aynı isimde "hades (oyun)" başlığı da var
  • hades muhtemelen yunan mitolojisinin en yanlış anlaşılmış tanrısıdır. ölümle özdeşleştirilmiş olduğu için kötücül bir tanrı olduğu izlenimi yaygındır.

    oysa öyle değildir. işini aksatmaz, yeraltı dünyasından da neredeyse hiç ayrılmaz, diğer tanrıların müsrif eğlencelerine katılmaz ve hayatları mahvetmez (ölüme karar veren o değildir). insanlara adaletli davranır.

    yani, persephone’u kaçırdığı bir dönem vardır, ama en azından bu olay da bir yanlış anlaşılma ile başlamıştır. öte yandan persephone’yi tutsak ettiği de doğru değildir. karısı sonunda yılın yarısını onunla yarısını da yeryüzünde geçirmeye bizzat karar vermişti. hades ise ona her zaman sadıktır.

    kardeşleri zeus ve poseidon’un ölümlü ölümsüz dişilerle çoğu kez zorla ya da hileyle girdikleri türlü ilişklerine kıyasla mı, kesinlikle daha masum ve kucaklanasıdır. köpekleri sevdiğini de unutmayalım.
  • chronos'un üç oğlu aralarında çektikleri kura ile toprak paylaşımı yaptılar. zeus gökyüzünü çekti, poseidon denizleri, hades ise ölüler ülkesini aldı. bu kura hades için zaten en uygunuydu çünkü hades yalnız kalmayı seven, biraz asosyal, asık suratlı, tek tabanca takılmayı seven bir tanrıydı. samimiyeti sevmezdi, onun için işini yapan bir profesyonel tanımı uygun olur. roma mitolojisinde ismi plüton'a dönüşür çünkü hades, yeraltı hazinelerinin sahibidir ve plüton varlıklı anlamına gelir.

    peki bu ölüler ülkesi ya da yeraltı dünyası dediğimiz yer nasıl bir yer? farklı bölmeleri olan bir yer. bu bölmeler de bugünün cennet ve cehennem kavramları olduğunu söyleyebiliriz. örneğin, üç ana bölümden elysium; seçkinlerin, kahramanların ya da olağanüstü özelliğe sahip olan ölülerin gittiği bir adadır. ölümden sonra rahat bir hayat sürülen bir cennettir. eğlenceler düzenlenir, müzik dinlenir vs. yemyeşil bir cennet, güneş de her zaman parlar.

    asphodel ise ruhların - gölgelerin de denir - ölümden sonra gittiği, iyi ya kötü sınıflandırması yapamayacağımız, sayıca en çok gölgenin yaşadığı bir bölüm. ortam tekdüzedir, anılar silinmiştir, dostluklar kurulmaz. ama sıkıntı da çekilmez. halbuki cehenneme denk gelen tartaros oldukça kötü bir yer. tartaros yerin çok dibinde, gökyüzü yeryüzünden ne kadar yukarıdaysa, bu da o kadar dipte yer alan bir bölüm. karanlık, kasvetli, kimsenin gitmek istemediği, tanrı ve tanrıçaların bile bir gün düşmekten çok korktuğu bir cehennem. en kötü insanlar, sonsuza dek acı çekmek üzere buraya hapsedilirdi. erinye adı verilen intikam meleklerine, tartaros'taki ruhlara (gölgelere) ağır cezalar uygulama görevi verilmişti. bunlara zebani benzetmesini yapsak yanlış olmaz. bu erinyeler yani zebaniler, kötülere işkence yaparken kamçı ve yılan kullanırlardı.

    insanlar dionysos, demeter gibi tanrılara neden bu kadar taptılar? neden sunular sundular? cennete gitmenin yolu tabi ki de tanrılara kendini sevdirmekten geçerdi. bazı tanrıların kullara görünerek onlara hades'in yeraltı dünyasının haritasını vereceğine inanırlardı. bu yüzdendi tüm bu ritüeller, ibadetler.

    biri öldüğünde hermes o kişinin gölgesini alıp hades'in ölüler diyarı'na getirirdi. girişi koruyan üç başlı bir köpek vardır, adı kerberos. yeraltı dünyası'nda ırmakları geçmek için ölüyü bir kayıkçı karşılar ve ölü kayıkçının ücretini ödemelidir. ücreti ödeyemezseniz cennete gidemezdiniz.ayrıca ücreti ödemek de yetmezdi, kayıkçı dümen tutarken ölüler kürek çekerlerdi.. bu kayıkçı ücreti ödeme inancı, antik yunanda şöyle bir geleneğe dönüşmüştü. yunanlılar ölülerin dilinin altına madeni para koyarlardı. eğer bu yapılmazsa ya da ölü gömülmezse, gölgesi ırmağın o tarafından yüzyıllarca dolanmak zorunda kalırdı.

    hades'ten bahsederken onun persephone ile olan ilişkisinden bahsetmemek de olmaz. persephone, babası zeus, annesi demeter olan çok güzel bir kız. hades onu ormanda çiçek toplarken görür ve ilk görüşte aşık olur. hades'in asosyal ve iletişimde başarısız bir tanrı olduğunu söylemiş miydim? kur yapmayı, flörtleşmeyi, kız düşürmeyi - öhüm, tavlamayı işte - bilemeyen hades, persephone'yi kaçırıp yer altına kaçırır. demeter tabi hemen aramaya koyulur kızını. anne yüreği. sormadık karakol, hastane bırakmaz. jandarmaya falan haber salar. yeraltı dünyasına seyahat eden hermes'ten gelir işin kokusu. zeus, kardeşi hades'e çok sinirlenir ve ona çok sert çıkar. zeus'un emrine karşı gelmeye cesaret edemeyen hades, hain bir plan yapar. güçlü kader perilerinin kurallarına göre yeraltı dünyasında herhangi bir yiyeceği yiyen asla ölümlüler dünyasına dönemezdi. bu yasayı bilen hades, persephone'u birkaç nar tanesi yemeye ikna eder. zeus bilee güçlü kader perilerinin kurallarına karşı gelemezdi. oturdular anlaştılar. persephone yılın yarısında hades ile kalacak kalan yarısında da annesiyle vakit geçirecekti. persephone yukarıdayken havalar çok güzel, çiçekler açıyor, ağaçlar meyve veriyor; hades'in yanındayken de bitkiler solup ölüyor, hava kasvetli oluyordu. bu da antik yunan'da mevsimlerin oluşmasının nedeni olarak inanılan mittir.
  • hades yunan mitolojisinde olulerin efendisi ve obur dunyanin hakimidir. chronus ve rhea'nin ogludur. chronus'un uc oglu dunyayi bolustuklerinde hades'in payinaasagi dunya (underworld)dusmustur, kardesleri zeus ve poseidon ise sirasiyla yukari dunyayi ve denizleri alırlar. yeralti dunyasini -yukaridan kacirdigi- persephone ile birlikte yonetmektedir. zeus her ne kadar hades'e persephone'u annesi demeter'in yanina gondermesini emretmis olsada hades tam persephone giderken ona yedirdigi bir meyve ile sonsuza dek onu yeralti dunyasina baglamistir.
    hades'in oluler dunyasina hukmederken kullandigi bazi yardimcilari sunlardir; thanatos, hypnos, salcı kharon ve uc basli kopegi kerberos.
    hades tanrilar arasinda en korkulani ve sevilmeyeniydi, diger tanrilar bile ondan cekinirdi. insanlar dikkatini cekmemek icin adini anmaktan kacinirlardi ve onu yatistirmak icin kara koyunlar kurban ederek koyunlarin kanlarini derin cukurlara yada yerdeki yariklara akitirlardi ve ona dua ederken de baslarini yere vururlardi.

    edit notu: bazı görünmez bakınızları eklemek için yapılmıştır.
  • hades, yunan mitolojisinde hem yeraltı dünyasının tanrısı *, hem de bizatihi yeraltı dünyasıdır *
    işbu entry’de tanrı olan hades’ten değil, ölüler ülkesi olan hades’ten bahsedeceğim.

    hades'teki düzen

    öncelikle hades ile ilgili bilinmesi gereken en temel konulardan biri, hades kavramının ve içeriğinin mitolojinin tarihsel akışı içinde gelişmekte ve değişmekte olan bir yapısı olduğudur. yani evet, yeraltı dünyasının tanrısı hades ve onun karısı persephone gibi figürler sabit olmakla beraber, hades ülkesinin yapısı ve işleyişi, tartaros ve elysion gibi günümüzde daha çok cennet ve cehennem kavramları ile özdeşleştirebileceğimiz alanlar ile reenkarnasyon gibi bazı inanışlar (ve buna bağlı hades döngüsü) zaman içinde gelişmiş ve bir miktar değişmiştir. ayrıca (tanrı olan) hades'in kendisi belki de ilk başlarda ölümden sorumlu tanrı * gibi düşünülmüşken, zaman içinde thanatos bu göreve * uygun görünmüştür. olymposlu tanrı olan hades'in rolü ise genel olarak yeraltı dünyasının tanrısı (yöneticisi) olmasıdır.

    bu arada, dünyadaki yaşayan insanlar hades'in adını söylemekten özellikle kaçınırmış. günümüzde bazı insanların cin yerine üç harfliler demesi gibi düşünebilirsiniz. onun için en çok kullanılan lâkaplardan birisi plouton'dur. plouton kelime anlamı olarak zenginlik, demektir. bu kelime ile hem yeraltı dünyasının maden vb. zenginliğine atıf yapılır hem de ölen ruhların (kişilerin) değerine felsefi bir şekilde yaklaşılır.

    hades'te yaşayan tanrılar veya görevliler:

    - elbette öncelikle tanrı olan hades ile eşi (zeus ve demeter'in kızı) persephone vardır.

    - nyx: gece.
    - erebos: karanlık
    en eski zamanlardan beri gece ve karanlık ölümle ve ölüler dünyası ile ilişkilendirilir.

    - ölüm tanrısı thanatos. biraz daha geç dönem mitlerinde ortaya çıkar. yukarıda açıklamıştım. ayrıca thanatos'un (ölüm) ikizi kardeşi olan hypnos da (uyku, uyku tanrısı) bazen yeryüzünde bazen de hades'te yaşıyor olarak gösterilir. benzer şekilde genellikle hypnos'un oğlu olarak düşünülen rüya tanrısı morpheus da kimi mitlere göre hades'te yaşar.

    - yargıçlar: radamantyhs, minos ve sarpedon.

    - erinyeler: ouranos'un kan damlalarından doğdukları düşünülen acımasız tanrıçalar. yunan panteonunda varlıkları çok eskiye dayanır. ilerleyen çağlarda özellikle en kötü suçların cezalandırılmasında görev aldıkları düşünülmüştür. o yüzden mekânları bazen hades, bazen de spesifik olarak tartaros olarak düşünülür.

    kharon: ölüleri (ruhları) hades'e taşıyan kayıkçı. detaylar aşağıda.

    kerberos: hades'in üç başlı bekçi köpeği.

    hekatogkheir'ler *: titanomakhia'dan sonra tartaros'a hapsedilen titanların başında bekçi olarak bırakılmıştır.

    (mitolojide hades'te yaşadığı düşünülen başka isimler de vardır mutlaka, daha bilindik ve önemli olanları listelemeye çalıştım)

    dünyadan hades'e yolculuk nasıl gerçekleşir:

    öncelikle ölen insanların cenaze törenleri, geleneklere / kurallara uygun bir şekilde düzenlenmelidir. aksi takdirde hades'e girişte soru yaşayabilirler. (bkz: sisyphos)

    ölenlerin ruhları hermes tarafından yeraltı dünyasına getirilip kharon'a teslim edilir. kharon ruhları kayığı ile hades'e taşır. ancak şöyle iki önemli detay vardır: birincisi her bir ruh kharon'a yol ücreti olarak bir obolos (sikke para) ödemek zorundadır. o yüzden eski çağlarda gömülen insanların yanına (çoğu zaman ağzının içine) bir obolos konurmuş. (müzelerde sağlam bulunan mezar kalıntılarının içinde çıkar bazen. iskeletin yanında sergilenen eşyalar arasında görebilirsiniz).

    ikinci detay ise kharon'un sandalı yönlendiren rehber kişi olmasıdır. kürekleri çekme görevi yolcuya aittir. eğer kharon'u kızdırırsanız veya saygısızlık yaparsanız kafanıza sopayı yersiniz. (bunun sanırım tek istisnası herakles'tir.)

    hades nerededir?

    lokasyon olarak hades, dünyanın * sonunda, okeanos’un bittiği yerdedir. tabii ki yer seviyesinin * bir mesafe altındadır. hades ile yer yüzü arasında sınır olarak styx ırmağı vardır. (okeanos’tan sonra toprak var mı, hades ile yeryüzü arasında okeanos’un konumu nedir bilemiyorum, orasını çözemedim).
    styx ile beraber hades’te toplam beş adet nehir bulunur. (bazen bunlar göl olarak da ifade edilir)

    hades'teki nehirler:

    styx: hades’te bulunan en ünlü nehir olmakla beraber, aynı zamanda ilgili nehrin tanrıçasının da adıdır. tanrıça olan styx, okeanos kızlarının (okeanides) en büyüğüdür. taa titanların savaşı zamanında zeus’un tarafında rol almışlığı vardır.

