkıştırılmış hayat dergisi..***
-
bir dönem hayatımı kaplayan ancak sonra bir anda biten dergicik. severken ayrılan sevgili gibiydi mübarek.
-
"çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi" şeklinde cümle içinde kullanılabilecek, arapça kökenli sözcük.
(bkz: sabahattin ali) -
bedri rahmi'nin karadut 2 adlı şiirinde de geçer. şöyle ki;
ben beyzade, kişizade,
her türlü dertten topyekün azade
hani şu ekmeği elden suyu gölden.
durup dururken yorulan
kibrit çöpü gibi kırılan
yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum
netmiş, neylemiş, nolmuşum. -
minnet ile beraber kullanımı kulağa pek hoş gelen velakin anlamı pek de hoş olmayan kelime. buyrun ;
sevdiginde yazarsın, ama daha ermeden
gittiginde yazarsın, hani daha dönmeden
yanındayken susarsın minnet yerine mihnet
koru yanar icinde, bilemezsin sönmeden -
(bkz: acı)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap