• intihar notunda annesine emanet ettiği köpeğinin -ki o köpeğin varlığını kendi yokluğuna muadil ediyor- evin içine "çişini kakasını yapmadığını" belirtmiştir. ben buraya takıldım, burada canım acıdı. sen ölmeden hemen önce annene emanet ettiğin köpeğin terbiyesinden bahsetme gereği duyar mısın? muhtemelen görüşmediği (görüşselerdi köpeği olduğunu söyleme gereği duymazdı, annesi zaten bilirdi) annesi tarafından terbiyesizliği yüzünden evden atılmış bir insan yavrusu kendisi. sakın evden atma diyor üstüne basa basa.

    bırak amk, sıçsın sıvasın o köpek annenin evini! hepimizin evine çişini kakasını yapsın. hatta daha iyisi hep beraber açıp ahlakımıza sıçalım.

    (bkz: ne boka yaradı normal olmak)

    nakit edit: özellikle ve sadece anneyi suçlamak değil amacım, anlaşılmıştır umarım.
  • sokakta yürüyorsanız saate dikkat etmelisiniz. kadınsanız mesela; saat gece 1 de beyoğlunda evet belki yürürsünüz az küfür ederler ama öldürmezler, saat gece 1 de istanbul x semtinde küfür ederler, xx semtinde üzerinize yürürler, xxx semtinde o saatte dışarıdaysanız tecavüz edip öldürebilirler. kadınsanız bunları bilmeniz ona göre hareket etmeniz gerekir. hele ki trans bir bireyseniz, işiniz yoktur doğru düzgün örneğin, dolayısıyla madden yürüyeceğiniz semt xxxxx olabilir ve orada hiç gık edemeden öldürürler insanı. intihar etmek bile lüks olur, bir onur olur. sonra arkanızdan birileri ağlar birileri ah mehtap vah zeynep der ve bu yalana çanak üstüne çanak tutar.
    ahla vahla bu işler olmuyor okuyucu.

    ölenler hep haksız yere öldü diyebilme lüksümüz yok. sokakta vurulan çocuklar, trans olduğu için kesilip atılan haber bile olmayan insanlara üzülüp ah vah demenin bir manası, bir getirisi yok. korkunç bir şeyin içinde yaşıyoruz tesadüfen. trans olmadığımız için, işçi olmadığımız için, ya da en önde durmadığımız için ölmeyerek. ölmeyerek yaşıyoruz yazık ki. ne yazık ki tüm bu şartlar altında, kendini öldürmeyi seçmek son derece makul bir duruştur.
  • "intiharına sebep olan toplum baskısı değil trans mafya" deyip bırakmak ne kolay. "trans mafya niye var ve her trans niye bunlarla muhatap olmak zorunda kalıyor?" diye soran yok. beyin dört işlemden ileri gitmeyi reddediyor.
  • ağlaması, gözyaşı, sümüğü, gerçekliği, içtenliği içimi dağlayan kız.. haberin doğru olup olmaması bir yana, aynı gökyüzünün altında nefes aldığımız, sağımızda, solumuzda bulunan transların içler acısı halidir bu. yapılan ötekileştirmelerin aynasıdır.

    bir insanın bu noktaya gelmesinden biz sorumluyuz. köprüden dün ya da bugün atlamadıysa bile bir gün atlayacak..

    izin verelim, varolmalarına, seçtikleri, istedikleri hayatları yaşamalarına izin verelim ki, hiç kimsenin ölmeden önceki son sözü "izin vermediler" olmasın..
  • travesti deyince insanların aklına "gençler sikişelim mi" diye laf atan, yanlarında jilet taşıyan, "bursa çocuğuyum her yerde sikişirim" diye atarlanan tipler gelir.

    aslında son mesajında "anne evde köpeğim var, çişini kakasını eve yapmaz, onu al, ona kızma" diyebilecek naif karakterde olabildiklerini; özünde onların da senin benim gibi normal insanlar olduğunu, toplum olarak onlara yaşayabilmek için "sikişmekten" başka çare bırakmadığımızı hatırlatmış güzel bir kardeşimizmiş.

    intihar edip etmediğini bilmiyorum. umarım etmemiştir.

    ettiyse de mekanı cennet olsun.

    bu arada belli ki videoyu çektiği aracı kendisi kullanmıyor. onu kullanan vatandaş kimse siklemezlikte çığır açmış. tebrik etmek lazım.
  • bir insanı "yapamadım çünkü insanlar bana izin vermedi, çalışamadım, bana engel oldular" diye ağlatarak intihar ettiren seks işçisi düşmanı sosyalistlere, transfobik homofobik ikiyüzlü insanlara, yoldaşını para için önünden çekmeye çalışan dışlayan translara ve geylere "bu benim size son haykırışım olacak" diyerek intihar eden 24 yaşındaki trans kadındır. orospufobiniz de transfobiniz de batsın lanet yaratıklar
  • annesi evine bile gitmemiş daha önce ki kız anne benim bir köpeğim var evde diyor, babasından bahsetmiyor bile. henüz 23 yaşındaymış.

    insanların kendi hayatlarını yaşamasına izin vermeyenlere gereken bedduaları etmiş. dilerim tutar. ben izlerken kıyamadım o gözyaşına, o hıçkırarak ağlamasına. kim bilir canı nasıl yanmışsa o kendine kıymış, onca emek verdiği bedeninden bile vazgeçmiş. umarım gittiği yerde çok huzurlu olur.
  • bu kızcağıza gerçekten çok üzüldüm. lgbt arkadaşlarını intihar sonucu kaybeden bir gey olarak, artık lgbt intiharlarıyla ilgili soğukkanlılığımı koruyabiliyorum. çeşitli ülkelerdeki lgbt toplumları, aids krizinin yaşandığı yıllarda çok sayıda üyesini yitirdi. aids'e yol açan hiv virüsünü taşıyan bireylerin bir kısmı, antiretroviral terapi olanaklarının henüz bugünkü düzeyde olmadığı o senelerde "yavaş yavaş ölmektense hayatıma son veririm ve bir kere ölürüm" diyerek yaşamlarını sonlandırıyorlardı. bu acıyla cebelleşen lgbt toplumları, intiharlarla da hiv-aids ile de baş etmeyi yavaş yavaş öğrendi, öğreniyor. lgbt intiharları maalesef hetero intiharlarına benzemiyor. bazı lgbt'ler, intihar etmeleri durumunda bile aileleri tarafından kabul göremiyorlar.

    intihar eden bir gey arkadaşımın homofobik ağabeyi "o bebekken ben onu ayağımda sallardım" demiş. onu sadece bebeklik haliyle hatırlamak istiyor, sadece bebeklik halini hatırlayarak üzülebiliyor; yoksa "götveren bir ibne" için üzülmeyecek. "ailenin onurunu iki paralık eden bir nonoş"un intihar etmesi, ailedeki sapına kadar hetero erkeklerden birinin namus cinayeti işleyerek hapse girmesi ile sonuçlanmadığı için, bahsi geçen ağabey için iyi bile olabilir. ayağında 20 sene önce salladığı bebek için üzülebilir, ne de olsa o bebek henüz kimliksizdi, bagajsızdı, hemcinslerine veya herhangi bir nesneye çekim duymuyordu, duysa bile ifade etmiyordu, veya farkında bile değildi. sapına kadar erkek olup erekte penisini boş bulduğu deliklere sokma ihtimali vardı, sikli soklu küfürlerle erkek olduğunu ele güne ispat etme ihtimali vardı, "hangimiz kaç karı siktik" yarışında ona buna üstünlük taslama ihtimali vardı. sapına kadar erkek için, dölleyici için, sikici için üzülür bu toplum. kadın cinayetlerine gıkını çıkarmaz, vah vah eder, "hak etmiştir orospu" der. hele hele, öldürülen bir trans ise, "yüce erkekliğini terk edip kadın olmuş veya kadınlığı kendine yakıştırmış" ise, zaten hetero cis erkek memleket bir mikroptan temizlenmiştir. bunu açıkça ifade etmeyen hetero erkek veya hetero kadın da, aşağı yukarı bu zihniyettedir. lgbt'lerin başına gelen olumsuzluklara üzülmeyen, ses çıkarmayan, sessiz kalan ortalama zihin yapısı budur.

