• bundan bir süre önce yarışmaya katılmam için davet edildim, ortak bir gün belirleyip stüdyoya gittim. tanışmanın ardından iki hafta sonrasında yarışmacı olarak katılmam için sözleştik, netleştirmek adına birkaç gün öncesinde tekrar haberleşelim dendi. yarışmaya üç gün kala yazdım, saatini söylediler ve o saatte stüdyoda hazır olun dediler. buraya kadar her şey normal. işimi gücümü erteyeleyip dedikleri gün için plan yaptım. o günün sabahında mesaj atmışlar. demişler ki ali ihsan bey hasta oldu, çekimleri haftaya erteledik. dedim sağlık olsun, haftaya görüşürüz. aynı gün yarışmanın instagram hesabındaki paylaşımlara bir baktım ne göreyim, çekim yapılmış. o gün yarışanlardan paylaşım yapanlar olmuş, ali ihsan bey de maşallah turp gibi. dedim hadi buna da neyse, kibarlıktan (!) yalan söylemek zorunda kalmışlardır.
    ertesi hafta oldu. iki gün öncesinden haberleştik, belli bir gün ve saat söylediler, bu saatte stüdyoda olun dediler. anlaştığımız gün geldi, ben hazırlandım, yola çıktım, anlaştığımız saate iki saat kala sorumluları mesaj attı; sçm bey, bugün mahsun karaca ve film ekibi geleceği için sizin çekimi tekrar erteliyoruz.
    işlerimi ertelemişim, planımı buna göre yapmışım, arkadaşlarıma güzel güzel anlatmışım, çekime iki saat kala sizden daha önemli birileri geleceği için sizi iptal ettik diyolar. o kadar hazırlık yaptım, günümü boşalttım, programı izlemeye de gelebilirim yazdım, cevap bile vermediler.
    medya sektöründe en nazik ve kibar yayınlardan biri olduğunu düşünürdüm, ama önce yalan söyleyip ekmeleri, ardından da bu kabalıkları medya sektörünün içi yüzünü daha iyi anlamamı sağladı.
    tanıma gelirsek; ekranların en zarif (!) ve nahif (!) yarışma programı.
  • ihsan varol üstadın kıvrak zekasından çıkan müthiş sorularla devam eden ve son günlerde yaşananları gözler önüne serme aşamasında gerçekleştirdiği bu zekice intikamı alırken aldığı keyfi gözlerinden okuyabileceğiniz efsane bir programa sahne olmaktadır..

