• 20. yy kanlı savaşlarının nedenini liberal politikalara ve insan doğasına aşırı güvenden kaynaklandığını iddia eder. insan doğasına ve bilimsel metotllar ile eğitilen bireyin topluma zararının dokunmayacağını düşünmenin ikinci dünya savaşının nedeni olarak gösterir. buı güven siyaset biliminde bir çöküş yaratmışdır der. alternatif politika üretim sistemi olarak political realismi öne sürer. ayrıca adamın gençliğinden çalar , mor gözlerle bu enrtyi yazdırır.
  • üniversite yıllarımızdan kalmış bir anı olarak aktarmak isterim; bu morgenthau'ya sormuşlar, dünyadaki bütün devletleri demokratik bir yapıya kavuştursak çatışma ortamının önüne geçilebilir mi, kalıcı bir barış ortamı sağlanabilir mi diye.. morgenthau hemen cevabı yapıştırmış ve demiş ki; no ... ama iki türlü "no"... birincisi, bütün devletleri demokratikleştiremezsiniz. ikinci gerekçe ise, bütün devletleri demokratikleştirseniz bile insan doğası gereği kötülüğe yatkın olduğu için yine çatışma ortamı devam edecektir demiş.

    kendisi ikinci dünya savaşı yıllarında almanyadan amerikaya kaçan yahudi asıllı almanlardandır ayrıca. ismi tüm kaynaklarda hans j. morgenthau olarak gecer. "j." nın açılımın öğrenebilmem yaklaşık 2 yılımı aldı, o kadar zordu o yıllarda (şimdi google var hemen çıkıyo tabi: ) .. ben huzurlarınızda arkadaşın tam ismini yazıyorum; hans joahim morgenthau
  • hans j. morgenthau ayrıca birinci dünya savaşı sonrası istanbulun işgal yıllarında aktif rol oynayan abd büyükelçisi henry morgenthau ile sıkça karıştırılmaktadır. ikisi tamamen farklı kişilerdir, bir kan bağı varmıdır bilmem ama morgenthau planı da hans morgethau ile alakalı değildir. henry morgenthau denen arkadaşı özellikle "kurtuluş savaşı yıllarında amerikan mandacılığını savunanlar" konulu çalışma yaparken sıkça görebilirsiniz..
  • realizmin dibine vurduğu söylenen bu dayı, çok enteresan bir şekilde carl schmitt'e "hacı sende hiç ahlak yok mu" der.

    burada enteresan olan şey şudur: realist iseniz ahlakla filan uğraşmazsınız. "real" olan, gerçek olan ne ise ona bakarsınız ve siyasette tüm mevzu toplumu değiştirecek ve yönlendirecek gücü ele geçirmektir, kısacası güçtür. zaten realist teori de tek bir cümleyle özetlenebilir: olay gücü ele geçirmektir ve mevzu sadece güçle anlaşılıp açıklanabilir.

    morgenthau ise schmitt'in "siyasal olan dost-düşman ayrımı yapandır" tanımına sadece ahlaksız demiyor, üstüne totolojiktir diyor ve benden koca bir hasiktir yiyor. neymiş, bir grubun psikolojik attribute'ları grubun dost-düşman ayrımına sebep olabilirmiş, bu da akademik siyasetin alanına giremezmiş.

    mal yemin ederim geri zekalı bu çocuk.

    ne zamandan beri psikoloji siyasetin dışında? hadi gustave le bon çok sıradan geldi sana, festinger'ı da beğenmedin. muzafer sherif'i ne yapacaksın? realistic conflict theory'yi psikolojiyi dışlayarak açıkla da görelim? benim perception'ım psikolojimden bağımsız mı be adam?

    dahası. friend-foe ayrımı nasıl oluyor da totolojik oluyor, çözemedim. morgenthau diyor ki politik olan sabit değildir, anlıktır ve değişkendir. e doğru da friend-foe ayrımı da sabit değildir ki, o da anlıktır ve değişkendir? bu dayıdan 100 seneden fazla zaman önce donoso cortes hayvani kitabını yazarken bize bunu anlatıyor bile zaten? ya sen hayırdır, schmitt koyu katolik diye, sen de yahudisin diye saçmalamak zorunda mısın?

    tamam tatlı bir abimizdir. realisttir, referans kitabı yazmıştır ama bu da saçmalamaktan kurtulamamıştır işte. sen kim köpeksin de schmitt'e laf çakıyorsun la?

