• rumeli kazaskeri derviş mehmet efendi ile mutsuz bir evlilik sürdürmüş şair. bunun sebebi ise eşinin sanattan uzak ve kültürsüz oluşuna bağlanır. dolayısıyla ünlü bir divan şairi olan veziriazam koca ragıp paşa ve şair haşmet ile ilişkisi olduğu söylenir.

    divan şiirinde, mihri hatun'dan (15.yy) sonra yetişen en güçlü şair olarak değerlendirilir. ancak kadını kafes arkasına iten baskıcı geleneklerin etkisi yüzünden, şiirine kadınlığından bir şey katamamış ve kendine özgü bir söyleyiş geliştirememiştir.

    bununla birlikte uzmanlar, o dönemde bir kadının şairliğe yönelmesini ve ünlü şairler arasında yer almasını büyük bir aşama sayarlar.
  • 18. yüzyıl divan şairlerindendir.

    anne tarafından dedesi, babası ve amcaları şeyhülislamlık yapmış kişilerdir. ulema, seçkin bir aileye mensup olması iyi bir eğitim almasını sağladı. arapça ve farsça öğrenip, kendisini şiir ve edebiyat alanında geliştirdi. kısa sürede şiire olan yeteneği fark edildi ve şiirleri edebi muhitlerde takdir gördü. ailesinin saray erkanıyla olan yakınlığı, bilhassa da koca ragıp paşa ile yakınlığı sayesinde şiirlerinin ünü kısa zamanda yayıldı. paşa'nın sadarete gelişiyle de onun himayesinde şiirler yazmaya devam etti.

    divanının büyük bir bölümünü gazelleri, tarih manzumeleri ve muammaları kapsamaktadır. ayrıca birinci mahmut'a bir kasidesini sunmuştur. üçüncü mustafa ile birinci abdülhamit'e ve sadrazamlara da kasideler yazmıştır. şehzade ve kadın sultanların doğumlarına tarih düşmüştür. tarih düşürmek sanatının önde gelen isimlerindendir. bestelenen bir gazeli için ise (bkz: güller kızarır şerm ile ol gonce gülünce)

    1780 yılında vefat eden fıtnat hanım, hem yaşamında hem de vefatından sonra büyük saygı gören şairlerimizdendir. şiirlerinin 19. yüzyıldan itibaren yabancı dillere çevrildiği bilinmektedir. ülkemizde ise divan edebiyatı'nın zirve kadın şairi olarak görülmüştür. fıtnat hanım'dan bir asır sonra yaşamış olan leyla hanım ve şeref hanım gibi önde gelen kadın şairlerimiz bazı şiirlerinde onun büyüklüğüne vurgu yapmayı ihmal etmemişlerdir. örnekler:

    1-) leyla hanım'dan beyitler:

    ''kandadır fıtnat gelüp olsun benümle imtihân
    işte meydân-ı sühân işte kalem işte kitâb''

    (nerededir fıtnat? işte söz meydanı, işte kalem, işte kitap. gelip benimle yarışsın)

    not: leyla hanım'ın kendisini övmek için bu beyti yazdığı aşikardır. çünkü o dönemde fıtnat hanım hayatta değildir. zaten diğer şiirlerinde de fıtnat hanım'ın büyüklüğünü vurgulamıştır:
    ***
    ''şöyle merdâne hüner-perdâz olurdı ki sözüm
    fıtnat’ın âsârını eylerdi bî-nâm u nişân''

    (fıtnat'ın becerisi bende olsaydı, sözüm öyle hünerli ve mertçe olurdu ki; fıtnat'ın eserlerini unuttururdu)
    ***
    ''fıtnat-ı merhûmeyi tanzîre yokdur kudretüm
    hâme taksîrin bilüp nâ-çâr kendin gösterür''

    (merhume fıtnat'ın şiirlerinin benzerini yazmaya yoktur gücüm. bu konuda kalem bile çaresizliğini bilip, yazmaz olur)

    2-) şeref hanım'dan beyitler:

    ''hâh ü nâhah şeref'in kadrini bilsin yârân
    âleme bir dahi leylâ ile fıtnat gelmez''

    (ister istemez şeref'in kıymetini bilsin dostlar. dünyaya bir daha leyla ile fıtnat gelmez)
    ***
    hâce-i gerdûn-ı pîri tıfl-ı ebced-hân ider
    ‘ilm ü ‘irfânda diler sânî-i fıtnat hanım ol

    (ihtiyar felek hocası seni okumaya yeni başlayan çocuğa çevirir/ilim ve irfanda istersen sen ikinci bir fıtnat hanım ol)

    fıtnat hanım'a ve eserlerine dair daha kapsamlı bilgi için: ulusal tez merkezi - tdvia
  • kendisine dul bulunduğu yıllarda ahbapları evlenmesini tavsiye ederlermiş sıkça. o ise:
    -evlenmeye lüzum kalmadı. artık benim bir kedim, bir papağanım, birde köpeğim var.
    bunun üzerine ahbapları,hiç bunlar kocanın yerini tutarlar mı?diye, sorunca kendisi onlara şöyle cevap vermiştir:
    -niçin tutmasın? köpek durmadan homurdanır, papağan akşama kadar küfreder, kedimde geceleri dışarıda gezer!
  • genel kanı 1842'de doğduğuna yönelik olsa da, çeşitli kaynaklarda 1830lu yıllarda doğduğu belirtilmektedir. doğum yeri konusunda da ihtilaf mevcuttur, trabzon ve ordu bu ünlü şairi paylaşamamıştır; bazı kaynaklara göre trabzon'lu bazı kaynaklara göre ise ordu'ludur.fıtnat hanım zekası ve güzelliği ile ün salmıştır.şiirlerini ve yeteneğini keşfedip onu edebiyat dünyasına tanıtan süleyman nazif'tir. edebi başarılarının yanı sıra hattatlığı ile de ünlüdür, kendi elleriyle yazdığı bir kuran-ı kerim'i süleyman nazif bey'e hediye etmiştir.

    son dönem osmanlı edebiyatının en ünlü kadın isimlerinden olan fıtnat hanım 1911 yılında istanbul'da vefat etmiştir. edirnekapı mezarlığı'na defnedilmiştir.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/fitnat_hanım
  • üçüncü osman'ın padişahlığı sırasında 1748 yılında şeyhülislâm olan esad efendinin kızıdır. esad efendi şiir ve musiki ile uğraşan birisidir. fitnat hanım, kadınların kafes arkasında, kalın ve yüksek harem duvarları ardında yaşadığı bu dönemde ün salmış divan şairlerindendir. böyle bir devirde şiirleri, nükteleri, şakaları, hakkındaki fıkralarla geniş ün salmış, edebiyat tarihimizde dikkat çekerek ilgi toplamıştır.

    edebiyattan, musikiden hoşlanmayan, nakîb-ül eşrâf, rumeli kazaskeri de olan derviş efendi ile evlendirilmiştir. zarif ve ince ruhlu olan fitnat hanım bu evlilikte mutlu olmamıştır.

    1870 yılında ölen fitnat hanım ile devrin sadrazamı ragıp paşa ve ragıp paşanın kitaplık memuru şair haşmet arasında geçmiş olan edebi şakalaşmalar ağızdan ağza hep söylenir olmuştur. zeka anlamına gelen fitnat sözü onun şiirlerinde kullandığı mahlâstır. asıl ismi zübeyde'dir.

    şiirlerini divan halinde toplamıştır. bir gazeli şöyledir;

    güller kızarır şerm ile ol gonce gülünce,
    sünbül ham olur reşk ile kâkül bükülünce.

    ankaa dahi olursa düşer pençe-i aşka,
    sayd-î dile şehbâz nigâhın süzülünce.

    ol gonca-i ne-şküfte olur gül gibi, handân,
    şebnem gibi reşk-î dil-i şeydâ dökülünce.

    can vermek ise kasdın eğer aşk ile fıtnat,
    hâk-î der-i dildârdan ayrılma ölünce!

    bu gazelden alınmış mısralar ibrahim ağa tarafından, fitnat hanımın sağlığında hicaz makamında ağır semai olarak bestelenmiştir.
  • bez bebek dizisinde mehmet topal'ın canlandirdigi orman bakanı
  • 17. yuzyilin taninmis divan sairlerindendir fitnat hanim. istanbullu olan fitnat hanim seyhulislam mehmet efendinin kizidir ve asil adi zubeydedir. divan siirindeki soyleyis guzelligi ve nazim ustaligi hemen dikkatleri ceker. divaninda hikmetlerle musammatlar, gazellerle kasideler, sarkılarla tarihler uyumlu bir dil ustaligi icerisinde yer alır.
  • şair necati cumalı'nın annesinin adı da fıtnat hanım'dır..kızılçullu yolu şiirinde de geçmektedir;

    kizilçullu yolu

    hidirellez günü, kizilçullu yolu
    beni herkes severdi çocuklugumda
    arabaci yanina oturtur
    kirbaci bana verirdi

    ben fitnat hanimin oglu,
    zayif bir kizi severdim
    gözlerinin içi gülerdi.

    hidirellez günesi,
    beraber tirmanmadik mi agaçlara?
    siz kanatmadiniz mi ellerimi
    elma çiçekleri?

    fıtnat hanım, oğlunun romanlarından birinden uyarlanan bir filmi sinemada oğluyla birlikte izledikten sonra, "bir daha romanlarını sinemaya verme" demiştir.
  • rivayete göre :
    fitnat hanım, çok güzel, henüz sakalı bile çıkmamı$ bakkal çırağı bir delikanlıya a$ık olmu$.. bu nedenle bir bahane bulup sık sık bakkala, delikanlıyı görmeye gelirmi$.. bunu duyanlar delikanlıya, "fitnat hanım gelip sana dikkatle baktığı zaman ' çok bakma güzel ate$-i hüsnümle (güzelliğimin ate$iyle) yanarsın' de" diye öğretmi$ler.. gerçekten fitnat hanım gelip kendisine bakınca genç bu dizeyi söylemi$.. $air'de hazır cevap olduğundan cevabı yapı$tırmı$:
    hattın (sakalın) çıkacak sende beni mumla ararsın!..
  • dün bir dostumla bahsi geçti. hazır cevaplılığına, nüktesine ve zekâsına hayran kaldığım hanımefendi. kendine sırnaşanları püskürtmede dünya markası olduğunu gösteren efsane bir anektod, hazır kurban bayramı yaklaşırken buyrun:
    ***
    fitnat hanım kurban bayramı için kurbanlık bir koyun alacakmış. beyazıt meydanında koyunları seyrederken, rastlantı sonucu orada bulunan râgıp paşa veya haşmet gökte ararken yerde bulduğu fitnat hanımı görünce hemen önünde bir reverans yapıp bir emri olup olmadığını sormuş. fitnat hanım bir emri bulunmadığını, bayram için kurbanlık bir koç alacağını söylemiş. karşısındaki takılmadan edememiş:
    "bu bayram kulunuzu kurban etseniz olmaz mı?"

    "mümkün değil, çünkü bu bayram boynuzsuz bir koç kurban edeceğim."
    ***
hesabın var mı? giriş yap