• 12 gundur mazbatayi vermeyen hirsiz akp'nin hukumetinin bakanidir. drav yapmayin burda fransiza soyle boyle dedi diye.
  • meselelere objektif yaklastigimiz surece soylemlerimiz ciddiye alinir, gozu kor sekilde hareket etmek sacmaliktir.

    mevlut cavusoglu iyi bir kontra cikis yapmis, hak edene hak ettigi uslupla yanit vermistir. ancak disisleri bakani olarak kendi tezimizi aktaramamis, pkk sacmaligina gereken yaniti da verememistir. eger o koltukta oturuyorsaniz ofkenize yenilmeyip tam tutarli bir yanit vermeniz gerekir, maalesef iyi baslamis ama belki dinlemedigi belki de ofke kontrolunu yapamadigi icin sinifta kalmistir. cok daha kuvvetli bir yanit vermeliydi.

    diplomatik dil ve nezaket diyecekler icin de pesinen yazayim, bu tip karsi tarafin teammulleri yok saydigi anlarda uygun karsiligi vermek en iyisidir.
  • "what aboutism"
  • on numara ayar olmuş ancak eksik olmuş. kadın bir de arada pkk'yı terör örgütü olarak görmüyoruz gibi bir şey geveledi. keşke iki cümle de onun için sokup fatality çekseymiş.
  • fransız parlamentere verdiği ayarın cezayir kısmıyla ilgili bir not düşeyim istedim.

    türkiye, fransa'ya cezayir'deki katliamları döneminde birleşmiş milletler, dolayısıyla dünya huzurunda ya destek olmuş, ya da sessiz kalmıştır. kuzey afrika'yla ilgili tüm oylamalarda ya çekimser kalmış, ya batı lehine oy kullanmıştır. özetle türkiye, cezayir lehine oy kullanan yunanistan kadar bile olamamıştır.

    ve yine söylenen odur ki, cezayir'in bağımsızlığına ilişkin oylamada sadece bir oy eksik olduğu için karar alınamamış, vesileyle bu oylama sonrası 3 yıl daha devam eden savaşta ölen cezayirlilerin kanları çekimser oyu nedeniyle türkiye'nin eline bulaşmış.

    ve bütün bunlar cehape döneminde değil, akp'nin varisi olduğunu iddia ettiği adnan menderes'in başbakanlığı (demokrat parti) zamanında belirlenen politikalar, verilen kararlar. hatta ilginç şekilde, 1960 darbesi sonrası cezayir'i destekleme politikası benimsenmiş.

    kürsüden ülkemizi ezdirmemek anlamında böyle sözler etmek güzel, devlet adamı olarak çok daha sakin olması daha uygun olurdu belki ama türkiye'nin özellikle cezayir konusunda geçmişi tam anlamıyla bir utanç tablosudur.

    karşısındaki fransız parlamenter boş olmasa, dersini çalışmış, bilgili, akıllı biri olsa gayet ezebilecek argümanı var.

    https://m.bianet.org/…-cezayir-konusunda-alni-ak-mi

    'o tarihten sonra türkiye, cezayir ve benzeri konularda fransa ile birlikte hareket etmeyi bırakıp, abd ile birlikte çekimser oyu kullandı. örneğin aralık 1958'de bm'deki asya-afrika ülkeleri grubunun cezayir'in bağımsızlığının hemen tanınması yönündeki önergesine çekimser oy verecekti.

    ancak bu tarihî bir oydu, çünkü önerge bir oy farkla, bu yüzden cezayir'deki kanlı savaş üç yıl daha devam etmişti. kısacası türkiye dolaylı yoldan yüzbinlerce cezayirlinin kanına girmişti.'

    https://www.dunyabulteni.net/…igi-olay-h155115.html

    'tunus, fas ve cezayir’in bağımsızlık mücadelesinde birleşmiş milletlerde verdiği oylarla nato’da müttefiki olan fransa’nın yanında yer almıştır. yine 13 aralık 1952’de birleşmiş milletlerde araplar tunus olayları sebebiyle fransa’nın kınanmasını istedikleri zaman, teklifin reddi için fransa lehinde oy kullanmıştır.

    özellikle cezayir’in bağımsızlık savaşı döneminde türkiye bu mücadeleye karşı olmamasına rağmen bağımsızlık savaşı veren cezayir’e karşı fransa’yı desteklemiştir. 1954 yılında cezayir’de olaylar başladıktan sonra türkiye bu durumu daha çok fransa’nın bir iç sorunu olarak değerlendirmiştir.

    daha sonraki süreçte ise birleşmiş milletler genel kurulu’na asya ve afrika’daki bazı ülkelerin getirdiği, cezayir halkına bağımsızlık verilmesi teklifine karşı birleşmiş milletler güvenlik konseyi geçici üyesi olan türkiye, abd ile çekimser oy kullanmış, oylamada sovyetler birliği ve yunanistan ise evet oyu vermiştir. bu da yine bir nato üyesi ülke olan yunanistan’ın kıbrıs sorununda teklifi getiren ülkelerden ve araplardan destek görmesine zemin hazırlamıştır.'
  • nato seminerinde fransız bir kahpeye haddini bildirip, ağzına sıçmış olan dışişleri bakanımız.
    not: imamoğlu link
    edit: çavuşoğlu’nun bu verdiği ayardan sonra iki tane fransız parlamenter salonu terketmiş. siktirip gidebilirler analarının amına kadar yolları var
  • son olayda doğruları söylemiş bakandır.

    fransa kendi tarihine baksın önce.
  • ermeni meselesi olayında fransa'ya karşı güzel konuşmuş bakandır.
  • 12 nisan’da yaptigi konusma amator eglendirir nitelikte.
    bu kadar savunulmasi ulkemizin kultur seviyesini idrak etmek acisindan tek kelimeyle korkunc!

    oncelikle “eski turkiye yok” cumlesi, artik kimsenin hatirlamadigi cok uzak bir gecmise atif yapip ic politikaya goz kirpmaktir ancak burada gozden kacan bir husus var ki; akp doneminde turkiye’yi takan yok, istisnasiz herkes turkiye'ye karsi cüretkar davranabiliyor.
    (dusun: nato toplantisinda sana laf atmaya cüret ediyorlar, net zayifsin yani.)
    bu mu “guclu turkiye”?

    is hayatinda da, sosyal hayatta da tecrube ettiğim en onemli husus su:
    " meyve veren ağaç taşlanır" diye kendini aklamaya calisan kim varsa; istedigi basarilari elde edememis, ofkeli, iletisim becerileri zayif kisilerdi.
    meyve veren agac varsa cok kisiyi besler, beslenenler de o agaca laf ettirmez. kimse laf etmeye curet edemez; asil olarak da meyve vermeden bahceyi bozan agac da sevilmez.
    politikada da mesele bu kadar yalindir aslinda.

    hicbir caydiriciligimiz yok, hep bagiriyoruz ama icraat yok.
    akp geldiginden beri bir tane bile basarili dis politika hamlemiz yok, itibarimiz cok dusuk.
    evet eski turkiye yok, yeni versiyonuna herkes giydirebiliyor ve bundan en ufak bir zarar gormuyorlar.
    demek ki zayifsin, olaya bu acidan bakmak lazim.

    *

    konunun fransizlarin pustlugu ve gecmisi ile alakasi yok, sana gelen suclamayi savusturmadan karsi tarafa "sen de oylesin" demek tartisma adabina uygun degil ve en vahimi de konunun ozunden sapmak bizi haksiz cikarir. onlarin hatasini yeri gelince soyle ama once saldiriyi hakkiyla savustur.

    “tarih belgelere dayali konusulur; oncelikle tarihi biz yazmadik zira o donem kazanan degildik, buna ragmen biz hicbir kayitta soykirima rastlamiyoruz. anti teziniz varsa komisyon kurup arastiralim ve ermeniler tarafindan katledilen turkleri de gorelim. o durumda da sizden benzer hassasiyeti bekliyorum.”

    filan demek bu kadar mi zor?

    sovenizm yapip karsiliginda hicbir cikar elde edemeyen dis politika ile masturbasyon yapmamiz o kadar aci ki aglanacak halimize seviniyoruz...

    halbuki gayet "cool" sekilde bu konunun uzunca bir sure acilmamasi uzere onlari koltuga civileyebilirdi.

    edit:
    uzun konusmayi da dinledim. evet o daha aciklayici ama yetersiz. karsindaki salonu terk ediyorsa basarili degilsindir (argumanlarini kabul ettirememissin demektir), yani bu isi kivaminda yapmak ve karsi taraftan istedigini alabilmek asil mesele.

    evet kisim kisim benim de hosuma gitti ama politika benim hosuma gitmesi gereken bir sey degil iste problem orada. sokakta konustugun gibi konusamazsin, her hareketinin fayda saglamasi lazim gonul eglendirmesi yetersiz. dusmanini kotluğa çivilemek dedigim buydu, dusmanin kalkip salonu terk ederek kendini gururlu gostemek yerine utanip o an unutulmak isteyecegi bir ruh haline sahip olmaliydi, ofkelenip intikam almak isteyecegi degil.

    politikada pragmatik olmak en onemlisi, hatta her sey onun ustune. yaptigin hareket yarar getirmiyorsa iyi degildir. sizce fransa bu konuyu bir daha acmayacak mi? acacak, hatta bu konusma onlari daha da gaza getirecek. buna yapabilecegin bir sey, yaptirim gucun var mi? yok, demek ki yanlis konusma. bitti.
  • yine diplomasi ve uluslararası ilişkiler uzmanları, dış işleri elçileri kaplamış ortalığı maşallah. mevlüt çavuşoğlu gibi, eskiden olsa kapısından giremeyeceği, sınavlarını geçemeyeceği kuruma bakanlık eden bir yetersizi alkışlamanız sizin yetersizliğinizi de en güzel şekilde gösteriyor.

    evet muhteşem "ayar", gerçekten uuu inanılmazzzz! mevlüt "ayar verince" eminim herkes "evet yaa sözde soykırımmış bu, ay çok utandım şimdi" demiştir. hele fransa hemen "ermeni soykırımı sözdeymiş, kandırıldık" diye çığlıklar filan atmıştır hatta ahahahah.

    akp'li olsun ya da olmasın, şu "ayar"la gaza gelen kim varsa su katılmamış salaktır. kendinizi aşırı önemli ve bilgili sanmanız gibi, şu tipleri de bilgili ve etkili sanıyorsunuz.

    (bkz: güneş balçıkla sıvanmaz)

    edit: ay bir de twitter’da ergen gibi bloklama işlerine girişmiş! offfffff (bkz: facepalm) ve siz de bu adamı övüyorsunuz! biz ne günah işledik ki sizin gibilerle ve ancak sizin gibilerin beğenebileceği bu politikacılarla sınanıyoruz bilmiyorum ki!
hesabın var mı? giriş yap