    bir televizyon kanalına yakışan en güzel isim.. (koydu çocuğu)
    (bkz: halk tv)
    medya gibi çeşitli meslek kolları arasında uyulması gereken davranışlar bütünü..
    (bkz: etik)
    türkiye cumhuriyeti anayasası'na göre hürdür sansür edilemez ifadesiyle yer alan olgu..
    (bkz: basın)
    nezihe meriç'in bin başlı ejderha olarak tanımladığı iletişim ortamı..
    (bkz: medya)
    onaylamak ve ikrarla eşdeğer görülen bir eylem..
    (bkz: susmak)
    basın yayın ve haberleşme ile sinema ve kitap yayınlarının hükümetçe kısıtlanması..
    (bkz: sansür)
    bir olay bir olgu üzerine edindiği bilgiyi hazırlayıp yayın organlarında yayınlaması beklenen kişi..
    (bkz: haberci)
    baş belası olarak tanımlanan bir sosyal ağ ve mikroblog sitesi..
    (bkz: twitter)
    atatürk'ün gördüklerini bildiklerini düşündüklerini samimiyetle yazmalıdır dediği kişi..
    (bkz: gazeteci)
    çanak yalayan, dalkavukluk eden..
    (bkz: yaltakçı)
    güç, tehlike ve zorbalığa karşı durabilecekken şekinme, sakınma ve ses çıkarmama hali..
    (bkz: korkaklık)
    anaakım tarafından terkedilip sostal medyaya mahkum edilen vatandaşın tutunduğu dal..
    (bkz: sanalalem)
    iletişim veya yayın organlarıyla verilen, gerçek olmayan, uydurma veya çarptırılmış bilgi..
    (bkz: yalan haber)
    davranışları ve sözleriyle kötü bir sonuca yol açma, ateşe körükle gitme..
    (bkz: çanak tutma)
    toplumsal alanlara müdahale aracı.. (ayar var..!)
    (bkz: toma)
    ünlem haliyle "yapma", "sakın" anlamında kullanılan bir söz..
    (bkz: aman)
    adı kent, site, devlet, devlet düzeni anlamlarında yunanca kökenli bir sözden türeyen bir kamu görevlisi..
    (bkz: polis)
    kelime anlamı haklar olan toplumsal yasalar bütünü, tüze..
    (bkz: hukuk)
    yargı yolu kılavuzu..
    (bkz: avukat)
    kaba güç.. aslında mecazi anlamda da mecazi anlamı geçti bu aralar..
    (bkz: şiddet)
    birinin güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde, belli bir süre alıkonulması..
    (bkz: gözaltı)
    bir yolu, geçidi kapatmak için her türlü aracı kullanarak yapılan engel..
    (bkz: barikat)
    bazen gerilimi azaltmak için yapılması gereken eylem, geri gitmek, ricat etmek..
    (bkz: çekilmek)
    hangi mesleği yaparsa yapsın her insanda bulunması gereken acıma duygusu..
    (bkz: merhamet)
    sağduyusunu kaybetmiş güç kullanımı niteleyen söz..
    (bkz: orantısız)
    göz burun ve akciğerlerdeki mukus zarlarına saldıran maddenin en hafif........
    (bkz: biber gazı)
    toma ifrazatı..
    (bkz: tazyikli su)
    demokrasi solungacı.. (soruya gel..!! adamsın)
    (bkz: gaz maskesi)
    varoluşunun temel dayanağı egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi olan anayasal devlet organı..
    (bkz: tbmm)
    cumhur kelimesinin eş anlamlısı..
    (bkz: halk)
    hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm..
    (bkz: baskı)
    kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyükleme anlamındaki söz.. (gururla eş anlamlıdır ama gurur bundan kopmuştur..gurur biraz daha haysiyete doğru kaymış ama bu negatif bir anlamda dedi ek olarak)
    (bkz: kibir)
    iktidarı altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse.. (tiranı ekledi)
    (bkz: despot)
    kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten güç..
    (bkz: vicdan)
    sapkınlık, doğru yoldan ayrılma anlamındaki arapça kökenli söz..
    (bkz: dalalet) (atatürk'ün gençliğe hitabesini okudu adam tüyo vermek için..)
    düşüncesini fiilen gerçekleştirmeye çalışan kimse, etkinci, eylemci..
    (bkz: çapulcu) (zor soruydu çünkü anlamı o değil dedi bi de..)
    hammamat kaplıcaları ile ünlü hatay ili ilçesi..
    (bkz: reyhanlı)
    bütün siyasi yetkileri kendisinde toplamış kimse..
    (bkz: diktatör)
    ücretle iş gören, genellikle erkek işçi, uşak..
    (bkz: hizmetkar)
    bir yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu hükümet sistemi..
    (bkz: başkanlık)
    kendi isteği ile bir işten veya bir hizmetten ayrılma..
    (bkz: istifa etme)
    kişinin büyüklüğünü arttıran, yaptığı bir yanlıştan dolayı hatasını anlama eylemi..
    (bkz: özür dileme)
  • kuşlarda katı yiyecekleri öğütme yeri gibisinden soru geldi. açılan harfler şöyle :

    t_ş__k

    kadın yarışmacı ağzıma bir şey gelip gelip duruyor ama diyor. ali insan varol da 'aman diyim' diyor. güzel bölümdü. güldürdü.
  • beğenerek ve zevkle izlediğim yarışmadan malesef son zamanlarda aynı zevki alamamaya başladım. bazı yarışmacılar akıcı şekilde yarışırken, bazıları ise fazlaca tutukluk yapıyor (salaklık demiyorum, çünkü salak olduklarını düşünmüyorum, insanlık halidir, arada bir tutukluk gelir) ve yarışma bir türlü yürümüyor. yarışmacının tutukluk yaptığı anlarda bir nebze olsun elini rahatlatmak için yarışmaya harf satın alma opsiyonu getirilmiş ama nedense bazı durumlarda, bu opsiyondan, sunucunun da yoğun teşvikleri ile kaçınılıyor.

    ali ihsan bey'e şunu hatırlatmak isterim: bundan 5-6 yıl önce yarışmada elde edilen ortalama puanlar 5000-6000 civarındaydı ve örneğin 7000'in üzerine çıkan iyi bir performans göstermiş oluyordu. şimdi ise en kötü performansa dahi 7000 ve üzeri puan aldırmaya çalışılıyor gibi bir izlenim var bende. yapmayın, ne olursunuz yapmayın. bırakın kim ne puanı hak eidyorsa o an alsın ve yoluna devam etsin. sonuçta ucunda ölüm yok, herkes eğlenmek için bu oyunun bir parçası oluyor.

    ali ihsan bey'in iyi niyetle yaptığı ve kantarın topuzunu iyiden iyiye kaçırdığı 'yardım etme' konusu ise, yarışmayı iyice izlenmez hale getiren sebeplerden biri. şöyle ki, bir yarışmacıya yardım edince, kayırma olmaması bakımından diğerlerine de yardım etme zorunluluğu hissediyor. ancak, örneğin ilk yarışmacı kötü yarıştı ve ona bolca yardım etti, 8900 puan aldırdı diyelim. ikinci yarışmacı geliyor, güzel yarışıyor, hiç yardım etmeye gerek kalmadan 9000 puanını alıyor ve gidiyor. yani şimdi ikinci yarışmacı zaten 100 puan yüksek aldı diye burada adalet sağlanmış mı oluyor? ayrıca, yardım konusu tamamen subjektif bir mesele ve kime ne ölçüde yardım edileceği ise tamamen sunucunun inisiyatifinde. bu da başlı başına adaletsizlik yaratan bir durum. bunların yanı sıra, başlarda bolca yardım edilerek, ittire kaktıra 7000 üstü puana gelen yarışmacı, son sorularda fazlaca yüzsüzlük yapınca, yine sunucunun kontrolüyle yüksek puanlı sorularda tökezliyor ve suni bir adalet duygusu sağlanıyor. ancak bu da hoş değil.

    yüzsüz yarışmacı demişken, yayınlarda ali ihsan bey'in yardımsever halini gören yüzsüz yarışmacı tipi (ali ihsan bey burayı okuduğunda hangi tip yarışmacıyı kastettiğimi iyi anlayacaktır) için bu durum cazip hale geliyor ve bu tip yarışmacı katılımında artma oluyor.

    kıyaslama yapmadan geçemeyeceğim, tv360'da yayınlanan ben bilirim yarışması daha keyifli gelmeye başladı. burada özellikle sunucu alper ateş'in dikkatli, kuralcı ve adaletli sunum tarzı göze çarpıyor.

    özetleyecek olursam, ali ihsan bey'e bir mesaj bırakmak isityorum: abicim, yıllardır severek izliyoruz. benden önce de bir sürü insan aynı sebeplerden şikayet etmiş. bir gün şikayet etmeyi bırakacağız çünkü galiba o gün izlemeyi bırakacağız, güzelim yarışmaya, emeklerine, sana yazık oluyor. herkes 7000 ve üzeri almak zorunda değil. böyle yarışma daha çekişmeli ve zevkli hale gelmiyor, daha çekilmez ve daha durağan hale geliyor.

    teşekkürler, iyi günler.
  • gezi
    görmek, eğlenmek amacıyla yapılan yolculuk
    park
    bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli büyük bahçe
    sivil
    uluslararası hukukta herhangi bir ülkenin silahlı kuvvetlerine veya diğer silahlı gruplara mensup olmayan kişi
    eylem
    bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası
    birlik
    ana duygu ve düşünceler çevresinde toplanma durumu, bölünmezliği içeren yalın bütün
    uyanma
    mecazen gerçekleri anlar, kavrar duruma gelme
    gençler
    m. k. atatürk’ün “terbiye ve irfan ile insanlık meziyetlerinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsâli olacaksınız” dediği kişiler
    sağduyu
    doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
    kamumalı
    hiçbir şekilde zarar verilmemesi gereken halkın bütününe ait taşınır veya taşınmaz varlıkların tümü
    pasifizm
    şiddetsizlik ilkelerini izleyip, şiddetsiz eylemi en etkili yol olarak gören ideoloji
    vandalizm
    bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca veya ürüne zarar verme eylemi
    oysandığı
    demokratik çözüm kutusu
    referandum
    halkın türlü siyasi ve toplumsal sorunlar karşısında görüşünü belirlemek için başvurulan oylama
    provokatör
    haklıyı haksıza, göstericiyi teröriste çeviren kişi, kışkırtmacı
    halk
    aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu
    ağaç
    tek ve hür olmanın simgesi olan uzun yıllar yaşayabilen bir bitki
    orman
    kardeşçe yaşamanın simgesi sayılan ağaçlarla örtülü alan
    çarşı
    beşiktaş’ın şövalye ruhlu semt çocukları
    taksim
    bölme, bölüştürme anlamına gelen, birleştirici bir semtin de adı olan söz
    meydan
    "geniş alan" anlamına gelen arapça kökenli bir söz
    yürüyüş
    bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca adım atarak ilerleme
    direniş
    karşı koyma, vazgeçmeme işi
    protesto
    bir davranışı, düşünceyi, uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme
    özgürlük
    dış etkilerden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi
    dayanışma
    bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması
    genelgrev
    bütün emekçi kesimince uygulanan iş bırakımı
    örgütlenme
    herhangi bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelme, organize olma
    ayaklanmak
    hem başkaldırmak hem de dikilmek, yürümeye başlamak anlamlarına gelen bir söz
    halk
    bir televizyon kanalına yakışan en güzel isim
    etik
    medya gibi çeşitli meslek kolları arasında uyulması veya kaçınılması gereken davranışlar bütünü
    basın
    türkiye cumhuriyeti anayasasının 28. maddesinde " hürdür, sansür edilemez" ifadesiyle yer alan olgu
    medya
    nezihe meriç’in “bin başlı ejderha” olarak tanımladığı iletişim ortamı
    susmak
    onaylamak ve ikrarla eşdeğer görülen eylem
    sansür
    basın, yayın ve haberleşme ile sinema ve kitap yapıtlarının hükümetçe denetlenmesi ve kısıtlanması
    haberci
    bir olay, bir olgu üzerine edinidiği bilgiyi hazırlayıp yayın organlarında yayınlaması beklenen kişi
    twitter
    “baş belası” olarak tanımlanan bir sosyal ağ ve mikroblog sitesi
    gazeteci
    m.k. atatürk’ün “gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” dediği kişi
    yaltakçı
    çanak yalayan, dalkavukluk eden kişi
    korkaklık
    güç, tehlike ve zorbalığa karşı durabilecekken çekinme, sakınma ve ses çıkarmama hali
    sanalalem
    ana akım tarafından terk edilip sosyal medyaya mahkum kalan vatandaşın tutunduğu dal
    yalanhaber
    iletişim veya yayın organlarıyla verilen gerçek olmayan, uydurma veya çarpıtılmış bilgi
    çanaktutma
    davranışları veya sözleriyle kötü bir sonuca yol açma, ateşe körükle gitme
    toma
    toplumsal olaylara müdahale aracı
    aman
    ünlem haliyle “yapma, sakın” anlamında kullanılan bir söz
    polis
    adı “kent, site, devlet, devlet düzeni” anlamlarında yunanca kökenli bir sözden türeyen bir kamu görevlisi
    hukuk
    kelime anlamı “haklar” olan toplumsal yasalar bütünü, tüze
    avukat
    yargı yolu kılavuzu
    şiddet
    kaba güç
    gözaltı
    birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması
    barikat
    bir yolu veya geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel
    çekilmek
    bazen gerilimi azaltmak için yapılması gereken eylem, geri gitmek, ricat etmek
    merhamet
    hangi mesleği yaparsa yapsın, her insanda bulunması gereken acıma duygusu
    orantısız
    sağduyusunu kaybetmiş “güç kullanımını” niteleyen söz
    bibergazı
    göz, burun, ağız ve akciğerlerdeki mukus zarlarına saldıran, maddenin en gevşek halindeki silah, oleoresin capsicum
    tazyiklisu
    toma ifrazatı
    gazmaskesi
    demokrasi solungaçı
    tbmm
    varoluşunun temel dayanağı “egemenlik, kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi olan anayasal devlet organı
    halk
    cumhur sözünün eş anlamlısı
    baskı
    hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
    kibir
    kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme anlamlarındaki söz
    despot
    iktidarı altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse
    vicdan
    kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten güç, içsel mahkeme
    dalâlet
    "sapkınlık, doğru yoldan ayrılma" anlamındaki arapça kökenli söz
    çapulcu
    düşüncesini fiilen gerçekleştirmeye çalışan kimse, etkinci, eylemci
    reyhanlı
    hamamat kaplıcalarıyla ünlü hatay ilinin ilçesi
    diktatör
    bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse
    hizmetkâr
    ücretle iş gören genellikle erkek işçi, uşak
    başkanlık
    bir yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu hükûmet sistemi
    istifaetme
    kendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma
    özürdileme
    kişinin büyüklüğünü arttıran, yaptığı bir yanlıştan ötürü bağışlanmasını isteme eylemi
  • dun "kendime guveniyorum" deyip 1800 puanla yarismayi bitirip "sorular cok zordu" diye aglayan bir kizi konuk etti. adini not alacaktim unuttum. zor dedigi ve tum harfleri tukettigi sorular soyleydi:

    - sinema bufecilerinin en sevdigi zaman araligi. (cevap: antrakt)
    - belli belirsiz bir grubu tanimlama seysi (cevap: bir takim) (bundan emin degilim gerci ama boyle basit biseydi)

    bu yarismayi izleyenler sunu anlasinlar: ekran karsisinda uc bes soruyu biliyor olmaniz yarismada iyi performans gostereceginiz anlamina gelmiyor. insan oldugunuz icin sadece cevabini bilip sevindiginiz sorulari hatirliyorsunuz (bkz: episodik hafiza). o yuzden kendinizi cok super zannediyorsunuz. hayir efendim oturup puan cetelesi cikaracasiniz ve kac puan aldiginizi yazacaksiniz. sonra onu %30 dusureceksiniz ki heyecan katsayisi da olsun. sizin gercek degeriniz odur.

    size 1 hafta muhlet. eger ki bir daha oyle bilip bilmeden bu yarismaya giren olursa burada afise edecegim, burada! (masaya vurur).

    edit: 1300 degil 1800 puan almis. (adini mesajdan soylediler ama bu seferlik affediyorum onu)
  • bugün yayınlanan bölümünde yarışmacının 'heyecanlı mısınız' sorusuna 'adımı sorsanız harf isterim' diye cevap verdiği yarışma.
  • üniversitedeyken bir hocam hugh heffner'ın playboy'la ulaştığı başarıyı çözümlemişti. playboy, alanındaki ilk yayın değil, piyasaya çıktığında da ondan başka erotik ve çıplaklı dergiler var. ama playboy'un diğer erotik dergilerden bir farkı var. onlu ya da yirmili yaşlarında genç bir erkek, gazete bayiine gidip istediği erotik ya da pornografik yayını satın alabilir. ama kırklı ve üstü yaşlarda, belli bir sosyal konumu olan bir erkek bunu yapamaz. utanır. buradan yola çıkarak hugh heffner, her sayısında bir ünlü ve önemli figürle yapılmış en iyi ve doyurucu röportajlardan birinin, hatta genellikle en iyisinin olduğu playboy dergisini yarattı. hocamın verdiği örnekler yine o kişilerle yapılmış en iyi röportajlardan olduğunu söylediği george bush ve marshall mcluhan röportajlarıydı. böylece andropozlu kart zamparaya da erotik yayın takip etme bahanesi yaratılmış oldu. artık bu yaş gruplarındaki kişiler de bir gazete bayiine gidip, "evladım, şu george bush röportajının olduğu playboy sayısından versene." diyebilecekti.

    işte "kelime oyunu" da playboy faktörünün çok iyi okunmasıyla tasarlanmış bir yarışma. çünkü ihsan varol da yarışma programlarındaki benzer bir eksikliği doğru tespit etmiş. türkiye'deki televizyon yarışmalarının hemen hepsinin iddiası ne oldu? "en çok kazandıran yarışma", "tek seferde en büyük ödülü veren yarışma", "ağırlığınca altın kazandıran yarışma", "ödül kazanma şansınızın en yüksek olduğu yarışma", vs... hemen herkes yarışmaları sever, yarışma programlarına katılmaya da özenir. ama belli bir toplumsal saygınlığa, doygun bir gelire, ya da prestijli bir titre sahip insanlar, "acaba birgül hanım muhtaç durumda mı?", "yoksa zeynel bey paraya mı sıkıştı?" gibi kuruntuların meydana gelmesinden endişe eder. bu nedenle eksikliği çekilen kazandıran yarışma değil, kazandırmayan yarışma. yüz yirmi beş bin liralık soruyu bilemeyip on beş bin liraya gerileyince yüzümüzün düştüğü yarışmaya değil, cümle alemin, "önemli olan gerçekten yarışmak" algısıyla yarışıp izlediği yarışmaya ihtiyacımız var. televizyon yarışmalarının playboy'u "kelime oyunu" da o işte. yarışmacı profiline dikkat edin. emekli öğretmen, akademisyen, hatta "ünlüler yarışıyor" kafasıyla, kazananın, "atatürkçü düşünce derneğine bağışlıyorum" demek zorunda olduğu bir şöhretler karmasıyla gelmiş değil, hasbelkader yarışmacıların arasına karışmış şöhretli müzisyen ve oyuncular, "elalem ne der?" faktörünü dert etmeksizin yarışmaya geliyor. yeni yarışma böyle bir şey.
  • an itibariyle şu yaşanmıştır.

    ...
    - oğlum var bir de, ondan torun bekliyoruz.
    - o kız mı erkek mi?
    - kim? oğlum mu?! erkek, erkek.
  • an itibariyle yarışan engelli yarışmacının "bizi adam yerine koyup çağırdığınız için teşekkür ederiz." dediği, dekorunda engelli rampasına yer veren, duyarlı, alkışa layık ve cesur yarışma programı. (bkz: engellileri insan yerine koyduk)
hesabın var mı? giriş yap