    nehir olan styx’e geri dönersek koyu mavi renkli, azgın dalgaları olan tehlikeli ve hatta korkunç bir nehir olarak tanımlanmaktadır. akhilleus’un annesi thetis’in, oğlunu ölümsüz olsun diye topuğundan tutup sularına batırdığı nehir olarak da ünlüdür. mitolojide styx, yolu düşen birisi için geçmesi çok zor bir nehir olarak görülürdü. hatta herakles’in 12 görevinden biri olan kerberos’un getirilmesi görevinde, hera, herakles’in styx’in azgın dalgalarını aşamayacağını da ummaktaydı.

    bazen kharon’un ölüleri yeraltı dünyasına transfer ettiği nehir olarak da geçer kaynaklarda, ancak genel olarak kharon’un sandalcılık yaptığı ilgili nehir akheron olarak kabul görür mitolojik öykülerde.

    akheron: "acılar ırmağı" anlamındadır ama bazı kaynaklara göre göl olması da mümkündür. aslında akheron, fiziksel form olarak nehirden ziyade bataklık gibi bir yerdir. suyu akmaz ve çamur doludur. kharon'un kayığıyla ölüleri karşı tarafa (dünyadan hades'e) geçirdiği nehir burasıdır.

    pyriphlegethon (veya phlegethon): "ateş ırmağı" anlamındadır. styx’e benzer şekilde hem okeanos çocuklarından birisi hem de nehrin adıdır. adından da anlaşılacağı üzere sürekli alev alev yanan (veya kaynayan) bir nehir olarak tasvir edilir.

    kokytos: "yas (ağıt, feryat) ırmağı". akheron’a dökülür. kokytos’un suları çok soğuktur. bazı kaynaklara göre phlegeton ve kokytos, styx’e paralel akar.

    lethe: "unutkanlık ırmağı" olarak bilinir. hades ile elysion bölgesi arasında sınır olduğu söylenir.

    hades'in bölümleri:

    nehirlerden başka hades'in karasal olarak da farklı bölümlere ayrıldığını söyleyebiliriz. bunlar arasında tartaros, elysion ve asphodel sayılabilir.

    tartaros: hades’in çok altında dünyanın en derin yeridir. hades ile tartaros arasındaki mesafe, yeryüzü ile gökyüzü arasındaki mesafe kadardır. tartaros, yunan mitolojisinde belki de hades'ten bile daha eski bir müessese'dir. nitekim taa titanların hakimiyeti döneminde, o zamanın baştanrısı (zeus'un babası) kronos'un kykloplar * ile hekatogkheir'leri * hapsettiği yer olarak bilinirdi. sonradan zeus'un başkaldırmasıyla gerçekleşen titanların savaşında (bkz: titanomakhia) zeus bu devleri tartarostan kurtarır ve onların da desteğiyle kronos'u ve titanları alt eder.

    tartaros zamanla hades'in bir parçası olarak kabul edildi. geç dönem mitlerinde özellikle de kötü ruhların gönderildiği bir yer olarak * değerlendirildi.

    elysion: elysion da ilk dönem mitlerinde olmayan ancak zaman içinde gelişen bir kavramdır. tartaros'un değişen rolüne benzer bir mantıkla, çok iyi insanların / ruhların ölümden sonra gittiği bir yer olarak * düşünülmüştür.

    asphodel: ne çok iyi ne de çok kötü olmayan sıradan ruhların (insanların büyük kısmı) bulunduğu yerdir. genellikle “asphodel tarlaları” (çayırları, bahçeleri) şeklinde isimlendirilmiştir. ismin kaynağı asphodelus adlı bir çiçekten geliyormuş. nergis veya fulya (veya benzeri) bir çiçekmiş.

