• sudi ile ali'nin televizyonun karşısına geçip adam öldürenleri, muska için gelenleri izledikleri sahnede "yazık ya adamlara" dedikleri an muhteşemdir. tıpkı bizim gibi.
    televizyon karşısına geçip başkalarının acılarını izleyip "yazık ya adamlara" diylerek günümüzü geçirir, savunma mekanizmamızı çalıştırır "biz en azından daha o kadar düşmedik" diye kendimize telkin ederiz. onların acısını izleyerek kendi acılarımızı sanallaştırırız. sudi ile ali gibi. boktan bir inşaatta, amele olarak üç kuruş paraya çalışıp boğazlarına kadar belaya batıp "yazık ya adamlara" diyebiliyorlar. adorno abinin dediği gibi "zulüm uzun sürerse celladına aşık olursun" bu da böyle bir şey işte.
  • --- spoiler ---

    - alı abı şeyh şahabettin kim biliyor musun?
    + bilmiyorum, kimmiş?
    - deden
    --- spoiler ---
  • an itibarı ile türkmax'da oynayan filmdir. ali'nin sudi'ye sevişirken yakalandıktan sonra, sudi'nin "o benimdi" derken oynadığı oyunculuk ve sonrasında ali'den yediği tokat ile gelen müzik, dağılmama sebep olmuştur. şevket çoruh oyunculuk konusunda, bu sahnede kendini aşmıştır.
  • türk insanının görünce gözlerini alamadığı, saatlerce sıkılmadan (kollar arkada bağlı vaziyette) izleyebildiği, ibrahim tatlıses üretim merkezleri.
  • gecenin bir yarısı adamın ağzına sıçan soundtrack'i ile, tüm zamanların en iyi türk filmleri arasına girebilecek güzel yapıt.
  • hiç hesapta yokken iki tuhaf gelir kaynağı kazanan ali ve sudi'nin hikayesi.sarkmayan senaryo ve süper işlenmiş oyunculuk.
    saçmalıklara gülmemizi bekleyen,ünlü bolluğuyla göz doldurmaya çalışan son dönem türk filmlerinin arasından ustalıkla sıyrılmayı başarmış,bize doğru dürüst bi'şey izleme fırsatı vermiş yapım..
    evet oyuncu performansları genelde iyi ama özellikle şevket çoruh olayı bitirmiş.segilediği oyunculukla kendine uzun süre yetecek krediye sahip olmuş.
  • uzun zamandir seyredip de begendigim nadir filmlerden. bir film nasil akici anlatima sahip olur diye ders diye okutulmasi lazim. "turk sinemasina bir $ey katmami$" $eklinde ele$tirilmi$. bence bu film turk sinemasina averajini yukselterek en buyuk katkiyi saglami$tir. nuri bilge ceylan'in powerpoint slideshow'u kivaminda, fransizlarin turkce bilmediklerinden farkina varmadiklari kotu oyunculugu ve yapay diyaloglariyla cannes'da odul almaktan ba$ka i$e yaramayan eserleriyle du$urdugu averaji siradan izleyicinin lehine toparlami$tir.

    filmdeki tek goze batan unsur nizamettin karakterinde ahmet mumtaz taylan'in son derece siritan haber spikeri duzgunlugunde diksiyonu olmu$.

    acikcasi film oyle guzel icine alip surukluyor ki nerede inerseniz inin yolculugun keyfinden dolayi umursamiyorsunuz. o yuzden "sonu kotuydu" ele$tirilerine de katilmak zor zira konunun aki$i karamsar ve iyimser gitgelleriyle seyirciyi zaten her tur sona hazirliyor. gercek ile mizah arasinda tikilmi$lik ise filmin akiciligina kari$an bir esanstan fazlasi degil izleyiciyi rahatsiz etmiyor, egreti durmuyor.

    guzel film izlemek ne guzel bir duyguymu$.
  • izledim ve anladım ki türk sinemasının en underrated filmlerindenmiş hakkaten. şöyle bir filmin var ve kimsenin haberi yok. vay amk.

    film absurd bir komediyi çok doğal yolla anlatmış, eksikleri var gibi gözükse de şimdilik orjinalliğiyle bile beni hayran bıraktı. izlerken film bana friedrich dürrenmatt ı ve yunanlı bir kız aranıyor romanını hatırlattı. anlatmak istemiyorum, izleyin ağalar.
  • senaryosu ve oyunculuklarıyla birlikte kaliteli bir türk filmiydi. fakat kimse bilmez bu filmi. bir nevi underrated bir türk filmidir esasen. az önce 10 yıl aradan sonra filmin ikincisinin geleceğini duydum. açıkcası kaliteli bir film değil de güldürmek için kasan ya da daha açıkca söyleyeyim para kazanma kaygısıyla bir film gelecek şüphesindeyim. öyleyse gerek yok hani.
  • insaata girmek tehlikeli ve yasaktir sozune yeni bir anlam katan ve hayatimizi hic bitmeyen cirkin bir insaata donusturen ahlak anlayisina deginen film.
hesabın var mı? giriş yap