• (bkz: cpr)

    ölümle yaşam arasındaki savaştır.

    ritm alamazsın kalp masajı + adrenalin devam eder. anlık hatalar yapamazsın. ritm gelir verirsin elektrosoku gene düzelmez. bir daha bir daha .. uzar gider. taa ki dönene kadar. bir yerden sonra ellere kramp girer. masaj yapamazsın. ha gayret hasta döndü donecek dersin..

    velhasıl sıkıntılı süreçtir. hastayı yaşama dondururseniz sizden mutlusu olmaz. ama dönmezse o nöbet zehir olur.
  • kalbin etkin bir atım hacmi sağlayamaması, kan dolaşımının durması ve tüm organların oksijenli kandan yoksun kalması durumunda yapılması gereken tıbbi işlem.

    semptomlar;
    *bilinç kaybı (kalp durmasından 6-12 sn sonra ortaya çıkar)
    *solunum durması (kalp durmasından 30-60 sn sonra ortaya çıkar)
    *nabzın kaybolması
    *geniş, ışığa yanıt vermeyen pupillalar (kalp durmasından yaklaşık 1-3 dakika sonra oluşur)
    *solgunlaşmış gri soluk deri.

    yeniden canlandırma için hasta;
    *düz olarak yatırılır
    *solunum yolu açılır (ağız boşluğunun boşaltılması başın ekstansiyonu)
    *ventilasyon (duruma göre 15:1, 5:1)
    *kalp masajı
    *karotis nabzının kontrolü.

    not: artık nabızsız elektriksel aktivite ve asistolide atropinin rutin kullanımı yoktur. bradiaritmide kullanılır.

    ayrıca sikko doktorlu dizilerde, danışman eksikliğinden mütevellit bulunan görkemli prekordiyal yumruk sahneleri* reelde artık uygulanmamaktadır. bu tırrek dizilerde şoklanması gereken ritimde kalp masajı yaparlar, düz çizen asistolik hastaya şok verirler.
  • kardiyopulmoner resüsitasyonda atropinin yeri yoktur. 2015 den beri esc guidelarında yer almamaktadır.
  • cpr diye ingilizcesini bildiğimiz ama türkçe(!)sini bilmediğimiz uygulama. daha basitçe kalp masajı denilebiliyor.
  • kardiyopulmoner resüsitasyon'daki kalp masajı/ solunum oranı 30/2 olmalıdıır. ama iki kurtarıcı var ise bu oran 15/2'ye düşer.

    eğer kardiyopulmoner resüsitasyon'da damar yolu açamadıysak öncelikle interosseöz yolu kullanmalıyız. bunu da özellikle proksimal tibia'da olan protuberantia tibiaenın hemen altından yaparız. ve bunu ya 16'lık 18'lik kemik iliği iğnesi yada daha çok bulunan sarı renkli lomber ponksiyon iğnesini tercih ederiz yaparken.

    kardiyopulmoner resüsitasyon'da verilecek adrenalin intrakardiyak yapılmaz.

    yapılacak atropin'in iv yada interosseöz dozu 0,02 mg/kg'dır. endotrakeal dozu ise 0,03 mg/kg'dır. ve yapılabilecek minimum doz 0,1 mg'dır. süt çocuğundaki maksimum doz 0,5 mg iken, adölesanlardaki maksimum doz ise 3 mg'dır.

    yine bu durumda endotrakeal tüp içinden verilebilecek ilaçları elvan diye kodlayabiliriz.

    e: epinefrin, l: lidokain, v: vazopressin, a: atropin, n: naloksan'dır.
  • diriltme çalışması
  • doğru ve etkili yapıldığında hayat kurtaran müdahale. yapması çok zor ve yorucudur, aksini idda eden doğru yapmıyordur
  • etkili bir şekilde uygulandığında normalinin yüzde yirmi beşine kadar kardiak output oluşturabilecek prosedür. en azından ben öyle biliyordum. "dur lan bi bakayım şuna pubmedden, sözlüğe yanlış bi şey yazmayayım" motivasyonuyla yapılan küçük bir araştırma gösterdi ki kardiak output tecrübesiz ellerde yüzde yirmi beşlerde takılırken tecrübeli ellerde yüzde yetmiş beşlere kadar yükselebiliyormuş.
  • ani ve beklemedik bir şekilde solunumu veya dolaşımı durmuş kişiye, hayati organların fonksiyonlarının korunması için yeterli miktarda oksijenlenmiş kanı vücuda sağlayabilmek amacıyla yapılan acil tıbbi müdahaledir.
hesabın var mı? giriş yap