• (bkz: ağlatan şarkılar)

    arapça bilmeyenler için ingilizce çeviri:

    habet riyahel hobi fi bali
    *the breeze of romance started blowing in my mind
    tahdeeni salam el habib x2
    *present me with the peace of my sweetheart.
    tigouli ‘erja3 ya ghali
    *you will say ‘return my precious,
    ta3lel fourag wal il gharib’ x2
    *forget the separation and the strangeness.’

    goulet hayali “sharadat hali,
    *my imagination will say ‘i wonder aimlessly,
    wa gounet manali sa3eed.”
    *and my ambition will be happy.”
    wa ttalet min bourja3 il 3ali,
    *and she appeared from the high towers,
    wou galet kilamah ghareeb…
    *and said strange words…

    “erja3 ya hobb,
    *return my love,
    mali fi dounya naseeb.
    *i don’t have luck (destiny) in this world.
    inta hobi lakin,
    *you are my love then,
    mish moumkin tkouni halali.”
    *but it is impossible that you will be mine.

    ah lel
    *oh night

    ya 3ayni, ya.
    *oh my eye, oh (arabic term of endearment.)

    khalas
    *it is finnished.

    kaynak: http://tribes.tribe.net/
  • şarkı değil başka bir şeydir bu. acıdır, sevdadır, aşktır, kederdir, hüzündür, hayattır, kabulleniştir, vazgeçiştir, vazgeçemeyiştir, göz yaşıdır...... ama şarkı değildir!
  • kor gibi düşüyor gönüle, parçalıyor el habib dedikçe. tirkakisiyim, şarkı falan da değil bu kesinlikle. kederden görünmez eder, filmde olan gibi.
  • natacha atlas'ın allah'a şirk koştuğu şarkılarından bir tanesi. lakin en sevdiklerimden. muhteşem tını, söz ve buğulu ses kombinasyonu...

    ***
    aklımda aşkın rüzgarları esiyor
    sevgilinin selamını getirerek
    aklımda aşkın rüzgarları esiyor
    sevgilinin selamını getirerek

    bana diyor ki; ey kıymetlim geri dön!
    ayrılık uzadı ve sen yabancılaştın.
    bana diyor ki; ey kıymetlim geri dön!
    ayrılık uzadı ve sen yabancılaştın.

    hayalim diyecek; şaşkına döndüm, kaybettiğim mutluluğa ereceğim.
    hayalim diyecek; şaşkına döndüm, kaybettiğim mutluluğa ereceğim.

    o yüksek kulede göründü, ve garip sözler söyledi;

    geri dön ey sevgilim, bu dünyada nasibim yok senden başka.
    sen benim aşkımsın lakin, benim helalim olman mümkün değil.

    ah gece,
    ah gözlerim ah.

    geri dön ey sevgilim, bu dünyada nasibim yok senden başka.
    sen benim aşkımsın lakin, benim helalim olman mümkün değil.

    ah gece.

    aklımda aşkın rüzgarları esiyor, sevgilinin selamını getirerek.
    aklımda aşkın rüzgarları esiyor, sevgilinin selamını getirerek.
    sevgilinin selamını getirerek.
    sevgilinin selamını getirerek.

    bitti artık...

    ***
    (bkz: copy paste değil alınteri)
  • bin-jip' te duyulduğu ilk sahnede insanı kitleyen şarkı. hıç kıpırdamadan sahneye odaklanmamın en önemli faktörüdür.
  • natacha atlas muthis parcasi, bin jipin** theme muzigi olarak kullanilmis, kim ki duk siirsel goruntulerine fon muzik olmustur. *
  • vay anasını dört yıl olmuş tanışalı..
    bin jip'i üst üste iki kez izleten bi tadı vardı,
    hoş hala da var ya..

    yarabbim nası güçlü bir acı var seste
    insan yaralıyım demeye utanıyo
  • intro'suna ölürüm. gitgide büyüyen ve sertleşen yağmur damlalarının teneke dama damlamasının müziğe dökülmüş halidir. natacha abla'ya hiiiç bi şeycikler demem, bu ses atlas'ın sırtına yüklenen dünya gibi ona, onun atlas'lığına bahşedilmiş bir lanet. ölene kadar böyle şarkı söyleyecek, kaçışı yok.

    bin-jip'in sonunda da işte o meş'um intro girende alnının ortasından çiviler insanı sandalyeye. kanlar iki yanağınızdan süzülürken sadece melodiyi ezberlemeye çalışırsınız ki arayıp bulabilesiniz hemen çıkışta. sonsuza kadar da esiri olursunuz zaten ondan sonra.
  • tek kelimesini bile anlayamamaktan muzdarip olmamla beraber, natacha atlas'ın feryatları ile kendi dertlerimi birleştirince kolayca hayatıma fon müziği olmuş, acıklı olduğu her halinden belli, mazoşist ağlama seansları top ten'inin son bir numarası parça. bin jip'i izlerken o kadar etkilememiş olmasına rağmen evde tek başına indirilip dinlerken hüzünlerden hüzün beğendirmesi de takdire şayandır. insanın içini yırtıp yırtıp tekrar diken ağıtımsı.
  • filmden bağımsız dinlendiğinde aynı etkiyi vermeyen parça.

    iki gündür oda arkadaşı çalıyordu, "eh işte fena değil" gibi laflarla geçiştirdim. oysa filmi izleyince, insanın içine kor ateş gibi düşüyor namussuz. beynin kıvrımlarında dikenli tel gibi dolaşıyor, kalbe giden toplardamarları tahriş ediyor, en sonunda kalpte patlıyor.

    eski acılar, hüzünler, yenileri... hepsi infilak ediyor.
hesabın var mı? giriş yap