• kendisi, sıkı takip etmeye başladığım bir ekonomisttir. önceleri sadece paraanaliz'deki yazılarını okurdum. sonrasında siyasete girdiği için kamuoyuna yaptığı açıklamalarıyla kendisini takip etmeye başladım.

    kerim rota'nın bizim gibi takipçiler için siyasi pozisyonu çok önemli. bir kere çok üst düzey bir tecrübesi var. bir bankanın bırakınız genel müdür pozisyonunu, genel müdür yardımcılığı dahi çok kuvvetli bir pozisyondur. ekonominin bu kadar içinde yaklaşık 30 sene geçirmiş bir insanın bu nedenle demeçleri piyasa analizi açısından çok önemli ipuçları verecektir. her biri doğru çıkacak diye bir şey yok elbette, ancak genel analiz içerisine alınacak görüşlerden biri mutlaka kerim rota'nın görüşleri olmalı.

    kerim rota'dan ziyade siyasi kimliği olmayan ve sıkı sıkıya takip ettiğim 4 ekonomistten ikisi uğur gürses ile mahfi eğilmez'dir. bu iki üstadı özellikle yazıları üzerinden yıllardır takip ediyorum. zira her ikisinin de blogu vardır ve onun haricinde kerim rota gibi piyasaya görüş bildirmektedirler. diğer ikisi ise her daim ege cansen ile asaf savaş akat'tır. her perşembe bloomberg ht'de yayındalar bu üstatlar da yıllardan beri. daha çok isim sayarım da, kaçırmadan takip ettiklerimi yazdım sadece buraya.

    bu üstatların her birinin görüşünün bileşkesini alın, zaten önünüzü görürsünüz. ancak kerim rota'nın özelliği, ibrahim turhan, durmuş yılmaz gibi piyasanın içinden gelen bir ekonomist olması ve daha da önemlisi bu kimliği taşıyarak siyasete girmiş olması. oysa bir üst paragrafta belirttiğim isimler siyasetçi değil. onlar bağımsız ekonomistler ve siyasi yorum yapmazlar. o yüzden hem siyasetçi olup, hem ekonomi uzmanı olmak; onların analizlerinin diğer analizlerden bir seviye daha üstün olduğuna yönelik karine oluşturuyor bende. kerim rota da zamanla hükümetin yanlış politikalarını daha sert eleştirecektir diye düşünüyorum.

    gömleklerinin yakası hep açık bu arada. 30 yıl kravat taktıktan sonra sanki bu anları beklemiş gibi. kaşlarıyla da bir colin farrell havası estiriyor.
  • gelecek partisinde ekonomi açısından çok güçlü bir kaç isimden biri.
    gelecek partisi nasıl bu adamları bünyesine kattı hayret.

    benim düşündüğüm kadar bilgili biri ise diğer partilerin havada kapması gerek. ya da ben yanılıyorum. bilemedim.
  • şimdi, bloomberg'in birkaç gün önceki haberinde bu abi şunu demiş: “ı never knew for sure, but ı think it was about my market-making role in the bond market.” bakın burası çok önemli. 'bond' kelimesine dikkat.

    kendisi akbank'ta gmy iken, yabancı para olsun, tl olsun, bono trade eden çalışanların hiçbiri şu an orada çalışmıyor. desk head'ler ve hazine müdürü'nden en junior'ına. bankacılığı bırakıp kitap işine giren var, bambaşka bir sektörde hazinecilik yapan var, yurt dışına broker olarak giden var, iki tane büyük bankaya transfer edilenler var. çoğu köşeyi döndü bu arada. peki işin sırrı neydi ve bu 55 yaşındaki 'neyse ki ben çocuklarımı büyüttüm ve para benim için mesele değil.' diyen abi neden atanamadı?

    bddk'nin yayınladığı, hatta hande ataizi'nin ex'i benjamin harvey'in bloomberg'te türkiye hakkında yanıltıcı ve kötü niyetli! haberler yaptığı için işten çıkarılması gerektiğini söylemek kadar ileri giden rapordan alıntılar yaparak sizi yönlendireyim. ben soruya cevap vermiyorum, kişisel yorumum da yok. sadece yorum yapma hususunda size yön gösteriyorum:

    raporun 'bankalar yoluyla faiz piyasalarında yapay fiyat oluşumu' bölümünde örnek vaka olarak akbank işleniyor. 'tahvil-bono piyasasında gerçekleşen işlem hacminin büyük kısmı akbank’a aittir.' denirken, bankanın yabancı yatırımcılara en fazla likidite sağlayan kurum olduğu belirtiliyor.

    sonrasındaki şu cümleler olayı özetlemiş: 'hazine birimindeki üst düzeyde yetkili kişiler işlem yapılacak olan aracı kurum ve brokerları belirleyip, istedikleri kurumlara ayrıcalıklı fiyatlardan işlem yapmaktadırlar. bu sebeple, kurum ve daha önemlisi pay sahiplerinin hakları adil olmayan biçimde aracı kuruluşlara aktarılmaktadır. durumun en vahim kısmı ise akbank hazine biriminde çalışan kişilerin bazılarının yurtdışındaki bu kurumlara transfer edilerek bu çirkin ilişkilerin sorunsuz bir şekilde devamının sağlanmasıdır.'

    burada londra'daki biri büyük, biri orta ölçekli iki bankaya peşkeş çekilen iki trader'a dokundurma yapılıyor. akbank ile flow köprüsü oluşturmak adına yapılan iki transfer. 'broker belirleme' dediği de, yine bu bankadan ayrılıp broker olarak iki farklı ülkede, iki farklı house'a giden, biri yaşlı biri genç iki broker'a yapılan 'güzelleme'lere değiniliyor.

    broker'ı, bildiğin alıcı ile satıcıyı bir araya getiren emlakçı olarak düşünebilirsiniz. eskiden akbank çalışanı olan broker'ın, alıcı olan şimdiki akbank trader'i ile, satıcı olan yine eski akbank çalışanı londra bankalı trader'i piyasa dışı fiyatlarla bir araya getirdiği bir cennet düşünün. bu şekilde hem diğer broker'ları oyun dışı bırakırsınız, hem zaten likidite sorunu yaşayan piyasada yapay fiyatlar oluşturursunuz, hem de piyasayı istediğiniz yönde, alım ya da satım yaparak yönlendirir paraya da para yerine, mahmut falan demeye başlarsınız.

    gelelim raporun yapılabilecekler kısmına: 'londra’daki bu tarz alım-satım işlemlerinde tespit edilen usulsüzlüklerde kurumlara ciddi yaptırımlar yapılırken bu işlemleri gerçekleştirenlerin bankacılık lisansları ellerinden alınmaktadır.'

    sonuç olarak bu abi ceo olacağım diye istifa edip bilmeden oyun dışında kalmış, altındaki tüm bonocular da, desk head'ler ve hazine müdürü dahil, çil yavrusu gibi sağa sola başka banka, ülke ve sektörlere dağılmışlardır. bir iki tanesi hariç hepsinin hali vakti, egosu, eti budu yerindedir.

    direkt not: benjamin harvey'i merak edenler için, o bölümün yapılacaklar kısmındaki cümle: 'ayrıca benjamin harvey’in en kısa zamanda objektif bir editöryel tutum sergileyen yeni bir baş editörle değiştirilmesi istenmelidir.'
  • siyasete atıldığını duyunca babacan'ın yanındadır diye tahmin etmiştim ama davutoğlu'nun yanındaymış. davutoğlu'nda stratejik derinlik fiyaskosunu ve daha nicelerini görmezden gelecek denli bizim bir türlü göremediğimiz ne gördü acaba?
  • bu adamin en verimli olabilecegi donemde calismak yerine kose yazarligi yapmasi bana dokunuyor. meydanin finansci twitter fenomenlerine, video ceken borsacilara, terminalin karsisina gecince kendisini wolf of wall street sanan bebelere, 250 tl'ye borsa egitimi alip zengin olacagini sananlara kaldigi donemde bu adam da yazarlik yapiyor mecburiyetten.

    paraya ihtiyaci oldugunu hic sanmiyorum, zaten dunyaligini fazlasiyla yapmistir.

    ama boyle bir beynin calismamasi, karar mekanizmasi icinde bulunmamasi uzuyor.

    hani liyakat falan diyoruz ya o bakimdan...

    yazilarini okumak isteyenlere link birakalim belki 140 karakterden fazla okumak isteyenlerin isine yarar: para analiz
  • muhalefetin seçimi kazanmasıyla beraber ekonomi yönetiminde söz sahibi olmasını istediğim kişilerden biri.
  • gene siyasi olarak değil, sorumlu bir vatandaş olarak iktidar partisi üyelerini ve yandaş bürokratları son tweet'ison tweet'i ile uyarmış.

    seviyoruz, beğeniyoruz kendisini. gelecek partisi'ne ve hatta türk siyasetine çok gelen profil.

    --- spoiler ---

    göstergeleri sağlıklı çalışmayan bir otomobil veya uçakla yolculuk yapmak çok tehlikelidir. her an kaza yapma riski vardır, her an büyük bir felaketle karşılaşılabilir.

    finansal piyasalar ülke ekonomisinin göstergeleridir.
    sağlıklı çalışmazsa veya yanlış gösterirse felaket yakındır.

    ekonomi yönetimi uzun zamandır döviz, tahvil, pay senedi, kredi piyasalarına çeşitli yöntemlerle müdahil oluyor.

    bunu piyasalara doğrudan ve dolaylı müdahale, finansal baskılama ve sermaye kontrolleri yoluyla yapıyorlar.

    tek amaçları var, saçma olduğunu bilseler de cumhurbaşkanının "faiz sebep enflasyon netice" teorisinin uygulayıcısı olmak.

    böylece makamlarını korumak, kamu gücü kullanmak ve oluşacak "fırsatları" değerlendirmek istiyorlar.

    finansal baskılama nedeniyle gönüllü bir alıcı ve satıcının olmadığı tahvil ve kredi piyasaları çoktan gösterge olmaktan çıktı.

    pay senedi piyasalarına ise spk'daki yolsuzluk iddiaları, manipülasyon iddiaları ve varlık fonunun müdahaleleri ile gölge düştü.

    tcmb uzun süredir döviz piyasasına kurları baskılamak için müdahil olmakta.
    bunun yanı sıra şirketler ve bankalara döviz almamaları için ağır sermaye kontrolleri uyguluyor.

    bireylerin döviz taleplerini ise bankaların fiyat marjlarını açmasını isteyerek engellemeye çalışıyor.

    bu uygulamaların verdiği hasar, son günlerde tcmb kurları ile piyasa kurları arasındaki makasın giderek açılması olarak karşımıza çıkıyor.

    ekranlarda gördüğünüz döviz kurları ile gerçekte işlem yapılabilen kurlar arasında ilişki her geçen gün maalesef daha da kopmakta.

    bu ilişki kalıcı olarak koptuğunda ülkede artık merkez bankası kuru "resmi kur" olarak adlandırılır.

    işlem gören, alım satımı serbestçe yapılabilen kur ise "karaborsa kuru" olur.
    bu noktaya çok yakınız.

    bugün ekranda gördüğünüz eur/tl kuru 21.30
    ithalat faturasını ödemek için eur alması gereken bir şirkete bu sabah bir kamu bankası 22.50 fiyat önerdi.

    alım satım marjının %6'ya varması artık sağlıklı çalışan bir piyasanın kalmadığını gösterir.

    bu marjın her geçen gün açılması tcmb'yi ve döviz piyasasını yönettiğini sananların aksine döviz talebini daha da arttırır.

    döviz satmak zorunda olanların da ya satışı ertelemesine ya da finansal sistem dışı kanallarda arayışa girmesine yol açar.

    en başından beri sermaye kontrollerini, finansal baskılamayı kurgulayanların ve uygulayanların kim olduklarını çok iyi biliyoruz.

    onları buradan uyarmak isteriz ki bu gidişin sonu kötüdür. seçimlere çok az kaldığını, idare edebileceğinizi düşünebilirsiniz.

    son birkaç haftada rezervlerde ve fiyat marjlarında görülen bozulma endişe vericidir. diş macunu tüpten çıkmıştır, mevcut dengeler seçime kadar bile korunamayabilir.

    daha fazla hasar vermeden kendinizin ve bağlı olduğunuz siyasi partinin çıkarlarına hizmet etmekten vazgeçin.

    en azından görev sürenizin son günlerinde millete hizmet için birşeyler yapın.

    ileride sorulduğunda yanlış yapmaktan geç de olsa vazgeçtiğinizi söyleyebilin.

    --- spoiler ---
  • yine para analizde sinem ve barış'ın hikayesi gibi efsane bir yazı daha kaleme almış eski bankacı yeni siyasetçidir. kendisi bu hikaye üzerinden anlatma işini yapıyor. hem kimsenin nefretini toplamıyor hem de herkesin anlamasını sağlıyor.
  • ülkenin bu halde olmasının sorunlusu olan akp’de genel başkanlık, dışişleri bakanlığı, başbakan vekilliği ve son olarak da başbakanlık yapmış olan, ondan öncesinde ise recep tayyip erdoğan ile abdullah gül'e dış politika danışmanlığını yapmış ahmet davutoğlu'nun akp’den ayrılarak kurduğu gelecek partisi isimli partide ekonomi politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı yapılan ekonomist. fakat gazi üniversitesi inşaat mühendisliği bölümü mezunudur. istanbul bilgi üniversitesinde de işletme dalında yüksek lisans yapmıştır.

    baba tarafı istanbul-kısıklılı, anne tarafı ise denizli-sarayköylü olan kerim rota, 1964 belçika doğumludur.

    akp’li damat bakan berat albayrak zamanında merkez bankası kasasından 128 milyar doların iç edilmesini ilk tespit eden kişidir kendisi.

    yeri gelmişken:

    128 milyar dolar nerede?
hesabın var mı? giriş yap