• fransız iktisatçısı, devlet adamı ve gazetecisidir. az tanınır.
    atilla yayla der ki: onu çağdaşı marx ile kıyaslarsak daha iyi anlayabiliriz. her ikisi de gelecek ile ilgili tahminlerde bulunmuşlardır. marx'ın tahminleri neredeyse bütünüyle yanlış çıkarken onunkilerin çoğu doğru çıkmıştır. buna rağmen marx herkes tarafından bilinirken onun adını işitenlerin sayısı oldukça azdır.
  • " hukuk, bireyin meşru haklarının kollektif organizasyonudur" diyerek zararsız,temiz bir hukuk tanımı yapmış kişidir..
  • ''herkes devletten geçinmek ister fakat unuturlar ki devlet herkesten geçinmektedir.''

    bu sözü memuriyete giremedikten sonra sarfetti heralde :p *
  • sanayide korumaciligi hicveden cok hos bir "dilekce" yazmistir. kisaca: "mum, fener, yag, cadde lambasi, hayvansal mum yagi*, yangin sondurucu, recine, alkol imalatcilarindan ve genel anlamda isiklandirmayla ilgili her seyin ureticilerinden hukumete bir dilekce: lutfen gunesin sebep oldugu haksiz rekabeti derhal onleyiniz!"

    http://bastiat.org/en/petition.html
    http://bastiat.org/fr/petition.html
  • frederic bastiat tüccar bir ailenin oğlu olarak 1801'de bayonne' de doğdu. ailesine ait işyerlerinde çalışırken jean babtiste say ve adam smith' in serbest ticaret üzerine yazdığı eserlere ilgi duymaya başladı. 1844 ve 1845 yıllarında serbest ticaret ve gümrük vergileri üzerine ilk çalışmalarını yayınladı.
    fransız serbest ticaret birliği'nin ve bu birliğin haftalık olarak yayınlanan libre-echange gazetesinin kuruluşunda aktif rol aldı. korumacılığı savunanları ve proudhon'un sosyalist fikirlerini eleştirmiştir. bireyciliğe ve rekabetin faydalarına inanan bastiat’ in eserleri michel chevalier ve diğer liberal fransız iktisatçılarının fikirleri üzerinde etkili oldu.
    bastiat 1848 yılında seçmen meclisi ve yasama meclisi' ne seçildi.
    1850 yılında üzerinde çalıştığı economic harmonies kitabına son halini veremeden ölmüştür.
    bastiat' ın önemli eserleri arasında proudhonizm' e bir tepki olarak yazılan "l'etat" (1849), "sophisms of protection" ve "harmonies of political economy" yeralmaktadır.

    1964'te cumhuriyetçi parti kurultayında yaptığı konuşmayla hem kendi hayatını, hem de abd'nin tarihini değiştiren reagan, "devletin ekonomideki rolünün azaltılmasını ve vergilerin düşürülmesini" önermişt. bu görüşleri 1950'lerde general electric personeline verdiği ve büyük ölçüde frederic bastiat'ın kitaplarına dayanan "pazar ekonomisi" derslerinde oluşmuştu.
  • fransız düşünür ve siyasi iktisatçı. (d. 30 haziran 1801 - ö. 24 aralık 1850)

    1850 tarihli ce qu'on voit et ce qu'on ne voit pas (görünen ve görünmeyen) makalesinde bir çocuğun bir dükkanın camını kırmasının halk tarafından, her ne kadar talihsiz bir olay olsa da, en azından camcının yararına olduğunu düşünmesini ve bu düşüncenin nereden itibaren yanlış olduğunu anlatır.

    çocuk dükkanın camını kırarak elbet camcının bütçesine camın yenilenme masrafı kadar katkıda bulunmuştur. bunun bir daha tekrarlanmayacak bir kaza olduğu düşünülürse ekonomiye de pozitif bir etkisi olduğu inkar edilemez. ancak buradan yola çıkarak camları kırmanın, ekonomik açıdan, iyi birşey olduğunu söylemek cahilliktir. çünlü camcının bu işten kârı görünürde ve kolay algılanabilir olanken, görünmeyen ve anlaması daha zor yan etkileri de vardır.

    dükkan sahibinin tamirata ödeyeceği para ile yapabilecekleri mesela. eğer cam kırılmasaydı ve o para dükkan sahibinde kalsaydı, belki o parayla gidip meyve ve ayakkabı alacaktı. dolayısıyla manavın ve ayakkabıcının iş yapması, çocuğun camı kırmasıyla kısıtlanmıştır.

    farklı ekonomi ekolleri bu durumu farklı yorumlamışlardır.

    keynesyen ekonomistler çocuğun bazı durumlarda ekonomiye katkı sağlamış olacağını, ancak bunun olabilecek en iyi şekilde olmadığını savunurlar.

    avusturya ekolünden ekonomistler, ve bastiat, çocuğun faydalı bir iş yapmış gibi gözüktüğünü, ancak, örneğin, camcının çocuğa dükkanın camını kırması için para verdiğinin ortaya çıkması gibi bir durumun bir anda olayın tamamen farklı yorumlanmasına (adli ve ekonomik açıdan) sebep olacağını ileri sürerler.

    bir başka düşünce de camın kırılmaması durumunda belki de dükkan sahibinin o parayı harcamak yerine bir kasada saklayacağını ve bunun da manava veya ayakkabıcıya katkısı olmayacağı gibi camcının da hiçbir kazanç sağlamayacağını, dolayısıyla da çocuğun yine de ekonomiye faydalı bir iş yaptığını söyler.

    bu makaleden dolayı bastiat'ın adı savaş, terörist eylemler gibi pek çok farklı olayın ekonomik anlamının tartışıldığı ortamlarda pek anılır.
  • korumacılığa karşı çıkmak için 1845'te “mumcular dilekçesi”ni yazmış gazeteci-politik iktisatçı.

    dilekçede özetle mum ve fener üreticileri adına fransız parlamentosundan haksız rekabet yaratan yabancı bir rakibe karşı korumacı yasalar çıkarılmasını rica eder, bu yabancı rakip de şeydir, güneş clsşdmkf.

    “sizlerden bize öyle bir iyilikte bulunmanızı bekliyoruz ki, tüm pencerelerin, çatı havalandırmalarının, çatı pencerelerinin, iç ve dış tüm panjurların, perdelerin, kanatlı pencerelerin, hedef tahtalarının, sönmüş lambaların ve de jaluzilerin -kısacası tüm açıkların, deliklerin, yarıkların ve ince çatlakların yasaklanmasını sağlayacak bir yasa çıkarasınız. o deliklerden masum sanayicilerimiz aleyhine güneş ışığı içeri asla sızamasın. o sanayiler ki, gururla söylüyoruz, onlarla biz donattık ülkeyi. o ülke ki, nankörlüğe bel bağlayıp da, bu eşitsiz rekabetin insafına bugün terk edemez bizi.”

    milletvekillerinden, doğal ışığa ulaşımı engelleyip yapay ışık için ihtiyaç yaratmalarını ve ricalarını ciddiye alacak kadar kibar olmalarını istediği bu şahane dilekçe ile bastiat hem ne kadar zeki bir adam olduğunu göstermiş, hem de korumacılık fikri ile nefis bir şekilde alay etmiştir.

    dilekçenin tamamı için link
  • "hukuk, herkese memesinden süt veren sağmak inek değildir" gibi nefis benzetmesi olan fransız düşünür.

    ölümüne negatif hukuk anlayışını savunmuş, pozitif hukukun (yani devlete ve insanlara sosyal, ekonomik vb. görevler yükleyen normların) sosyalizm getireceğini ifade etmiş uç liberal yazar.

    ekonomist olmasına rağmen liberalizme asıl katkısı la loi (hukuk) eseri ile olmuştur. hukukun yozlaşması üzerine öyle bir eserdir ki hukukun çürümüş amaçlara alet olan yönünü böyle etkili anlatan eser nadirdir. kanunların soygunları yasal hale getirdiğini, devlet okullarının, asgari ücretin, faizsiz kredinin, yoksullara yardımın, gümrük vergilerinin yasal yağmanın örnekleri olduğunu belirtir.

    (bkz: la loi)
  • "bir toplum ahlak ve hukuk içinde olmadığı zaman, vatandaşlar kendilerini bir çıkmaz içinde bulurlar. insanlar ya ahlaki değer yargılarını veya hukuka olan saygılarını yitirirler." - frédéric bastiat
  • sanayi devrimi doneminde, meshur kirik cam hikayesinin anlatildigi “görülen ve görünmeyen ekonomi” kitabinda makineler hakkinda soyle der;

    --- spoiler ---

    farz edin ki, belirli bir ülkede bütün insanlar şapka takıyor. bir makine sayesinde şapkaların fiyatı yarıya indirilmişse, bunun zorunlu sonucu olarak alınan şapkalarının sayısı iki katına çıkmayacaktır.

    bu durumda ülkedeki toplam iş gücünün bir bölümünün boşta kalacağı söylenebilir mi? evet, cahilane bir akıl yürütmeyle bunu iddia edebiliriz. hayır, bu doğru değildir. yaptığım değerlendirmeye göre bu ülkede hiç kimse fazladan şapka almayacaksa bile, ucuz ürün satın alarak yapılan tasarruflar birikir. bu birikim sonucunda bir iş gücü ücretini karşılamak için bir fon oluşur ve bu fon bakir bir vaziyette ortada kalmayacaktır. bahsettiğimiz tasarruflar, diğer bütün sektörlerde makinelerin öncesinde işlevsiz kıldığı şimdi ise yeniden istihdam edilen işçilerin ücretlerini karşılayacak ve yeni sektörlerin gelişimini hareketlendirecektir.

    bu zaten hâlihazırda yaşadığımız bir süreçtir. seksen franga satılan gazeteler görmüştüm, şu anda kırk sekiz franga satılıyor. bu indirim, gazetenin aboneleri için otuz iki franklık bir tasarruftur. otuz iki frangin gazete sektörüne gittiği kesin değildir; en azından kaçınılmaz bir durum değildir fakat kesin ve kaçınılmaz olan şudur: gazetenin aboneleri ellerinde kalan tasarrufları yine gazete almak için kullanmayacaklarsa bile diğer harcamaları için kullanacaklardır. bir frank daha fazla gazete harcamak için kullanılacak, bir frank daha çok yemek için, üçüncü bir frank daha iyi kıyafetler için, dördüncüsü daha iyi bir mobilya için.

    o halde, bütün sektörler ilişki içerisindedir. onlar görünmez kanallar vasıtasıyla birbirleriyle etkileşim içerisindedir ve bu etkileşimler sonucu uçsuz bucaksız bir ağ oluştururlar. yapılan bir tasarruf, diğer bütün hepsine kazanç olarak geri döner. açıkça anlaşılması gereken önemli nokta şudur: hiçbir ekonomi, istihdam ve iş gücü ücretleri pahasına büyüme sağlamaz.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap