• doğdu andan itibaren evin hakimi ve sahibi olan çocuğun yeni doğan kardeşine anne babasının ilgisinin yönelmesinden mütevellit duyduğu kıskançlıktır. kardeş kıskançlığının temelinde-kardeşe yönelik görülse de- anne babaya duyulan kızgınlık vardır.
  • benim icin;

    yeni dogan kardesin karnina oturup ziplarken anne gelince "ayy ayy" diye seviyor gibi yapmaktir.

    koltukta hareketsiz yatan cocugu cekip asagi düsürdükten sonra kosa kosa annenin yanina gidip "anneee kardesim düstü." diye haber vermektir.

    duydugum en uc örnek ise kardesini sinsice öldürmeye calisan sude. sude ve ahmet iki kardestir. sude 3 yasinda, ahmet bebek. biz sudeye oynasin diye oyun hamuru almisiz. annesi kizini siddetle uyarmis "sakin onlari agzina sokma, ölürsün!" günler sonra saskinlikla iceri giren sude "annee bu hamurlari yiyince ölünmüyoo, ahmete yedirdim ölmedi :( "

    anne: asdfghjkl
  • bende de aşırı derecede kendini göstermiş durum. evde baş başa kaldığımız anda benden 2 yaş küçük kardeşimin yüzünü nasıl tırmaladığımı bugün bile hatırlarım. aklıma geldikçe üzülürüm ama ne yaparsın baya kıskanmışım demek.
  • tek çocuk sahibiyseniz ve evinizde onun isteğiyle bir kedi ile yaşamaya başladıysanız başınıza gelebilecek durum.

    rahatsız eden annenin ilgisinin paylaşılması sanıyorum. neyse ki kızım duygularını duru bir dille ifade ediyor.

    "yeter anne kıskandııım."

    şimdi kendimize çeki düzen zamanı..
  • kürt dünyası, yaşadıklarından sosyal (istatistiki) olarak bir şeyler öğrenmiştir: gerekirse kardeşiyle bile rekabeti*, bir de grup/klan dayanışmasını. kürtlerin anı-zamanı güvencesiz olduğu için bugün gülebilen hemen bugün güler, ertelemez. bu, kürtler kolay mutlu olurlar ve özgüvenlidirler hissi yaratır. belki bugün bulabilen, çalabilen, ilkesini unutup kendi çıkarına çelişebilen de geri durmayacaktır. gayet insani ve tarihsel.

    (bkz: kardeş kardeşin ne öldüğünü ister ne onduğunu)
  • benim oğullarımın arasında küçüğün büyüğe duyduğu kıskançlık türüdür. dengeleri korumak adına, büyük çocuğumuza ilgimizi yitirmemeye çalıştık. başta özellikle ben, çocuğun emzirilmesi için uzun süreler harcadığım ve temizlenmesi, uyutulması gibi işleri daha çok üstlendiğim için çocuğu emzirirken özellikle büyüğü yanıma alıp masallar anlatır, şarkılar söylerdim. emzirme süresi azaldıkça, küçük kardeş uyur uyumaz yine büyük oğlumla hamurdan babalar, anneler, bebekler falan yapardık. küçük büyüdükçe anlaşılmaz bir kıskançlığın içine girdi. büyük oğlum ne zaman kucağıma gelse, küçük de kucağıma gelip abisini itmeye başladı. çözüm olarak önce kim geldiyse o kalkana kadar diğerini, "o önce geldiği için, sen beklemelisin" gibi telkinlerle yatıştırmaya çalıştık. şu anda işe yarar görünüyor. aynı durumu oyuncak paylaşımı konusunda da sürdürüyoruz. o konuda da küçük daha kıskanç davranıyor.
  • büyük kardeşin küçüğe karşı hissettiği yıkıcı duygu.

    kardeşim doğunca sobaya atalım diye tutturmuşum. sonra kardeşin hediye aldı dediklerinde biraz susmuşum. sonra aramızda 2 yaş olmasına rağmen bakımına dahil etmişler. küçük anne olarak sorumluluk almışım ancak sanırım hiç tam olarak sevemedim çocukken. herşeyi paylaşmak zor geldi. aman o küçük yapar denilip göz yumulması ve sen büyüksün dikkat et biraz uyarıları çifte standardı pekiştirdi. ben hep başarılı olmama rağmen hiç takdir görmezken karnesi zayıfla dolu kardeşimin ufacık başarıları göklere çıkarıldı. anladım ki ona karşı durmak işe yaramıyor. onu sevmek, sevmiş gibi görünmek ebeveynlerimin taktirini kazanmamı sağlıyordu. aferin kızım kardeşinle ilgilen..

    sanırım bazı erkekler yaşça büyüse de çocuk kalıyor. bu adamlar evlenince karılarından ilgi bekliyor, şımartılmak istiyor. sonra bir gün çocuk sahibi olunduğunda ona karşı ilgi azalıp, herşey çocuğa göre planlanınca dışlanmış hissediyor. karısı onun değil, çocuğun istediğini yapıyor. adam, annesi gibi görüp karısını evin yeni gelen çocuğu kıskanıyor. hep onunla ilgileniyorsun.. bence bu adamlarda da bir nevi kardeş kıskançlığı var.

