• hayvan dergisi ankara temsilcisi, orta yaşlı marxist kişi. koyu beşiktaş ve gençlerbirliği taraftarıdır, şu sıralar sigara dumanı üzerine bazı felsefi çalışmalar yaptığı duyulmuştur.
  • 2006, iletişim yayınları çıkışlı "her temas iz bırakır" adlı 'bir ankara polisiyesi'nin de yazarıdır aynı zamanda. kitaptaki biyografisinden;

    1981 yalova doğumlu. çeşitli okulları bıraktıktan sonra uzayan öğrencilik hayatını dtcf tiyatro bölümü'nde noktalamak üzere. zaman zaman birgün gazatesi için söyleşiler yaptı, radikal 2 için tiyatro eleştirileri yazdı. hayvan dergisinin ankara temsilciliğini yaptı. bu dergide ahmet inam ve cengiz güleç ile düzenli olarak gerçekleştirdiği sohbetleri şen profesörler: metaforla saadet olmaz (say yayınları, 2006) adıyla kitaplaştırdı. her temas iz bırakır ilk romanı.
  • müzik dinlemeyen, kitap okumayan, spor sayfalarından gazete okumaya başlayan, samsun 216 tellendiren, o kadar sıkıcı bir hayatı olup da içimizden biri sözü sanki ona atfen söylenmiş olan, cinayet büro amirliğinde başkomiser, hayata karşı suçlar uzmanı, ankaralı behzat ç. tiplemesi, her temas iz bırakır ile çıkışını yapan cinai romancı.
  • (bkz: her temas iz birakir) bir ankara polisiyesi.
  • (bkz: son hafriyat)
  • türkiyeli polisiyenin son dönemdeki kanımca en güçlü yazarlarından biri. hem sağlam yazıyor, hem de sonuna kadar muhalif. hem sıkı polisiye yazıyor, hem de sıkı bir toplum çözümlemesi yapıyor. üstelik de ankara hakkında yazıyor. okurken tanıdık mekanlar ve tanıdık kişilerle karşılaşıyorsunuz. bunlar üniversitedeki hocanız da olsa, asayişe bağlı cinayet masasının hayatta kaybeden polisleri de olsa, hep sonuna kadar gerçekçi ve ironik. emrah serbes polisiyeyi toplum çözümlemesi için kullanırken çok başarılı. umarım en yakın zamanda gerisini getirir...
  • polisiye yazmayi birakirsa üzülürüm. siyasi cinai polisiye diyerek yuvarlak içine alacağımız türün bu memleketteki en eli yüzü düzgün romanlarini yaziyor çünkü. ayni karakterler ve atmosferle yürüyen sadece iki romani olmasina rağmen ahmet ümit'ten vs. çok daha başarili olduğuna inaniyorum. çarpici karakterler yaratma, olay örgüsünü fazla süslemeden ve gerçeklikten uzaklaşmadan akıcı bir şekilde yürütme gibi çağdaş polisiyenin en önemli yeteneklerine sahip olduğunu görüp seviniyorum niyeyse. biraz gudiklik olacak ama neredeyse paco ignacio taibo ii ayarinda romanlar yazdiğini düşünüyorum... muhsin'e ve songül'e selam ederim.
  • yarım saatte postmodern bir oyun yazabilme, muhalefetini sonsuz kılabilme, herkesin olay yerine baktığı sırada perde arkasını görebilme meziyetine sahip, varlığını istediği zaman hissettirdiği için zor, her şeye rağmen sevilesi olduğu için özel arkadaş.
  • şu an itibari ile her temas iz bırakır ve son hafriyat adlı iki polisiye kitabı vardır. yazısı çok akıcıdır ve bu sebepten kitapları genelde bir solukta okunur. içimizden insanları ve olayları anlatır, yarattığı karakterleri tanıyormuşsunuz gibi gelir. iki kitabında da olaylar ankara'da geçer. kendisi hiç maç kaçırmayan bir gençlerbirliği taraftarıdır.
    bir kaç kitap sonra çok ünlenecek ve türk edebiyatının tanınmış yazalarından biri olacağını düşündüğüm genç yazar.
  • yeni kitabıyla gönülleri tekrardan fethetmiş yazar. erken kaybedenler ile sadece bir polisiye yazarı olmadığını da gösteriyor. bu seferki kitabı bir öykü kitabı ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap