• bu yazarın radikal'de enteresan bir görevi vardır. hangi konuyla ilgili yazarsa yazsın "işler çok iyi gidiyor. ekonmik göstergeler çok olumlu. daha da iyi olacak" tarzı şeyler yazmakla yükümlüdür kendisi.

    diyelim ülkede o sıralar iç borcun çevrilebilirliği tartışılıyor, gürses hemen bir yazı patlatır "çeviririz, çeviririz bir şey olmaz" der. cari açık gündeme gelir "ara mal ithalatı, imf, kredibilite vs." bir şeyler parçalar, "merak etmeyin finanse ederiz"e dayandırır işi. işsizlik, büyüme, ab, dış borç, dolar-avro paritesi, konu ne olursa olsun hep iyimserdir, "bir şey olmaz, bir şey olmaz, aman ne güzel gidiyor"dan başka kelam etmez.

    radikal'in resmi 'piyasalar'a güven verme yazarıdır yani.
  • terazinin diğer kefesi için (bkz: uğur civelek)
  • son haftalarda on yaş birden yaşlanan ekonomi yazarmız. öyle ki gazetedeki resmi bile artık uykusuz, mutsuz ve yaşlı görünüyor. kolay mı tabii, yıllardır her şey süper, ekonomimiz canavar gibi yazarken şu gidişe tanık olmak.

    o kadar üzülmüş ki, dünkü yazısında hükümeti bile eleştirmiş. "ekonomi iyi giderken kaymağını yediniz, şimdi de siyasi sorumluluğu alın" diyor. uğur'um gürses'im, iyi diyon hoş diyon da sen önce gazeteci olarak sorumluğu üzerine alsana. kariyerini pembe tablolar çizmeye adadın, en ufak bi kuşkuyla yaklaşanlara felaket tellalı dedin, ne oldu? önce sen sorumluluğunu yerine getir, "ağalar beyler, ben bu işten anlamıyormuşum; evet, ekonomi yazmak kolay değildir ama bunca göstergeye ve işarete rağmen durumu öngöremeyen birinin bir daha ekonomi yazarlığı yapmaya hakı yoktur" de, ver istifanı, veda yazında da hükumeti sorumluğu üstlenmeye çağırırsın. değil mi ama?
  • genel müdür yardımcısı olarak, yönetiminde pay sahibi olduğu bankanın * tmsf'ye devrinin ardından, radikal'de ekonomik köşe yazmaya başlayan ve imf, kemal derviş, tcmb ortak yapımı olan güçlü ekonomiye geçiş programını yılmaz bir şekilde savunan teorik ve pratik iktisatçı.
    başta adaşı ve köşedaşı uğur civelek olmak üzere, bu programın er ya da geç duvara toslayacağını savunanları ekonomi ve bilimden nasibini almamış, sayı saymasını bilmeyen ya da dayak yememiş ekonomistler olarak niteleyip ayar vermiş, gelecek güzel günlerin bir adım ötede olduğunu, ekonomik denge ve istikrarın sağlandığını ısrar ve inatla savunmaya devam etmiştir. lakin ortada denge kalmayıp, güçlü ekonomiye geçiş, batık bankadan gazeteye geçiş gibi kolay olmayınca, sanki yeni bir olgu imiş gibi, hükümetin hatalarından dem vurmakta ve elinde kalan papazı onlara satmakla çalışmaktadır.
  • şurada sözlüğe inceden dokundurmuş, gözden kaçmasın: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205060
  • sonradan kesfedip artik duzenli bi sekilde takip ettigim, ekonomi hakkinda objektif yorum yapan yazarlardan bi tanesi
    enfes bi yazisi icin: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=235955
  • bugün ekranda gördüğüm ve top sakal bırakma çabası içinde olduğunu anladığım bir ekonomisttir. akşamdan kalma gibi görünüyor veya böbrek taşı düşürüyor gibi. makul bir yazar olarak algılardın köşesini okudukça ama ıstırap içinde gibi görünürmüş meğer. sanki zorla yapıyor bu işi de bugün yarın bir sahil kasabasına kaçacak.
  • yeni radikalin en iyi yonlerinden biri bu abiye daha cok yazdirmalari oldu.
  • chp'nin sosyal demokrat ekonomi politikası
    uğur gürses
    21/04/2011

    dün chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu ve partinin ekonomi kurmaylarının birlikte açıkladığı “yeni ekonomi stratejisi”, chp’yi çağdaş bir sosyal demokrat omurgaya taşıyan bir nitelik taşıyor. bunu sağlayan da, açıklanan stratejinin hem tutarlı bir felsefesi olması hem de temel makro kurgusunun ayrıntılarının tek tek gösterilmiş olması. bu konuda fark yaratmış durumda.
    2011 yılı seçimlerinin ekonomi politika metni olarak dün açıklanan yüksek büyüme içeren strateji
    üç ana eksene oturuyor: sosyal devlet, uluslararası rekabet gücünün artırılması, kalıcı istikrarın sağlanması. bu üç ana eksenin alt ayakları, birbirleriyle bağlantılı ve destekler biçimde bir kurgu taşıyor. örneğin aile sigortasının, sosyal destek sisteminin, istihdamın, sektörel stratejiler ve mikro reformların, makro politika çerçevesinin birbiriyle geçişli bağları var.
    chp’nin istihdamı sadece üretimle bağlantılı bir olgu olarak görmemesi, bunu aile sigortası sistemiyle hane bazında ele alması; gelir dağılımını iyileştirme hedefini de buna eklemleştirmesi, nihai olarak ekonomi politikasının kurgusunu bu sacayağına odaklaması; çağdaş sosyal demokrat felsefenin sözde değil, öze taşıması demek.

    iç tasarrufa dayanıyor
    peki, ayrıntılı makro kurgunun ana omurgası nerede? 2012-2015 döneminde yüzde 6.1, 2016-2019 döneminde yüzde 7.2, 2020-2023 döneminde ise yüzde 7.5’lik potansiyel büyüme öngörüsünün can damarı, iç tasarrufların hızlı biçimde yukarı çekilmesine dayandırılmış. yurtiçi tasarruflar, gsyh’nin bugünkü yüzde 14’lük seviyesinden, 2015’te yüzde 18.8’ine, 2019’da yüzde 21.2, 2023’te ise yüzde 22’ye çıkarılması oldukça iddialı bir varsayım ve hedef.
    artık 2023 milli gelir hedefleri, yükseğe konulmuş bir çıta haline geldi. seviyesini tartışmak anlamını kaybetti. adı da ‘bayrağı en yükseğe dikmek’ oldu. mhp ve akp, 2023’e gsyh büyüklüğünü yaklaşık 2.1 trilyon dolar olarak telaffuz etmişler, ama nasıl bir makro kurguya dayandığını söylememişlerdi. makro ayrıntıları veren chp daha iddialı: 2.6 trilyon dolar!
    her yıl ortalama 800 bin kişilik istihdam ve 2023’te işsizliğin yüzde 6’ya düşürüleceği iddiasında olan chp, kaynağı iç tasarrufların arttırılmasında görüyor. ama artan nüfusun eğitim sermayesinin ne olacağını henüz açıklamış değil. türkiye’nin mevcut büyüme modelinin cari açık yaratan bir karaktere sahip olduğunu saptayan chp, tasarruf artışını temel ivme olarak görüyor. bunun yanında tabii ki, reel sektöre kaynak akışını engelleyen unsurlar da gerçekçi bir açıdan ele alınmış.
    peki, iç tasarruf artışı nasıl olacak? chp’nin planı mali sistemin büyütülmesi ve derinleşmesine dayandırılmış. bu konuda ayrıntılı gelişme noktaları sıralanmış. mali kesimin bugün sadece bankacılığa sıkışmış olmasına, hükümetin de ekonomik sorunların çözülmesinde hep ilk ‘dayak attığı’ kesim olduğuna bakılırsa chp’nin bu alanı büyütme planı oldukça akılcı.

    altın kural
    chp’nin bütçe ve maliye politikası kurala dayanıyor. malum mevcut hükümetin başbakan yardımcısı mali kurala geçileceğini aylar boyunca herkese anlatıp, bir günde unutmuştu. chp, mali kuralı ‘altın kurala’ dayandırıyor. bunun temel ilkesi şöyle; kamu kesiminin yatırımları borçlanmayla, cari harcamalar ve transfer harcamaları ise vergi gelirleri ile finanse edilir. chp’nin büyüme kurgusu, harcama boyutunda görece yüksek bir yatırım artışı hedefliyor. kamu yatırımlarının bugünkü gsyh’nin yüzde 4’ünden en az yüzde 6-7’sine çekilmesi gereğine işaret ediliyor. borç stoku konusunda ise oldukça tedbirli. altın kural yanında, borç stokunun gsyh’ye oranını yüzde 40’ın altında tutmayı hedefliyor. bunun nedeni olarak da, borç stokunun vadesinin kısa olmasını gösteriyor.
    diğer ayrıntılarla gelinen noktada, chp’nin ekonomi kadrosu da, programı da; özde geldiği çağdaş sosyal demokrat çerçevesiyle, artık atalet içindeki mevcut iktidarla yarışır duruma gelmiş durumda.

    http://www.radikal.com.tr/…cleid=1046892&yazar=uğur
  • twittter aleminde bir süre önce sağa sola bulaşmış, şimdilerde sakin, kendi başına takılan ekonomi yazarı. muhalif olmak adına zaman zaman bazı şeyleri görmezden gelmektedir. nitekim objektifliği sorgulanır. ayrıca analizlerinde de kuş kondurduğunu görmedim. gene de hakkını yemeyeyim, bir sürü cahilin olduğu ekonomi medyasında en azından sürüden ayrılması takdir edilesidir.
hesabın var mı? giriş yap