• alfred hitchcock'un popçu yaşar'la ortak yanlarından biri..
  • bu sıralar kendilerine özendiren güzel hayvanlar.

    onları balkondan seyrediyorum. biz evlere tıkılmışken ne kadar mutlu görünüyorlar. hava da ısınıyor. şakımaya başladılar mutlu mutlu. neredeyse her gün dinliyorum seslerini.
    güvercinler, çocuklardan boşalan alanda yerde gezmeye başladılar. kendilerine bir güven geldi ki sormayın. sokağın gerçek sakinleri oldular.

    insan imreniyor doğrusu uçmaya bile. insan elinden alınana imrenirken, hiç elinde olmayana bile gıpta edebilen bir canlı. kanat yok ki sende uçasın ama gelde anlat deli gönlüne.hayaller mi bizi ferahlatan zaman zaman bilmem ama donanımımızda ekli bir özellik o kesin. güzel kullanmak ve güzel hayalleri kimseye zarar vermeden gerçekleştirmek dileğiyle...
  • çok güzel bir edip akbayram şarkısı...
    sevda çok uzaklarda
    yıldızların da ötesinde
    bilmem nasıl yakalarım
    kuslaaar,kuşlar
    ya ümitler biterse..
  • şairlerin ilham kaynağıdır.

    “hayat kısa, kuşlar uçuyor.”

    cemal süreya

    “kuşlar uçarlar uçarlar, insanlar vardı sanır.”

    cahit zarifoğlu

    “belki bütün kuşlar uçar, belki değil mutlaka.”

    turgut uyar

    “kuşlar boşluk boşluk uçtukça bir şey hızla duruyor.”

    edip cansever

    “kuşlar gelsin hafız;
    onlara dair kötü hatıraları yoktur gökyüzünün.
    onlar intihar nedir, ihanet nedir bilmezler.”

    bekir erdoğan

    “mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin…”

    ismet özel

    “yüreğinde ki yaralara kuş olayım,
    her şeyi düzeltip lütufkarca uçayım.”

    özmen yıldız

    “takınsam kanat manat, kuş muş olsam, seğirtsem.”

    necip fazıl kısakürek

    “kuşlar peru’ya ölmek için uçar.”

    ilhan berk

    “bir çocuğun, kuş olduğunu düşünmeye hakkı vardır. tabii bu biraz tehlikelidir.
    özellikle arka balkonlarda manasızca oturmayı seviyorsa.

    emrah serbes

    “hezârfen çelebi uçmaya aşıktı, kuşlara değil”

    mustafa şahin

    “utanın; kuşlar uçuyor, uçaklar düşüyor.”

    özdemir asaf

    “ah beni vursalar bir kuş yerine.”

    sezai karakoç

    “ve sen kuş olup gidersin.”

    tarık tufan

    “kuşlar mı ki, çok şey denildi şair dilinden.”

    ahmet telli

    “dön bana ve dinle, kuşlar uçuşuyor içimde.”

    erdem beyazıt

    “göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan. gel artık. ne olursun.”

    yavuz bülent bakiler

    “kuşlar ölürse yere düşerler, yere düşerler ve onları hep zehra toplar.”

    ah muhsin ünlü

    “yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime.”

    haydar ergülen

    “bir yastık arıyorum kuş seslerinden.”

    ibrahim tenekeci

    “uçan kuşlar konsun senin göğüne.”

    murathan mungan

    “konuk et, kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana.”

    yılmaz odabaşı

    “ah bu kuş, bu gidişle, uça uça gök bırakmayacak öteki kuşlara.”

    cahit koytak

    “kuşlar geçiyor, derken; yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.”

    orhan veli kanık

    “siz söyleyin garipliğimi kuşlar.”

    cahit sıtkı tarancı

    “kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta.”

    yahya kemal beyatlı

    “hasretsiz bir kanat şakırtısına, mavi gökte kuşlar yine uçar mı?”

    ahmet hamdi tanpınar

    “sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünür.”

    hilmi yavuz

    “canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını.”

    cemal süreya

    “kuşlar da kaderle uçar.”

    cahit zarifoğlu

    “öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna.”

    nilgün marmara

    “kuş ölür, sen uçuşu hatırla.”

    furuğ ferruhzad
  • tavus kuşu, hz süleyman'ın huzurunda ötmüştü hz süleyman orada bulunanlara,
    bunun ne dediğini biliyor musunuz? diye sordu onlar:
    "hayır, bilmiyoruz" diye cevap verdiler
    hz süleyman (as), etrafındaki kimselere şu açıklamayı yaptı:

    tavus kuşu ötmesi ile; "cezalandırdığın gibi cezalanırsın"

    hüdhüd kuşu ötmesi ile; "merhamet etmeyene merhamet olunmaz"

    göçeğen kuşu ötmesi ile; "allah u teala'dan mağfiret dileyiniz ey günahkarlar"

    kaya kuşu ötmesi ile, "her canlı ölecektir, her yeni eskiyip çürüyecektir"

    kırlangıç kuşu ötmesi ile, "hayırdan ne yaparsanız sonra onu bulursunuz"

    güvercin ötmesi ile; "gökleri ve yeri yaratan rabbimi noksan sıfatlardan tenzih ederim

    kumru ötmesi ile, "sübhane rabbiyel a'lâ"

    karga ötmesi ile; "her şey helak olucudur"

    kustat kuşu ötmesi ile; "susan, başına bela ve musibet gelmesinden kurtulur"

    papağan ötmesi ile; "düşüncesi dünya olan kimseye yazıklar olsun"

    doğan kuşu ötmesi ile, "sübhane ,rabbî ve bihamdihi"

    kurbağa vıraklaması ile; "sübhane rabbiy-el-kuddüs" der

    (bkz: hz süleyman/#39422590)

    (bkz: sürüngen beyni/#42071113)
  • en güvenilir bilgi kaynağı.*
    **
  • yasar sarkisi

    sensiz olmadi ellerime kelepce
    vurdun kalmadi ayriliga gerekce

    nasil ki evlerin odalari varsa
    nasil ki kuslarin yuvalari varsa

    gonlum mabedimdir
    omrum al senindir
    gordum gozumu ilk acisimla

    dondum dolastim ellerine
    basim nasil hasret dizlerine
    askim sakin sen kuslara uyma

    sensiz olmadi en sonunda nihayet
    bitti kalmadi sarkilarda keramet
    sensiz olmadi en sonunda nihayet
    bitti kalmadi sarkilrda nihavent

    kuslar... her baharda gelirler
    ama... sonbaharda gocerler
    askim... sakin sen kuslara uyma

    kuslar... sen kuslari bos ver
    evler yerlerinde degiller
    askim... sakin sen kuslara uyma

    sen kuslari sevdin
    sen de gidermiydin
    sen hala kuslara hayran
    askim gemilerdi
    sana demirlendi
    gemilere adres oldu liman
    sen hala kuslara hayran
  • "görgülü kuşlar,
    gördüğün işler.
    görgüsüz kuşlar,
    gör neler işler."
  • deniz eskisi kitabından bir ilhan berk şiiri.

    öğle düşmüştü, yaralı bir kuş gibi ovaya
    ölü günün esri ipiyle vardığımızda.

    bir asker, iki adam, sonra yine iki adam
    denizi önlerine çekmiş konuşuyorlardı.

    tam işte orda birden bizi bırakıverdiler: bizim
    baştan beri konuşmalarımıza katılıp gelen kuşlar.

    selamlayıp yerlerimizi daha yeni almıştık ki
    "kuşları neden bıraktınız?" dedi, uzun biri.

    "yerimiz vardı," diye ekledi ocaktaki adam
    daha çok deniz kıyılarına çalan sesi.

    sonra herkes kendi dünyasına daldı
    geçti geçmez dediğimiz zaman. kuşları unuttuk.

    akşamla rüzgâr çıktı: adamı alır atından.
    ilk biz, sonra denizi önlerine alanlar kalktı.

    atları tam yola çekiyorduk ki baktık
    çığlık çığlığa bizi bekler bulduk kuşları.
hesabın var mı? giriş yap