    -----

    not: mitoloji ile ilgili kaynak olarak pek çok kitaba ve internet sitesine bakmakla beraber, en çok kullandığım ve güvendiğim iki kaynak pierre grimal’in mitoloji sözlüğü ile theoi.com web sitesidir.
  • hades demeterin kizi persofeneyi kacirdiktan sonra demeterin istegiyle zeus araya girip ya bak tamam ben de halden anlarim ayrilmazsin kizdan ama gel annesinden de ayirmayalim diyerek ilkbaharda yeryuzune cikmasina onayak olmustur..o gunden beri doga kisin, demeterin uzuntusunu yansitir ve ortalikta pek canli bitki kalmaz..her baharsa demeterin umudu gibi her yan yeserir..persofone yeryüzüne cikar,annesine kavusur..kocasindan memnun mudur bilinmez..
  • disney'in 97 yapimi hercules'indeki hades'in goruntu olarak guzelliginin yani sira, james woods tarafindan yapilan seslendirmesi de dillere destandir. yeri gelir bir tanrinin butun ha$metiyle kukrer, yeri gelir saturday night live tadinda konu$malara girer. her halukarda insan hayran kalir*.
  • bütün yunan tanrılarının olduğu gibi, isanın, kendisini yok etmesine engel olamayan ölüler diyarının yöneticisi. aslında hikayesi diğer tanrılardan daha trajik. öyle ki; zeus tarafından babasının karnından çıkarıldıktan sonra kısa çöpü çekerek yer altı dünyasına hapsolmak zorunda kalmıştır. tüm evrenden uzakta ölülerle beraber sonsuza dek yaşamak zorunda olmak hades'i değiştirmiş, acımasız hale getirmiştir.

    yunan mitolojisinde kilit noktada yer alma sebebi, ölümün dayanılmaz cazibesi ve korkutuculuğudur. efsanede mevsimlerin oluşmasında, bereket tanrıçası demeter'in kızını kaçırıp kendisine eş yapması, tanrıçanın da kızının yokluğunun üzüntüsüyle doğayı ihmal edip bereketi azaltarak üremeyi azaltması rol oynar. hades' in tanrıçanın kızına yer altından yedirdiği üç adet nar kızın her yılın üç ayını yer altında hadesle beraber geçirmesine sebep olur. ki bu da bildiğimiz kış ayına tekabül eder. yunanlılara göre o üç ay boyunca demeter, kızının üzüntüsünden doğayı kendi haline bırakır ve doğa bereketsiz, buzlarla kaplı aylar geçirir.

    hades, diğer tanrıların içinde en esrarengiz, en korkulan ve de en bahtsız olanıdır. isa'ya karşı kendi tartarus'unda * yenilmesi, kendi yarattığı ateşlere düşmesi belki de onu huzura kavuşturan tek şey olmuştur.
  • karısı pershepone'yi düdüklediğimi öğrendiğinde beni öldürmeye çalışan ancak badigardım herkül sayesinde babayı alan vasat put. bu herifi kendisinin tanrı olmadığına ikna etmem 2 yılımı aldı ama kendi putlarını besmele çekerek yıktığını görmem tüm çabalara değdi.
  • yüce honos ibişi tarafından aleni bi şekilde kayrılan vasat selana karakteri. honos bu ibişe onca kötülüğe rağmen katlanarak o kadar da iyi bi lider olmadığını göstermiştir.
  • mö 3. yüzyılın artık ilk çeyreğimiydi tam bilmiyorum. bunlar yine mangal yapıyolar zeusun mekanda (olympos). işte poseidon da tam piç. böyle amphitrite falan artislik yapıyo tavlamak,yatağa atabilmek için. işte athenayla falan sidik yarıştırıyo.
    hani böyle ortamlarda bu piçler birinin sırtına biner ordan ego zerk eder kendine. genelde sesi soluğu çıkmayan biri oldumu onla taşak geçer. hah işte hadesi gözüne kestiriyo bu. gidiyo olimposun balkonuna yeryüzüne böyle tam tartarosa doğru üç dişli yabasını fırlatıyo. yeryüzü böyle centaur götü gibi açılıyo tamam mı. bi bakıyolar hadesin mekan görünüyo balkondan ama heryer leş, pislik kol bacak sağda solda tükenmiş ruh poşetleri cerberus sağa sola sıçmış falan. ulan hades bi utanıyo bi utanıyo. sonra ayar oluyo tabi poseidon'a. ama orda tevazu gösteriyo alttan alıyo çünkü adam karizma adamı değil. piyasa yapma peşinde koşmuyo anlıyacağın. işte aradan zaman geçiyo bu krakeni çıkarıyo böyle poseidonun beklemediği bi anda gidiyo atlantisin kolonunu kirişini siktiriyo yerle bir ediyo resmen. poseidon evinden oluyo işte belediye ekipleri falan geliyo sonra abisinin yanına gönderiyolar bunu. çünkü başka akrabası yok zeus babası kronosu, annesi gaiyayı falan öldürdü hep. o gün bu gündür hadese yamuk yapan olmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap