• ilk uc indiana jones filminin acik ara en iyisi. evet kimi hatalari ve analojileri bunyesinde barindirir, ancak filmin konusunu tarihe uydurmak filmi bir pop-corn filmi yerine belgesel haline getirirdi ki bu da zaten amaclanan degildir. bu arada kimi forumlarda ve sozlukte dahi gordugum bir yanlis anlamayi duzeltmek isterim. simdi efendim indy nin venedikte kutuphanede x i aradigi sahneyi herkes hatirlar. uc azizin tasvir edildigi pencerenin tam karsisinda, zeminde dev bir x durmaktadir (x marks the spot). bu isareti merdivenle bir kat yukari cikan indy gorur fakat asagi inip zemini kirmaya basladiginda x gorunmemektedir. efendim bunun sebebi lucas ya da spielberg in hiyar olduklari icin, bu kadar onemli bir sahnede birinci cekimde x i koyup, ikincisinde unutmalari degildir. kol saati mi lan bu. dikkat edilirse indiana asagi inip kirmaya basladiginda dahi x in hatlari zeminde gorunmektedir. bunun sebebi sovalyenin mezarina goturecek isaretin gravurlu pencereden gecen gunes isigiyla ancak belli bir acidan secilir hale gelmesidir. yani indiana x i ancak biraz yukari cikinca gormus, asagi indiginde ise belirsiz hale gelmistir. ancak bu haksiz yanlis anlamayi gidermek bir noktanin da gozumuzden kacmasini engellemesin. "eger x belli bir acidan gozlem yapan gozlemci icin belirgin hale geliyorsa, gunes gokyuzunde sabit mi ki, isin hep ayni aciyla sabit zemine vurup gozlemciye ulasiyor, sen de lavuk" diyen yazarlari duyar gibiyim, tek cevabim hayir efendim indy tam o anda orda olacak kadar balli bir insan diyecek kadar yuzeysel olur, bu insanlara da tavsiyem filmin ictutarliligi celik kivaminda degilse at gitsin mantigindalarsa, trt4 de super ders yayinlari var masallah son derece tutarli (din kulturu haric, o dersi veren adam yaslanmiyor, ucuncu sovalye midir, olumsuz mudur nedir, her gordugumde altima siciyorum)
  • indy'nin hitler'e kitap imzalattığı, zeplinden aşağı adam atıp "no ticket" dediği süper bir sanat eseridir.
  • cine5'de yayınlandığı dönemle ayağımı kırdığım dönemin denk gelmesi sebebiyle bir ayda 6 kere izlediğim, daha sonraları da alışkanlık yaptığı için her iki ayda bir düzenli olarak divx'ini, vcd sini ya da bulduğum herhangi bir formatını bularak damarlarıma zerk etmek suretiyle beynimi uyuşturup ruhumu rahatlattığım harika film.
    kesinlikle indiana jones serilerinin en iyisi olmakla birlikte spielberg'in aksiyon-komedi dallarında yaptığı ilk kişisel zirvedir bana kalırsa. spielberg,
    bu filmle birlikte indiana jones'un hayatına dair bütün bilinmeyenleri ortaya döküp seyircilere göstermeyi tasarlamıştır. bir nevi jones bohçasıdır bu film.
    indy'nin çocukluk ve gençliğini nasıl bir ailede geçirdiğini, o çok bildiğimiz aksesuarlarının* *, alışkanlıklarının ve korkularının* hangi olaylarla başladığını bize ustaca anlatır ve jones serisinde akla takılan bir nokta bırakmaz.
    ustaca yazılmış bir senaryo ve karakterklerinin özü gereği film boyunca komedi ve aksiyon türü arasında gidip gelen; her iki türün de bütün gerekliliklerini yerine getiren bu başyapıtın en büyüleyici yanlarından biri de gerçekten de 1930 ların sonunda filme alınmış gibi olmasıdır. sean connery'nin ve harrison ford'un muzip oyunculukları da takdire şayan bir noktadır.
    ilk iki filmde jones'a yardım eden, jones'un gerek fiziksel gereksel duygusal ihtiyaçlarını karşılayan kadın figürüne bu bölümde vurulan darbe de filmin daha maço ve akıcı olmasına hizmet etmiştir. her macerasında çekici ama biraz da baş ağrıtıcı kadınlarla maceradan maceraya sürüklenen jones, ilk kez dark side'dan bir kadına rastlamış ve bunun bedelini çok ağir ödemenin eşiğinden dönmüştür. bunun etkisiyle kadınsız kalan jones ve babası, filmi bir yol hikayesine çevirerek hem kitaplarını, hem kaselerini hem de hep mahrum kaldıkları baba-oğul ilişkilerini aramaya koyulmuşlardır. filmin asıl özü de budur. geri kalan dakikalar ise sizin sinemadan alacağınız zevki maksimuma çıkartabilmek için çırpınan hollywood emekçilerinin size hediyesidir.
    gün gelir ayak kırığı bile unutulur ama bu filmin tadı unutulmaz...
  • indiana ve babası zeplinden uçakla kaçtıkları sırada sean connery'nin silahla uçağın kuyruk kısmını vurduktan sonra geçen diyalog çok iyidir. sen connery'nin şaşkın ifadesi sırasında indy sorar...

    - vurulduk mu ?
    - ne ?
    - bizi vurdular mı ?
    - evet... evet... üzgünüm evlat ama bizi vurdular...

    ayrıca şato'dan kaçarken motosikletli sahnede nazileri atlatırlar. indiana sırıtarak babasına bakar ama sean connery gayet ciddi ve "ne varki eşek sıpası" tarzı bir bakışla saatini kontrol eder. kesinlikle en eğlenceli filmidir serinin...
  • republic of hatay olayini görüp inkilap tarihi kitaplarina bakma hissi uyandiran film..

    nazilerin indiana jones ile sean connery'i bagladiklarinda sean abinin sakarligi yüzünden çikan yanginda indi'nin şömineyi iterek gizli geçidin kapisini harekete geçirmesi, ancak şöminenin 360 derece döndürmesinden dolayi ayni yere geldiklerinde sean connery'nin "our situation have not improved" demesiyle yarildiğim film..(bkz: agzi ile kus tutsa yaranamamak)
  • 700 sene bir mağarada tıkılı kalmak, adama sular seller gibi ingilizce konuşturtuyormuş, onu öğrendik bu filmde. deliler gibi tarihi hata var, ama yine de güzel film. özellikle sean connery cuk oturmuş indiana jones'un babası rolüne.
  • bende çok büyük heyecan yaratan, ilk kez ailemle izleyip evde her tarafı indiana jones logoları ve resimleriyle doldurmama sebebiyet vermi$ çok güzel bir yapım. öğrenmi$tim ki harrison ford çoğu sahnede dublör kullanmayıp atlayıp zıplamı$tır oradan oraya.* duygulanırım bir daha bulup izleyebilsem.
  • atv nin sadece kelimeleri değil iskenderunla ilgili her sahneyi sansürlediği film. içine etmek bu olsa gerek
  • sean connery'nin baba rolüne cuk oturduğu, indy'nin yılan korkusunun başlangıcını ve hitler'in de bir pop star olduğunu öğreten, temposu hiç düşmeyen süper keyifli film.
  • sinemada izlediğim ilk film olması açısından bende hatırası olan ancak sonlara doğru kadeh sahnesinde korkup gözümü kapatmam neticesinde oradaki bir kaç sahneyi göremediğim ve filmi tekrar izleyince kadar geçen süre boyunca hep pişman olduğum film.
hesabın var mı? giriş yap