• 5. bölümünde özellikle istanbul'daki taksi sorununa ucundan değinerek güldürmüştür*.

    doğan, üzerinde kocaman örme bir battaniye ile evine dönmeye çalışırken "taksi de yok. lan keşke dizilerde olsaydık böyle 'hop' diyorsun, fırt diye taksi duruyor" der ve tam bu sırada önünde bir taksi durur. "aa gerçek hayatta da oluyormuş" der. sonrasında taksici ile taksinin penceresinden şöyle bir diyalog geçer aralarında:

    t*: nereye birader?
    d*: ee, kalamış'a gideceğim ya.
    t: kalamış olmaz. çok yakın.
    d: öyle mi? yakın mı diyorsun? e tamam, beylikdüzü'ne gidelim, orası uzak baya. dönerim ben kendi kendime.
    t: beylikdüzü de olmaz. o da çok uzak.
    d: peki senin hoşuna giden uzaklıklar neresi biraz bahsetmek ister misin?
    t: allah allah, ben ne söyleyeceğim senin gideceğin yeri?
    d: nispet yapmak için mi durdun dayı ya? gitmeyeceğin yerleri saymak için mi durdun bana?
    t: ya yürü git birader, deli misin nesin sen ya...
    d: allah allah! dizide olsa böyle olmaz. oyuncuları hemen alıyorsunuz ama.
    t: ünlü birisi ise alıyoruz tabi. mecburen. ama sen... ünlü değilsin. bekle alırlar. hadi eyvallah.

    44:44'ten itibaren
  • şu yaşımda anladım ki, bende olanı vanadan kapalı bunun evet.
  • güzel bir dizinin sonuna geldik.bölüm önceden çekildiği için son 5 dakikayı çekip final yapmışlar ben hüzünlü final olmasını sevdim en son şakkadanak final yaptığı için 5 kardeşin sonunda herkesi öldürmüşlerdi oda absürd komediydi kısacası senarist s... yapacağınız işi diyor.

    toplantı sahnesini geri sararak 2 defa izledim gözlerimden yaş geldi al lan al ceketimi de al diye libya reisin çıldırması.toplantı sahneyi de şuraya bırakayım izlemeyenlere referans olsun.bundan sonra cenan adıgüzelin olduğu her şeyi seyrederim.

    dip not:bu arada çaycıyı oynayan senaristmiş.

    debe editi:lan bu entry nasıl db oldu.hayatımda dünün en beğenilenlerine giren en dandik yazım.
  • her şeyi açıklayan en kısa söz.

    işbu entrinin ilham kaynağı: dünün en beğenilen entrilerileri arasına girmiş, durumu olmayanların okuyamayacağı kadar uzun bir entry.
    (bkz: gerçekten sevseydi arar mıydı sorunsalı/#114611812) bu destansı yazının son cümlesinin kilitlendiği kelime "kısmet". sadede gelmek dedikleri şey tam da bu olsa gerek.
    "(gençken anlamsız bulduğum bazı kavramları, belli bir yaştan sonra bilgece bulmaya başladığımı itiraf etmeliyim)" demiş yazar son satırlarında. gençken baya bi' sürünmüş insanlar bu sadede çok daha erken varıyor. hem akranlarını hem de daha gençleri uyandırmaya çalışıyor ama nafile tabii. insanlar anca yaşayarak öğreniyor. kısfmet...
    ayrıca küçük bir ekşi itiraf: entriyi kendime özgü bir hızlı okuma tekniğiyle fırt fırt okudum. o kadar uzun açıklamaların gelip "kader, kısmet, nasip..."te nihayetlenmesine önce güldüm sonra bastım şukuyu. farkındalık kelimesinden hoşlanmam ama şöyle söyleyeyim, uyanmış da balığa çıkmış insan, en sevdiğim...
  • hayır demenin en inançlı yolu...

    (bkz: evet demedi ama hayır da demedi)
  • fox tv, kardeşim bu işi hakkıyla yapacaksanız durun, yapamayacaksanız haber kanalı olarak devam edin hayatınıza.

    75 tane dizi içinde izlediğim tek dizi bu, kalkıp reyting meyting diyorsunuz. yaz ayında ne reytingi bekliyorsunuz siz? rakipleri de uçup kaçmıyor he, ama 1. olamadık diye dizi bitiriyorsunuz. kaç tane diziniz 1. oluyor acaba çok merak ediyorum.

    hayır yani bu diziyi yaz bitmeden kaldırınca ne elde edeceksiniz. kış sezonunda ne yapıyorsanız yapın hayret bir şey.

    gerçekten zevk alarak izlediğim tek yerli dizi lan bu, 3 5 bin tane ne idüğü belirsiz, master chef kastır chef, survivor harici tv kültürü olmayan hane yüzünden kendinizi bu kadar kasmayın yahu.

    diziyi youtube da vermeyerek de büyük hata yapıyordunuz zaten, oradan görüp izlemeye karar veren insanları kaçırdınız, bu kararınızı anlamak güç.

    neyse umarım 10 değilde 13de biter, ağustos aradan çıkar bari. tvde eğlenceli tek içerik bırakmama yemininize devam edin.
  • 9 ve 10. bölümlerde kurtlar vadisi esintileriyle güldürmüştür.

    9.bölümde aslan akbey ve polat'ın plaza çatısındaki tartışmasının* parodisini yapmışlar. geriye sarıp birkaç izledim. taner, polat'ın replikleriyle amcasına atar yapıyor:
    https://youtu.be/…dlnlie?si=v9zps09yfneef1uv&t=6603

    10.bölümde ise istanbul sefirliği konuları geçiyor, çakır'ın öldüğü bölümlere atıf var. bir yerde doğan'dan bahseden taner, "zaten sefir de oldu. yarın bir gün 43'te vurulur, 45'te ölür." diyor.

    yazık oldu bu güzel diziye, kısmet değilmiş...
  • doğan daner ve reislerin istanbul'u paylaştikları sahne uzun zamandır izlediğim en saçma komik şey.

    leyla ile mecnunun ilk zamanları böyleydi. özlemişim.
  • cem gelinoğlu var diye seyretmeye başladığım ama daner bey şovuna dönüşen dizi anladığım kadarıyla yapım ekibi de farkında 2 bölümdür başrollerin süresi kısaltılmış ful cenan adıgüzel basıyorlar diziye.adam resmen leyla ile mecnundaki ardanın reenkarnasyon ile tekrar dizi dünyasına dönmüş hali muhteşem bir performans çıkarıyor.

    yıllar sonra televizyonda 2 saatlik dizi seyrettiriyorlar bana helal olsun hatta dizideki herkesi çıkarıp reis taner ve rosayla bir spin of yapsınlar 10 sene seyrederim.

    --- spoiler ---

    doğan melikeyi yanına almış çeşmeden kap kacağa su doldurmuşlar bir mülteci botuna atlayıp mikanosa kaçmışlar. dedikodu 5 dakikada nasıl buraya geldi ya (bkz: swh).
    --- spoiler ---
  • "kısmet etmiş ise mevla; el getirir, yel getirir, sel getirir. kısmet etmez ise mevla; el götürür, yel götürür, sel götürür."

    hz.mevlâna
hesabın var mı? giriş yap