• orijinal ismi financier olan orgazmik yiyecek. baktım evde toz fıstık var* üşenmedim yaptım. düz kek yapmaktan bile kolay yapması.

    tarifi ararken önce mekik tarifi yazdım ve tabii ki normal sütlü yumurtalı kek tarifleri çıktı karşıma. benim tarifimi inandırıcı bulmaz da kendiniz aramak isterseniz financier recette yazın derim.

    1 bardak pudra şekeri
    1/2 bardak un
    1 bardak toz badem veya toz antep fıstığı
    1 çimdik tuz
    250 gr tereyağı*
    4 yumurta beyazı

    tarayağını derin ve dar bir tencerede önce yüksek ateşte eritip ardından ateşi iyice kapatır gibi kısın. köpürmeye başlayınca hafif hafif sallayın. taşacak gibi oluyor, heyecan yapmadan köpüğünden karıştırırsanız iner. tereyağının sütü yanıp kokusu iyice çıkmalı. sıvıyağımsı bir hale gelince altını kapatıp ılımaya bırakın dibinde yanık bir tortu olacak normaldir*.

    bazı tariflerde tereyağını dümdüz eritiyorlar ama bence mekiğin özelliği zaten o tereyağı kokusu.

    unu, bademi, şekeri, tuzu yani bütün kuru malzemeleri bi kaba koyup karıştırın. yumurta beyazlarını doğruca ekleyin. öyle kar yapmaya filan gerek yok. bunları karıştırdıktan sonra ılımış tereyağını da koyup tekrar karıştırın. tereyağının dibindeki tortuyu isterseniz süzebiliirsiniz.

    çok cıvık ve yapış yapış bir hamur oluyor.

    muffin kalıplarına, kağıt kalıplara, veya mekik şeklindeki kalıplara koyup 180 derecede 15 dk kadar pişirin. hafiften rengi değişecek, kızarmayacak.neredeyse hiç kabarmıyor korkmayın hiçbir şeyi yanlış yapmadınız. yani fırının kapağını istediğiniz kadar açıp açıp pişmiş mi diye bakabilirsiniz. hatta ben gayet parmağımı bandırıp mıncırdım.

    yumurtaların artan sarısıyla ne yapayım diye site site dolaştım ve creme brulee yapayım dedim. sonra tabii üşendim sabah kahvaltıda balık ekmek yapıp yedik*.
  • karin kaslarindan hemen hemen tum hareketlerde destek alindigi icin vucut gelistirme programi sirasinda en sona birakilan egzersizdir. sakatlanmalardan korunmak icin saglikli olan budur. dolayisiyla iskencedir arkadasim. zaten bunye yorulmus o kadar. genellikle, 'bir gun de yapmayalim.' denilip bir sonraki gune birakilir. 2 gun gecmez yine ayni sey gerceklesir. sahsi kanaatim de odur ki en cekilmez hareket.

    edit: o kadar cekilmez dedik. bkz vermezsek olmaz. (bkz: mekik çekmek)
  • leziz minik keklerdir. bazılarımız, isim vermiyelim posr diyelim kendisine, kilo vermek için mekik çekmek yerine bunlardan yemeyi tercih eder.
  • six pack açacağı.
  • bir süre sonra taş gibi karın kaslarına ulaşmanızı sağlayacak egzersiz.
  • (bkz: #35897715)

    muhteşem ötesi lezzetine dayanamayıp bir daha yapayım dedim ama fıstık ya da badem tozu pahalı olduğundan hindistan ceviziyle yaptım. bir yiyecek ne kadar kötü olabilirse o kadar rezalet oldu. sakın denemeyin.
  • markiz adı da verilen bir çeşit pırlanta ve değerli taş kesimidir. badem şeklini bildin mi arkadaşım, onun gibi işte.
  • bir oya yapma aleti. çocukken babaannemin dikiş makinası çekmecesinden alıp oynadığım kemik mekikler, şimdi kitaplığımda bana yanlarında duran zikzak ağızlı siyah boyaları yer yer kalkmış makasla birlikte, ailemizin müthiş organizatörü, incelikli espri üstadı, ince ruhlu, öngörülü, sırtse moye birtanecik babaannemi hatırlatma görevini üstlenmiş durumdalar.
  • insanin goreceliligin ne oldugunu anlamasi için gayet faydali bir icat*.
    bir uçtan bir uca ba$ dondurucu bir hizla firlatilan bir kutlenin 2,5-3 metre gibi bir mesafeyi inanilmaz bir hizla kat etmesi ve diger uca vardiginda çektigi aci yok sayilarak tekrar var olan tek yolundaki diger hedefe firlatilmasi ve bunun inanilmaz bir hizda gerçekle$mesi insani gerçekten $a$kin bir halde birakiyor...
    seneler once trabzon'da gormu$tum ilk kez bu pek de onemsenmeyen nesneyi.
    butun saydigim saçmaliklarin otesinde, beni esas $a$irtan bu korkutucu savrulma ve acinin, kronometre ile yaptigimiz * bazi ufak hesaplara gore 17 km/h gibi çogumuzun altinda olan veyahut hayatimizda defalarca bindigimiz "araba" denilen $eyin hiz kadraninda gosterilmeye bile deger olmayan bir hizdan kaynaklanmasiydi...
    sonradan sorduydum kendime tekrar, kendimizi ne kadar savurdugumuzu bu guçsuz bedenlerimiz ve yarali benliklerimizle ve tekrar cevap alamadiydim bu kavruk solu$umuzdan.
  • bir metin altiok siiri;

    " şimdi aşk kaçmış bir ilmektir gövdenin örgüsünde
    uykusuz bir gecenin çitlerine takılan.
    sökülür durmadan uzayan ipliğiyle,
    sarılır mekiğine sabahın
    ürkek bir güvercin halinde.
    ve sen eksildikçe o güvercin tamlanır,
    kanatlanır böylece köpüren özlemiyle.
    uçar gider geçmiş bir günün ardından,
    bir tüy kalır geriye senin bittiğin yerde."
hesabın var mı? giriş yap