• guinness biralarının guinness rekorlar kitabı'nı çıkarmaya başlaması nasıl bir tarihsel gelişimin ürünüdür? anlatılan o ki, guinness şirketinin başkanı bir av partisi esnasında bizzat kendi arkadaşlarıyla "en hızlı av kuşu hangisidir?" konulu bir polemiğe girer. incelikli bir insan olduğundan sonra da şöyle der kendi kendine: "kimbilir benim memleketimin publarında sırf bu bilinemeyen rekorlar yüzünden ne kavgalar çıkmakta, kaç adam guinness biralarını içip içip ardından 'en iyi avcı benim, en büyük ev benim evim, en çok kadınla ben yattım' gibi konularda birbirlerini yemekte, büyük maddi ve manevi tahribata sebebiyet vermektedirler.. dünya barışı adına bu gidişe ben bir son vermeliyim".
    bu motivasyonla ufak bir broşür halinde ve guinness biraları sponsorluğunda 1950'lerde basılır ilk guinness rekorlar kitabı. gittikçe kendini aşar, guinness biralarından daha ünlü olur, bugünkü haline gelir. tahminim odur ki bu kitaba girmek isteyenlerin kendilerine verdikleri maddi ve manevi zarar, irlanda publarında birkaç sarhoş adamın çıkardığı tartışmanın verdiği ziyanın yanında hiçbir şey değildir.
    ben aslında son cümleyi sizi denemek için yazdım. yakalayabildiniz mi acaba içindeki anlam hatasını.. ilk yakalayan marie antoinette oldu, kendisini tebrik ediyorum içtenlikle.
  • sozluk kurallari geregi tanim:
    bira. evet.

    simdi de bir anekdot:
    efenim yillardan 1982*, tum sektorlerde oldugu gibi bira ureticilerinin de bir fuari, bir konvansiyonu var. firma reprezantanlari gun boyunca genel havayi koklamaya ve musteri baglamaya calismis; adet oldugu uzere aksam yemeginde biraraya gelmisler:

    garson gelir, siparis almaya baslar.

    budweiser temsilcisi:
    - "make it a bud light" (slogan)

    coors temsilcisi:
    - coors gold. "king of beers"*

    carlsberg:
    - carlsberg. "probably the best beer in the world"

    miller:
    - "it's miller time"

    .. gider boyle. sira guinness'ciye gelir.

    - ben bir kola alayim.

    sessizlik coker, butun gozler uzerine cevrilir.

    - baktim kimse bira icmiyor...
  • türkiye'deki guinnesslerde yanlış anlaşılan birşey var. bir kez yazmıştım aslında ama sanırım anlaşılmamış.

    (bkz: #49361776)

    guinnessin türü, stout olarak geçer. irish stout da denilebilir, ama türkiye'de bu türün bir karşılığı yoktur. gümrükten geçebilmek için stout koduyla girer. (hatta bir süre ülkemize giren ve aynı türdeki murphys kutularının üzerinde irish stout yazıyordu. ithalatçısı bunu ülkeye sokabilmek için tüm kutulardaki irish yazısını bantlamıştı) bu fıçısında da kutusunda da değişmez. draught denen şey zaten kaba tabirle fıçı anlamına gelir. draft olarak duymuşsunuzdur. en basit, fıçı kutu efes gibi düşünün. o da fıçı, ama kutuda. ülkemizde bulunan kutu guinness ve fıçı guinness arasındaki tat farkının sebebi ayrı ülkelerde dolum yapılmasıdır. kutu guinnessler direkt irlandadan ithal edilirken, fıçı guinnesslerin dolumu nijeryada yapılmaktadır. kullanılan su da bir biranın tadını ayrıştıran en önemli özelliktir. extra stout versiyonu ülkemizde bulunmamaktadır.

    asitsizdir. çünkü diğer biralar gibi karbondioksit gazıyla değil, nitrojen gazıyla harmanlanır. o kutudan çıkan plastik topların içinde de nitrojen gazı vardır. kapağı açmanızla devreye girer. alkol oranı düşüktür. kalorisi düşüktür. irish viskilerle iyi gider. (jameson ya da tullomore var türkiye'de) baileys ile de içebilirsiniz.

    lager tipi biralardan hoşlanıyorsanız, hoşlanmayabilirsiniz. deneyip, beğenmeyebilirsiniz de, ama bu aşağılanmayı gerektirecek bir durum değil. herkes her birayı sevmek zorunda değildir. damak tadı. sen bu şekıl içersin, o bu şekıl içer, bu bayan bu şekıl içer. özgürlük budur.
  • beni eve bağlayan biradır bu.

    her akşam iş çıkışı sağda solda iki bira içip 10-15 kaat** vereceğime, alıyorum iki kutu buz gibi guinness, geçiyorum tv nin karşısına...ohh...mis...şahane...altın...

    .....

    yalnızlığın amına koyayım...
  • kutulanmış halinde içinde gaz tüpü topu bulunan içecek.

    şimdi efendim bu guinness normal biralardan daha az gazlı bir arkadaş olduğundan köpüğü de köpük değil kremadır. diğer biralar kutulanırken karbondioksit basılır içine. guinness tadı fazla karbondioksitle normal bira gibi gurk burp olacağından daha az karbondioksitli olmak zorundadır. ama bira kutusunun basıncı fıçıdaki gibi fazla olamadığından kutu guinness bardağa şeyedilince yeterli köpük oluşmaz.

    işte ucunda ufacik bir delikçik olan bu topçik burada önem kazanır. guinness kutulanırken içine ayrıca azot (nitrojen) konur. sıvı azot biraya karışınca co2 taşar, e kapalı kutuda taşamayınca, bu topçik'e dolar. karbondioksit topçike dolunca guinness az gazlı kendi tadına kavuşur. kutuyu açtığımızda ise bardağa şeyederken köpük az olmakla beraber bu topçikte toplanmış olan gaz dışarı fısssss eder ve normal köpüğünü kremasını oluşturur guinness'in.
  • bence en mukemmel bira. 3 ana cesidi var. benim en cok sevdigim guinness draught. hem tadi, hem de bardaga doldurduktan sonraki goruntusu mukemmel. ictigim en guzel bira. siyah bira. 240 yillik gecmisi var.
  • dublin de uretilir koca bi fabrikada.gidilip ziyaret edilebilinir bu fabrika ki size fabrikanin icindeki 3 kafede de bedava bira verirler.mutlu olursunuz
  • kutudaki widget, kutu açıldığında karbondiyoksit salar ve bardağa döktüğünüzde bardaktan fıçı kıvamını ve köpüğünü elde etmenize yarar.

    kutu guinness bardaktan içilir. böyle.

    o top da yenmez.

    adam ısırmaya çalışmış sonra da gelip burda guinness rerörö diye atıp tutmuş ne diyeceğimi bilemedim.

    edit: lamartin uyardı, widget karbondiyoksit değil nitrojen salıyormuş.
  • londra'da isinin ehli her barmen/barmaid'in, bira bardagini dolduruken kopugun uzerine kendine has bir sekil cizerek sundugu leziz bira. en makbulu yonca yapmaktir ancak bunu beceremeyenler nedense yildizi da tercih etmektedir. bir de sekil yapayim derken modern sanata kayan kardeslerimiz vardir ki buradan kendilerine puan veremiyoruz.
  • ulan, zamanında bi mekandan hacıladığım guinness bardağıyla, market kutu guinness'i birleştirip zevk-i sefa yapmaya karar verdim, bardak 50cl, kutu guinness 44 cl çıktı, yani o krema o bardağın en tepesinde müthiş bir şekilde durmuyor ağzına kadar, çok mutsuzum be sözlük. illa ki 2 kutu açmam gerekecek ya da half-pint bardağını da ceplemem gerekecek.

    derdimi sikeyim.
hesabın var mı? giriş yap