    (bu yarı türkçe yarı ingilizce entri için de özür dilemeliyim. türkçeleri gelmedi aklıma, bakmaya da üşendim. bilenler bilmeyenlere anlatsın)
  • dış politikamızı yönetenlerin biraz olsun görüşlerinden(realizm) haberdar olması gereken insandır.
    kendisi sanırım türkiye'ye şöyle tavsiyelerde bulunur: " gücünüz ölçüsünde çıkarlar peşinde koşun ve asla unutmayın dünya'da asla nihai bir barış olmayacak, önemli olan bu sürekli çatışma ortamından ne kadar çıkar sağlayacağınızdır."
  • demokratların ne zaman başa gelse amerikanın savaş açtığı, bu yüzden halk tarafından pek saldırgan bulunduğu ve sevilmediği yıllarda, demokratlar baştayken vietnam savaşı'na karşı çıkmış, bunun üzerine politikacılar tarafından aşırı tepki almış, hatta university of chicago'daki kürsüsünü bırakması için meslektaşları tarafından baskı görmüş (üniversitede karşı çıkan bir oymuş), ve sonunda istifa etmek/kovulmak zorunda kalmıştır.
  • uluslararasi iliskiler teorilerinden biri olan realizmin babasidir. devletler arasinda "guc"u on plana cikaran eril doktrinin onculerindendir. uluslararasi politika adli tugla gibi iki ciltlik bi kitabinda yazaridir ayni zamanda.
  • uluslararı ilişkilere günah kavramını sokmuş adamdır kendisi. nasıl ki insanlar kötüyse insanların kurduğu devletler de kötüdür, der. bu da hıristiyanlığın ilk günah öğretisine dayanır. zaten kendisi de çok inançlı bir insanmış. ona göre devletler güç ve çıkar peşinde koşar, tıpkı insanlar gibi rasyonel birer egoisttir. ancak devletin bu halini kutsamaz, bunun, yani güç arayışının ve egoizmin uluslararı ilişkilerin anarşik yapısından kaynaklandığını söyler. bunun bir mecburiyet olduğuna vurgu yapar.
  • 1980’de 76 yaşında vefat eden hans morgenthau, “uluslararası ilişkiler alanının papa’sı” olarak anılan çok önemli bir akademisyendir. 20. yüzyılın en bilinen klasik gerçekçi düşünürlerinden biri olmasına rağmen, en az anlaşılan düşünür olduğu da iddia edilmektedir. morgenthau, birçok başka isim gibi, insan doğasından hareketle kapsamlı bir uluslararası ilişkiler teorisi yaratmaya çalışmıştır. nazi almanyası’ndan kaçmış yahudi bir mülteci olan morgenthau, abd’nin yeni dönemde büyük bir güç gibi davranabilmesi için amerikalıları eğitmek istemiştir. akademik hayatının en önemli yıllarını chicago üniversitesi’nde geçiren morgenthau, ilk kez 1940’ların sonları ve 1950’lerin başlarında ünlenmiştir. “scientific man versus power politics” eseri (1946), gerçekçi felsefenin sistematik anlatımını ve rasyonel liberalizm düşüncesinin derinlemesine eleştirisini içermektedir. kitap, birkaç yıl içerisinde bir klasik haline gelmiştir. insan doğasına ilişkin “iyimser” görüşleri bu eserinde reddeden morgenthau, metafiziksel ve dinsel “günahkar insan” anlayışını ortaya atmıştır. ona göre; siyaset, tamamen bir güç mücadelesidir, zira “politik insan”, doyumsuz bir dürtü ile diğerlerini hakimiyeti altına almaya çalışan doğuştan bencil bir yaratıktır. morgenthau’ya göre insan doğasında 3 boyut vardır; “biyolojik, ussal ve ruhsal”.

    bir diğer önemli eseri “politics among nations” (1948), gerçekçi ilkeleri kullanarak deneysel bir uluslararası politika teorisi inşa etmek bağlamında o güne kadar yapılmış en sistematik girişimdir. morgenthau, bu eserinde iki kutuplu sistemin nasıl doğduğunu açıklamaya çalışmaktadır. ilk olarak, morgenthau, büyük güçlerin sayısının 18. yüzyıldan bu yana azaldığını savunmaktadır. ikincisi, süper güçler arasında hakem görevi yapabilecek büyük bir güç artık yoktur. üçüncüsü, sömürgelerin bağımsızlığa kavuştuğu bir dönemde, merkezi dengeyi korumak için toprakla telafi artık geçersiz hale gelmiştir. son olarak, ulaştırma, haberleşme ve savaş alanında yeni teknolojilerin uygulanması, 20. yüzyılı morgenthau’nun ifadesiyle “toptan makineleşme, toptan savaş ve toptan hakimiyet” dönemine dönüştürmüştür. kısacası, morgenthau, abd’nin ve sscb’nin uluslararası barışı koruma kapasiteleri konusunda bir hayli kötümserdir. nitekim, nükleer denge sayesinde güç mücadeleleri tolere edilebilir bir sınırda tutulabilmişse de, morgenthau, hiçbir zaman nükleer silahların barışı koruyabileceğine inanmamıştır. silahlar, soğuk savaş süresince istikrarsızlığın kaynağı olmasa da, istikrarsızlığa çare de değildir.

    morgenthau, üçüncü büyük kitabı “ın defence of the national ınterest” (1951) eserindeyse, amerikan dış politikası’ndaki ahlakçı tutumları eleştirmekte ve abd’ye george washington ve alexander hamilton’ın 18. yüzyıldaki ulusal çıkara dayalı gerçekçi diplomasilerini önermektedir. morgenthau’nun eserlerinde, 3 temel çelişki olduğu eleştirmenlerce ifade edilmiştir. birincisi, gücün amaç ve araç olarak kullanımı arasında açıkça bir ayrım yapılamamasıdır. ikincisi, morgenthau’nun çalışmalarında bir analiz düzeyi (level of analysis) sorunu vardır. uluslararası politikanın doğasında olan çatışmanın insan doğasından mı, yoksa uluslararası sistemin anarşik yapısından mı kaynaklandığı belli değildir. üçüncüsü ise, onun eserlerinde aynı anda hem bilimsellik, hem de amerikan dış politikası savunusunun yarattığı bir gerilim vardır. morgenthau’nun sscb hakkındaki görüşleri de tutarlı değildir. yine de kendisi, halen bu alanın en önemli çağdaş düşünürlerindendir.

    kaynak: http://ydemokrat.blogspot.com.cy/…t-dusunurler.html
  • --- alıntı ---

    real man is a composite of "economic man," "political man," "moral man," "religious man," etc. a man who was nothing but "political man" would be a beast, for he would be completely lacking in moral restraints. a man who was nothing but "moral man" would be a fool, for he would be completely lacking in prudence. a man who was nothing but "religious man" would be a saint, for he would be completely lacking worldly desires.

    recognizing that these different facets of human nature exist, political realism also recognizes that in order to understand one of them one has to deal with it on it own terms. that is to say, if ı want to understand "religious man," ı must for the time being abstract from the other aspects of human nature and deal with its religious aspect as if it were the only one. furthermore, ı must apply to the religious sphere the standards of thought appropriate to it, always remaining aware of the existence of other standards and their actual influence upon the religious qualities of man. what is true of this facet of human nature is true of all the others. no modern economist, for instance, would conceive of his science and its relations to other sciences of man in any other way. ıt is exactly through such a process of emancipation from other standards of thought, and the development of one appropriate to its subject matter, that economics has developed as an autonomous theory of the economic activities of man.

    kaynak: morgenthau, hans j. 1948. politics among nations: the struggle for power and peace. new york: mcgraw-hill. 16.

    --- alıntı sonu ---

    tema:
    (bkz: siyaset bilimi /@derinsular)
hesabın var mı? giriş yap