• sadece hayranlık uyandıran tarihi karakterleri resmetmek için kullanılabilecek boyutlardaki devasa tablolarda, utanmadan gündelik yaşamı, sıradan insanları, çalışan sınıfını resmettiği için çağdaşlarını uyuz etmiş trol ressam.
  • tamamiyle bir perfektsiyonist oldugu bilinir bu sanatcinin. cizimlerini yaptigi ve annesi ile yasadigi evi her gun deliler gibi topladigi efsaneler arasinda olsa da gercek bisey vardir ki sanat baabinda hakikaten perfektsiyonisttir kendisi. soyle ki; kendisi, resmettigi psikopat tablolarin disinda (ki bunlarin sayisi bir eldeki parmak sayisini gecmez, zira kendisi yasama erken veda edenlerdendir) her bir tablosuna ona ozel cerceveleri de kendisi hazirlamak ile ugrasmistir cok uzun zamanlar. bu yuzden etrafta gezinen seurat tablolarini gorurseniz, resim ya kendi tasarladigi cerceve icerisindedir ya da onu alan galeri o cerceveyi uzerinde tutup uzerine bir cerceve daha monte etmistir.

    figurlerinin elestirmenler tarafindan misir sanatina benzetildigini duydugunda cok sevinmistir ve aslinda negatif bir elestiri olan bu yorumu pozitif sekilde algilayip yoluna devam etmistir seurat.

    ayrica empresyonist akiminin icerisinde sanat ile ilgilenen seurat, 1886 yilinda, butun empresyonist sergilerinde resimleri olan tek sanatci durumundaki camille pissarro tarafindan bu sergilerin (empresyonist) sonuncusuna cagirilmistir. ancak stilinin empresyonizm olmadigini soyleyen diger sanatcilar buna tumden karsi cikmislardir. aralarindan cok yakindan tanidigimiz iki isim, claude monet ve pierre auguste renoir, cok acik sekilde, "bu lavuk bu sergiye girer ise biz yokuz" diyerekten tavir koymuslardir. bu sebepten seurat gibi sanatcilarin eserleri ayri bir odada sergilenmistir.

    empresyonizmi modifiye eden insan olarak (ki buna neo empresyonizm diyenler de olabilir aramizda) paul signac ile birlikte tarihte yerini almistir seurat amca.
  • empresyonist ressam seurat hacim ve derinlik hissini, ayni boyda firca darbeleriyle saf renkler kullanarak verdi.nokta nokta boyanmis olan tablo adeta bir mozaigi andiriyordu.daha sonra bu tarz puantilizm olarak adlandirildi.
    seurat 32 yasinda vefat etti.
  • 3 metreden daha yakin izlendigi takdirde insani* sarhos eden ressam.
  • başlangıç noktası empresyonizm olsa da, seurat'nın aslında post-empresyonist olduğunu belirtmek gerek. neo-empresyonizm okulunun kurucusu sayılır. empresyonistlerin hiçbir kural tanımadan, keyfiyete varan bir içtenlikle resim yapmalarına karşı çıkmış; resmin kuralları olduğunu ve tamamen içten gelerek kuralsız bir şekilde değil belli kurallar ve yöntemlerle resim yapmak gerektiğini öne sürmüştür. bulduğu yöntem pointillism ile resimde akademik bir tavır sergilemiştir.
  • hem bilim adamı hem de ressamdır. bilimi sanatı yeniden yaratmak için kullanmış,resme yeni bir yaklaşım getirmiştir; pointilism.
    ışık, görüş ve renk algılaması araştırmalarının ressamların yeni yeni dikkatini çektiği bir dönemde renk bilimini saplantı haline getiren seurat, bu ilkelere dayanan bir resim yapma işine girişti. çalışmaları empresyonistlerinkilere benzese de o, bir sahnenin uçucu bir izlenimini yakalamakla ilgilenmiyordu; o daha çok, doğal ışığın canlı reklerini kopyalamaya çalışıyordu.
    seurat, her kesimden parislilerin hafta sonları öğleden sonra piknik yaptığı la grande jatte adasındaki eğlence yerini gösteren, yazlık şık elbiselerini giymiş ve nehir kıyısında dolaşan pek çok figürü içinde barındıran (48 insan, 3 köpek, 1 maymun) karmaşık bir kompozisyon üzerinde çalışmaya başladı.(bkz: un dimanche apres-midi a l'ile de la grande jatte) tuval yaklaşık 2 metreye 3 metreydi ama esas sıradışı olan seurat'ın tekniğiydi. tuvale her belli başlı bölüm için açık renkte ince bir boya tabakası sürdükten sonra ayrıntıları inşa etmek için küçük boya parçaları yada darbeleri uygulamıştı.
    seurat, gözleyenlerin renkleri harmanlanmış halde algılayacağına inanarak renkleri birbirinin yanına koyardı; yani bir parça mavinin yanında sarı parça, gözlerimizde birleşerek yeşil olarak algılanacaktı. kuramı esasta sağlamdı ancak seurat, bu etkinin gerçekten çalışması için noktaların inanılmayacak kadar küçük olması gerektiğini fark etmemişti; onun açıkça görünür olan parçaları, harmanlanamayacak kadar büyüktü. eser yapılırken tekniği gören ressamlar şaşkınlardı, hemen taklit ettiler. özellikle pissarro bu teknikten esinlendi.
    32 yaşında muhtemelen menenjitten öldü.*
    seurat'ın sanatı, kübistler (1908-1912) onun kendilerini etkilediğini belirtince, bir sonraki yüzyılda bir mihenk taşı olarak kaldı.

    (bkz: büyük sanatçıların gizli hayatları)
  • noktacı olarak da bilinir. resimlerini küçük noktalar olarak çizer ve noktanın çevresinde kalan beyazlık ile ışık sağlar. bu nedenle resimleri hep ışıklı ve neşelidir.
  • hep farklı gelmiştir seurat... tüm tablolarında ,empresyonist yaklaşımın getirdiği renkli paletin yansımaları olsa bile hüzün vardır. zamanı yakalamaya çalışmaz empresyonistlerin aksine. zamansızlık vardır onda... iyi ki o noktaları tuvale vurmuşsun büyük usta!
  • empresyonist olarak başlamış fakat sonra empresyonizmin çıkmazlarından bunalıp farklı bir yol (neo empresyonizm ya da başka bir deyişle noktacılık: zıt renkleri ya da aynı ton, birbirine yakın renkleri bir araya koymak, koyu gölgeler kullanmak) izlemiştir. renk teorileri ve optik araştırmalar üzerine bilimsel olarak çok kafa yormuştur. kendine has (klasisist diyebileceğimiz) bir üslubu vardır. bilimsel resim yapmak istemiştir. insan figürleri yunan heykelleri gibidir. hareketli resim yapmaz pek, figürler durağan ve sabittir. noktacılık akımına empresyonistlerden katılan olmamıştır, daha çok fütüristleri, kübistleri ve mark rothko’yu etkilemiştir. kendisi de en çok delacroix’dan etkilenmiştir. 31 yaşında veremden ölmüştür.
hesabın var mı? giriş yap