• başlık küp diyor bütün girdiler piramit ya da prizma anlatıyor. hepinizin matematik öğretmeni aynı kişi miydi bu kadar da olmaz.
  • coronavirüs hasebiyle aklıma ve gönlüme düşen üçgen prizmamsı renkli minik kolonya poşetçikleridir. 80lerde çocuk olanlar dışında gören bilen pek çıkmaz, hey gidi hey.
  • çocukken okul kantinlerinde satılan, mini naylonlar içerisinde renkli renkli satılarak çocukların tenefüs eğlencesi olan kolonya prizmaları.
    güzel kokmaması ancak kalıcı olması, çantada patlayınca defter kitap ne varsa kendi rengine boyaması karakteristik özellikleridir.
  • üçgen prizma mı desem bilemedim. genelde 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olanlar bilir. hani küçük küçük üçgenimsi poşetlerin içinde satılırdı okul kapısının hemen önündeki kırtasiyelerde. yanılmıyorsam tanesi 100 bin lira civarıydı. şimdilerin 10 kuruşu olsa gerek. renk renk. yeşili, sarısı, kırmızısı, mavisi...

    bunun olayı; baş parmak ve işaret parmağı arasında, tek hamleyle patlatılarak kullanılmasıydı. 90'ların başında hatta 1991 yıllarında, arkadaşlar arasında en maddi külfet içeren şakaydı bu. ağzınızla açamazdınız bir de. yani açardınız ama, poşet yırtılınca yarısı ağzınıza gelirdi. o yıllarda servise binmeden önce veya ders aralarındaki en büyük eğlence olmuştu bu kolonya. herkes birbirinin gözüne tutup patlatır, oturduğu yerin altına koyar veya kafasında patlatırdı. dolayısıyla bu kolonyanın varlığından haberdar olmayan ve şaka yapmayan hiçbir insan olmadığı gibi, ağzıyla açmaya çalışırken tadına bakmayan da kalmamıştır sanırım.

    bir devrim niteliği taşıyan futbolcu çıkartmaları veya leblebi tozu... bunların hiçbirini gözümüz görmüyordu... varsa yoksa poşet kolonya... keşke şimdi bulabilsem bunlardan biraz...

    bunları yazarken aklıma geldi bak şimdi. aslında bu renkli bildiğimiz kolonyaların kendisi mi renkliydi, yoksa ambalajı mı?..

    (bkz: 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmak)
  • bunları iğneyle delmek niyeyse hayvani bir zevk verirdi ve sanırım alkolsüzlerdi, hiç öyle ferahlatmazlardı adamı. bunlarla haşır neşir olan çocuklar muhakkak tadlarını da merak edip bakmıştır en az bir kez. hatta bizim sınıfta bunları ağzın içinde patlamak üzerine iddiaya falan giriyolardı, bir çocuk üç kuruş uğruna dört beş tanesini birden ağzına atıp çiğnemişti, sonra mutant oldu.
  • bilenler risk grubudur, evden çıkmayınız.
  • ilkokula gittigimiz yıllarda okula en yakın bakkaldan avuc avuc alıp, birbirimizin yüzüne gözüne sıkmak icin kullandıgımız/oynadıgımız küplerdi bunlar. pek güzel kokmazlardı ama hem renklilerdi hem de cok ucuz. simdi bulsam yine aynısını yaparım.

    ayrıca insanı nostalji tüneline sokan cisimlerden biri. bir digeri icin; (bkz: leblebi tozu).
  • 90larda çocuk olanlarda bilir
  • 90'larda ilkokula gidenlerin kırtasiyelerden bulabildikleri, küp şeker boyutlarında rengarenk çeşitleri olan kolonyalar.
    unutanlar için uygulama şöyleydi: avucun içine alınır ve diğer elle hızlı bir şaplak yaparak patlatılırdı.

    (bkz: leblebi tozu)

    edit: küçük poşette renlki kolonya
  • ilkokul şakalarının bir numaralı araçlarından. bir şeyler söylemek için ayağa kalkan arkadaşın altına koyulurdu, fakat iyi ayarlanamadığı zaman patlamazdı namussuz...
    tabii sonra biz büyüdük ve kirlendi dünya, yerini kola şişesi aldı.
hesabın var mı? giriş yap