• türkiye türkçesinin xııı - xv yüzyıllar arasını kapsayan dönemidir. büyük ünlü uyumu türkçenin ilk dönemlerinden itibaren vardır ancak küçük ünlü uyumu bu dönemde yerleşmeye başlamıştır.

    getürün, tiz kellesini urun, deyuben... gibi kullanımlar bu döneme aittir.

    beyit örneği:

    gücün çün yiter yıkma yapgıl gönül
    sözün çün geçer ivme söyle anıl

    günümüz türkçesi ile söylersek:
    madem gücün yetiyor, gönül yıkma, gönül yap; madem sözün geçiyor acele etme yavaş yavaş söyle.’
  • (bkz: alp er tunga)
  • bu derse giren üniversite hocası sapık ve kafasını milliyetçilikle bozmuşsa(sadece kendini milliyetçi görüp diğerlerini vatan haini şeklinde gören insan dışı bir yaratıksa) vize ve final dönemleri sancılı geçen bir derstir.
  • türkiye türkçesi'nin anadolu selçuklu devleti'nin kuruluşundan sonra 13.yy-15.yy arasında gelişme kaydeden ilk dönemindeki yazı dilinin adıdır.eski anadolu türkçesi için osmanlı devleti'nin kuruluşundan önceki anadolu selçukluları ve beylikler dönemini de içine aldığından,almanca altosmanische kelimesinin karşılığı olan eski osmanlıca terimi de kullanılmıştır.fakat bu isimlendirme fazla yaygınlık kazanmamıştır.bu devirde yabancı unsurların fazla karışmadığı sade bir türkçe kullanılmıştır. yazılan eserlerde arapça ve farsça unsurlar yer alır fakat bunların sayısı osmanlı türkçesi'ndeki kadar değildir.
  • eat şeklinde kısaltılıyor. kuzenim bu dersi 3 sene verememişti. üç harflik bi kabus olabiliyo bazıları için
  • bir geçiş dönemi olduğu için arap harflerinin özelliklerinden dolayı türkçe kelimelerin yazımında standartlaşma olmamıştır. aynı kelimeyi aynı metin içerisimde farklı harflerle yazılmış olarak görebilirsiniz. metinlerde arapça ve farsça kelimeler kolaylıkla okunurkem türkçe kelimeleri okurken bir tarafınız yırtılabilir. hele o kelime bugün kullanılmayan bir kelimeyse tarama sözlüğünden yararlanmak gerekir. ayrıca diğer bir önemli özelliği de aynı anlama gelen arapça ve türkçe kelimelerin bir arada kullanılmasıdır. örnek olarak cennet ve uçmak kelimelerini gösterebiliriz.
  • tabii ki eserler arap harflidir.

    şarap içmek lazım!
  • vize de ve final de geçsem saygı ile anarım ama daha sınava girmeden hevesimi kırdı bir kere
  • sanılanın aksine bir geçiş dönemi değildir. doğrudan doğruya oğuz konuşma diline dayalı olarak oluşmuştur.

    kafası karışanlar için açıklamak gerekir. bilindiği üzere türkçe'nin tarihi safhaları vardır. bu tarihi safhaların sıralaması şu şekildedir:

    orhun türkçesi>uygur türkçesi>karahanlı türkçesi...

    karahanlı türkçesi döneminden sonra türkçe, doğu ve batı olmak üzere iki ayrı kola ayrılıyor.

    doğu türkçesi

    harezm-kıpçak türkçesi>çağatay türkçesi dönemlerini yaşıyor.

    batı türkçesi

    eski anadolu türkçesi> osmanlı türkçesi dönemlerini yaşıyor.

    gelelim kafaların karıştığı mevzuya... doğu türkçesinde teşekkül eden harezm-kıpçak türkçesi doğrudan doğruya karahanlı türkçesinin devamı niteliği gösterse de eski anadolı türkçesi karahanlı türkçesinin devamı niteliğinde değildir, olamaz.

    eski anadolu türkçesi, yalnızca oğuz konuşma diliyle oluşturulduğu için ancak ve ancak orhun türkçesinin devamı sayılabilir. fakat tarihsel çizelgede arada organik bir bağ bulumasa da karahanlı türkçesi'nden sonra gelir ve harezm kıpçal türkçesi ile çağdaştır.
  • eski anadolu türkçesi, türkiye türkçesi'nin anadolu selçuklu devleti'nin kuruşulundan sonra xııı-xv. yüzyıllar arasında gelişme kaydeden ilk dönemindeki yazı dilinin adıdır.

    eski anadolu türkçesi için, osmanlı devleti'nin kuruşulundan önceki anadolu selçukluları ve beylikler dönemlerini de içine aldığından, almanca altosmanische kelimesinin karşılığı olan "eski osmanlıca" terimi de kullanılmıştır. hatta bazı dilciler, eski anadolu türkçesi ifadesinin, anadolu dışındaki osmanlı şehirlerinde meydana getirilen eserleri içine almadığını ileri sürerek, bunun yerine "tarihî türkiye türkçesi" terimini kullanmanın daha isabetli olacağını ifade etmektedirler. ancak gerek "eski osmanlıca" gerek "tarihî türkiye türkçesi" şeklindeki isimlendirmeler fazla yaygınlık kazanmamıştır. ilmî açıdan bu dönemi en iyi ifade eden adlandırmanın eski anadolu türkçesi olduğu kabul edilmiş ve bu gün türkiye türkoloj isinde bu isim yaygınlık kazanmıştır.

    anadolu selçukluları'nın son devirlerini, beylikler dönemini ve imparatorluk haline gelmeden önceki osmanlı devrini içine alan eski anadolu türkçesi devresinde, yabancı unsurların fazla karışmadığı sade bir türkçe kullanılmıştır. bu devrede meydana getirilen eserlerde de arapça, farsça unsurlar yer almaktaydı, ancak bunların oranı pek fazla değildi. yabancı kelimelerin nispeti xııı. yüzyıldan xv. yüzyıla doğru gittikçe çoğaldı ve xv, yüzyıldan sonra dildeki sadelik kayboldu. yazı dili konuşma dilinden uzaklaşarak bir aydın zümre dili halini almaya başladı.

    eat diye kısaltılabilen bu dönemin en önemli şairleri : yunus emre ve aşık paşa'dır
hesabın var mı? giriş yap