    * * *

    konudan konuya atlıyorum. bundan 3-4 sene önce lgbt örgütlerinden birinden ücretsiz elde ettiğim bir kitap vardı. "it iti ısırmaz" başlıklı, trans kadınlar ile ilgili yapılmış bir saha araştırması. maalesef "it iti ısırıyor". seks işçiliği yapan trans kadınlar arasında çok bariz bir şiddet söz konusu. trans güzellik yarışmasını kazanan trans bir kadının arabası, başka gacılar tarafından hurdaya çevrildi, istanbul'un göbeğinde. homofobik-transfobik polis de, homofobik-transfobik halk da o manzarayı bıyıklarının altından gülerek izledi muhtemelen. sizin de, altından güldüğünüz o hetero-cis-erkek bıyıklarınızın da allah belanızı versin. neyse.

    seks işçiliği yapan bazı translar arasında mafyalaşma var. belli bölgelerde belli translar çalışıyor ve başkalarını oraya sokmuyorlar. rant kavgası belki, müşteri kapma kavgası. şiddet gördüğü müşteriyi başka bir seks işçisine kaptırmamak için o seks işçisine şiddet uygulayan trans bu. benim anlayabildiğim bir kafa yapısı değil, bilemiyorum. seks işçisi aktivizmi yapmasam da, aktivistlerle yakın diyalog içindeyim. seks işçilerine özcü bir iyilik atfedemiyorum. seks işçisi olunca dayanışma sergileyecek diye bir kural yok.

    seks işçiliği yapmayan lgbt'ler olarak, seks işçiliği yapan transların ne yaşadığını, neler çektiğini ne kadar anlıyoruz? zırıl zırıl gey olanlara bile mesafe koyan "straight-acting" (maskülen) gey, erkek olma hallerini zaten hiçbir zaman kendisine yakıştırmamış ve erkeklikle ilgili referanslara bile sinirlenen bir trans kadını ne ölçüde idrak edebilir, empati kurabilir? yazar burada erkeklik fetişisti geyleri eleştiriyor. seks işçiliği yapmayan trans kadınlar zaten çoğunlukla görünmez olan, göründüğünde de ne dediği duyulmayan bir azınlığın azınlığının azınlığı. hetero-cis-erkek toplumda trans kadın olarak zaten azınlık, trans kadınlar arasında da "seks işçisi olmama" durumundan dolayı tekrar azınlık. seks işçisi olma hali ise, benim bildiğim gerçeklikten başka bir şey. bütün risklerini ve şiddeti maalesef içinde barındıran, dolayısıyla kelle koltukta olma halini daima yaşayan, şiddeti belki de kanıksamış veya alışmasa bile şiddete karşı ayakta kalma yollarına uyum sağlamış, şiddet sarmalının içinde yaşayan bir topluluk.

    * * *

    eylül cansın'ın cenazesinin cemevinden kaldırıldığını öğrendim. mafyatik seks işçisi translar tarafından seks işçiliği yapmasına izin verilmeyen, grup içi şiddete maruz kalan, üstelik trans kadın olma haliyle bu toplumun tiksintisine maruz kalan, ve bir de mezhebi üzerinden ötekileştirilen alevi bir trans kadın. iddiaya göre, ki muhtemelen doğrudur, bağdat caddesi civarında kümelenmiş bazı mafyatik translar tarafından çırılçıplak soyularak sokak ortasında bırakılmış. defalarca şiddet görmüş, tehdit edilmiş. ezilmenin en şiddetlisini ve tahammül edilemez halini yaşamış. inancı var idiyse ve inancını yaşamak için dede ile görüşüp cem ayinine katılmak istediyse, alevi toplumu bir trans kadını kabullendi mi acaba? insancıllığıyla, insanseverliğiyle bildiğimiz alevi toplumu, seks işçisi bir trans kadın hakkında ne düşünür? bütün alevilere "insancıllık, insanseverlik" gibi özcü nitelikler atfetmek doğru olmayabilir. konu lgbt'ler olunca, alevisiyle sünnisiyle türküyle kürdüyle kadınıyla erkeğiyle heterosuyla ibnesiyle hepimiz bok çukuruyuz. aramızda iyiler var mı? bence yok. kötü iyiyi kovdu, iyi varsa da dilini yuttu, çenesini tuttu, utanmadan sustu.

    önünde bir suç işlenirken sessiz kalıyorsan, o suçun suç ortağı oluyorsun. aramızdaki iyi insanlar, cehennem ateşine odun taşıyan tipler. ateşi belki onlar yakmadılar, ama söndürmediler de. söndürmek için çaba da sarf etmediler. kötüyü engellemediler. başka trans seks işçilerinden şiddet gören seks işçisi trans kadın, aramızdaki iyi insanlara gitse nasıl bir cevapla karşılaşacaktı? türkiye bu, bildiğimiz bok çukuru.

    * * *

    lgbt toplumu, gencecik bir ferdini daha kaybetti. eylül veya mehtap, kendisinden tiksinen topluma gözyaşları içinde seslendi. onun son anlarını izleyen hetero-cis-erkek toplum ne gördü? aciz, kaybeden, muhtaç, ezik, ahlaksız ve dalga geçilecek birini gördü. ben ise, kaybettiğim arkadaşlarımı gördüm. boğazına bıçak dayayıp defalarca tecavüz eden ve üstünde başında para edecek ne varsa çalan erkek müsveddesini bile polise şikayet edemeyen, polisten o şiddet kadar beterini gören, aynı bokun soyları arasında yaşam mücadelesi vermeyi reddederek kendini denize atan ve boğularak ölen arkadaşımı gördüm. şiddet karşısında gidebilecek bir yerleri yoktu onların. sığınabilecek bir allah'ları var mıydı, bilemem. hetero-cis-erkek toplumun taptığı allah da kendileri gibidir herhalde. tanrılarına baktıklarında kendilerini görürler. peygamberleri erkektir, cinsiyetsiz dedikleri meleklerin isimlerini erkeklere verirler her nedense. (cebrail, mikail, israfil nedense erkek ismidir. cinsiyetsiz bir melek olmayı bile erkek olmakla özdeşleştiren toplum. ama pardon, "kötülüklerin anası" göndermesinde görüldüğü gibi, kadın olmak zaten olumsuz bir referanstır.) inandıkları dinlerin imamı da erkektir, müezzini de erkektir, ilahiyatçısı da erkektir, din bilgini de erkektir, müftüsü de erkektir. hepsi de istisnasız heterodur.

    toplumsal erkeklik denilen hastalıklı bok çukurunu yok etmediğimiz sürece, o bok çukurunun içinde "hetero-cis-erkek olmayanlar" olarak ölümü bekleyeceğiz. hamileler sokağa çıkamayacak ve kocası olmadan arabaya binip gezemeyecek. kız çocukları ya baba evinde ya koca evinde olacak. başı açık kadın zaten lanetli bir kafir olacak, başı örtülü kadın ise islamcı erkek firmaların ucuz işgücü olmaktan öteye gidemeyecek. laik veya antilaik, türkiye erkektir erkek kalacak, mutlaka hetero olacak, hepimizin ağzına sıçacak.
  • videosunu az önce izlediğim gencecik bir insan. yapamadım dedi yahu yapamadım dedi. yapamadım değil yaptırmadılar. ulan daha evindeki sabiye insan gibi davranmayan yaratıklara trans bireylere saygıyı öğretmeye çalışıyoruz. bu bahsettiğimiz yaratıklar hangi zamandan kalmadır nereden gelmedir hala aklım alabilmiş değil. daha aşmamız gereken çok engel var. malesef mehtap bunları göremeden gitti.

    koskoca dünya lan koskoca dünya. açamadık bir yer ona da. izin vermedik. kendi karanlığımızda başkalarını boğduk bir adım öne çıkacağız diye. hiç öğrenemedik diğerleriyle yan yana yürümeyi. hep bir adım önce olmalıydık çünkü.

    bu yazıdan sonra da bu konuyu takip etmeyi bırakacağım. çünkü leş insanların sağda solda yazdıkları kalpsiz, akılsız saçma sapan yorumları kaldıracak durumda değilim. umarım yüreği pislik dolu, irin dolu insanlar yok olur şu dünyadan da hepimiz de rahat nefes alırız. başkalarının hayatını gasp eden kültürünüz, dininiz, gelenek-göreneğiniz de sizinle birlikte yerin dibine girsin.
  • zengin bir playboy olmadığı, sadece varolma çabası içinde olan bir transeksüel olduğu için kadar dikkat çekmeyen kadın.
hesabın var mı? giriş yap