    en son kızım istediği için kedi sahiplendiğimizde kardeş kıskançlığına şahit oldum. kedimiz bize geldiğinde 2 aylıktı. kızım kedi kucağıma geldikçe alıp kucağımdan attı. beni hiç sevmiyorsun diye isyan etti. dört ayak durup bir hafta kadar miyavladı. sonunda alıştı, kıskançlığı geçti ama epey eziyetli oldu.

    hepimiz ilgiden hoşlanıyoruz. paylaşılan kişinin tavrı bu kıskançlığın ne zaman ve nasıl sonlanacağını belirliyor.
  • tabakta ki köfteler hatta makarnalar bile sayılıp abi tabağıyla kıyaslanırdı tarafımca
    kendimi öyle değerli hissetmek istemişim küçük bi çocukken bile
  • ben kuzenlerimi bile kıskanıyorum annem ve babamdan, kardeşim olsaydı bilmem ne olurdu.
  • ilk çocuğunuz, ilk göz ağrınız. o sizi ilk öptü. siz onu ilk öptünüz. ilk onunla oyun oynadınız,ilk onu omzunuza aldınız. ilk gaz sancısını onunla yaşadınız, ilk yürümeye sizinle başladı. ilk,ilk,ilk..... bu böyle gider.
    çocuk gözüyle, bütün dünya onun etrafında dönüyor. dünyası, anne babası ona ait. hele bide ilk torunsa oooooo, ondan iyisi yok. herşey sınırsız onun. şimdi 2. çocuk geldi. dünyası değişti. ilgi kaydı. sürekli anne bu yeni çocukla ilgileniyor. anne hep ona bakıyor, hep onu emziriyor. ilk çocuk 2. çocuğı kıskanmasında ne yapsın. için için o güzel cennetine, güzel dünyasına çomak sokan bu sinsi, pis yılan çocuktan kurtulması gerek. bu his çok tehlikeli.
    ilk çocuk 2. çocuğa çok rahat zarar verebilir. yaralanmalara, nadiren de olsa ölüme neden olabilir. ilk çocuk 2 yaş altında veya 7 yaşın üstünde ise çok sorun yaşanmıyor. 2-7 yaş arası ciddi sıkıntı. 2. çocuk daha doğmadan anne karnında iken hazırlıklar başlanmalı. annesinin karnından çocuğun geleceğini bilmeli. annesinin karnı sevilmeli.
    doğum olduktan sonra çok abartmamak şartıyla sanki yeni çocuk ilk çocuğa hediye getirdi diye gönül alma yapılabilir. özellikle büyük çocuk küçüğü ilk gördüğünde yapılabilir.
    yeni bebek tamamen anneye bağımlı. emzirme bez değiştirme gibi rutin bakımlar bile çok zaman alabilir ancak anne ilk çocuğa da gücü yettiği kadar ilgi vermeli. ilk çocukla ilgilenmek daha çok baba, dede ve ninelere kaldı. ilk çocuk unutulmamalı onun ihtiyaçları da karşılanmalı.
    her iki çocuğa da eşit, eşit, eşit ( bir daha yazıyorum eşit) ilgi gösterilmeli.
    yeni bebeği ziyarete gelenler de uyarılmalı. ilk çocuk için de 2. çocuk için de hediyeler getirilmeli. getirmeyip, 2. çocuğu kıskandiracaklarsa hiç gelmesinler. eve gelen ziyaretçiler yeni çocuğu sevmeden önce ilk çocuğu kucağa alıp sevmeli daha sonra 2. çocuğu sevmeli. her iki çocuğa da eşit zaman ayırmaya dikkat etmeli.
    kim olursa olsun; ilk çocuğa artık senin pabucun dama atıldı, gibi saçma birşey söylerse, ağzının üstüne kürekle vurun. selamı sabahı kesin. tekme tokat evden kovun.
    iki çocuğu da aynı anda yalnız bırakmayın. sizin yanınızdayken bile çok dikkatli olun. büyük çocuk küçüğün gözünü siz yanınızdayken bile saldırabilir veya başka şekilde zarar verebilir. büyük çocuğa, küçüğün bakımı ile ilgili sorumluluk verin. bez, krem getirme gibi basit işler yapabilir. yaptıktan sonra övün.
    büyüdükçe, küçük çocuk kendine geldikçe kucak isteyecek. sürekli kucak yarışı olacak. her iki çocuğuda aynı anda kucağa almaya çalışın. gücünüz yetmiyorsa sıra sıra (ilk sıra ilk gelenin) aynı süre alın. aldığınız oyuncakların denk olmasına dikkat edin. çocuğunuz yeni doğmuş olsa da, lisede olsa da uyuduğu zaman yanına gidip, üstünü örtüp annen/baban seni çok seviyor, diyin.
    okul çağı gelince çocukları gösterdikleri başarıya göre ayırmayın. herikisine de eşit davranın. harçlık konusunda adil olmaya çalışın. gücünüz yettiği kadar çocuklarınızla vakit geçirin.
hesabın var mı? giriş yap