• (bkz: meryem ana) (bkz: isa)
  • memlekette birdenbire yükselişe geçmesi beklenen akım. - derken bokum.
  • eşeysiz üremede canlı kendisiyle aynı genetik bilgiye sahip başka canlılar meydana getirir. bir atanın bulunması yeterlidir. dna iki yavruya da eşit şekilde paylaştırılır. çevre koşulları pek değişken değilse eşeysiz çoğalma neticesinde ortaya çıkan canlıların yaşama şansı yüksektir çünkü ortama uyum sağlayan atalarıyla aynı genetik bilgiye sahiptirler. bazı canlılar hem eşeyli hem de eşeysiz üreme yoluyla çoğalabilir: hurma, çilekvb. bitkiler eşeyli üreme yoluyla tohum oluştururlar ama tarımsal kullanımları eşeysiz üreme yoluyla olur. bitki yok edici olarak bilinen phytophthora da hem eşeyli hem eşeysiz olarak çoğalır. ayrık otları eşeysiz ürediklerinden kelli hızla çoğalıp bahçelerimizin içine sıçarlar. yeşil bir alg olan cladophora glomerata fosfatla kirlenmiş denizlerde istenmeyen ölçüde çoğalabilir ama normalde protein ve amino asit bakımından zengin olduğu için besin olarak da kullanılabilir. belli başlı eşeysiz üreme yöntemleri şunlardır:

    a) ikiye bölünme: prokaryot hücrelilerden bakteri ve arkeler ile ökaryot hücreli bazı tür mayalar, amipler, öglenelar ve parmesyum gibi protistler ikiye bölünerek çoğalır. bakterilerde bölünme dna'nın kendini eşlemesiyle başlar. dna eşlenirken hücre de büyür. eşlenme tamamlanınca dna'lar birbirinden ayrılır. hücre ağırlığı artınca hücre zarı içeriye doğru çöker. böylece hücre ikiye bölünür. mesela ishale ve çeşitli hastalıklara yol açan echerichia coli bakterisi bölünerek çoğalır.

    ökaryot hücrelerin ikiye bölünmesi mitoz esasına dayanır, hücrede çekirdek ve sitoplazma bölünmesi gerçekleşir. bölünme canlının yapısına göre farklı bölgeden başlar. mesela parmesyumda enine, ögleneda boyuna, amorfik bir canlı türü olan amipte ise her yöne bölünme olur.

    b) tomurcuklanma: maya mantarı gibi tek hücreli canlılarda, hidra, mercan gibi omurgasızlarda görülür. bu eşeysiz üreme türünde bireyin vücudunda dışarıya doğru bir çıkıntı oluşur. tomurcuk büyüyerek yavru canlıyı oluşturur. tomurcuk, mitoz bölünmeyle oluştuğundan kelli ana canlının genetik kopyasıdır. oluşan canlı, ana canlıya bağımlı yaşayabildiği gibi bağımsız da yaşayabilir. tomurcuklar ana canlıya bağlı yaşarlarsa kolonioluşturmuş olurlar.

    `hidra'ların tomurcuklanmasıyla oluşan ve ana bireye bağlı kalan veya zemine tutunarak yaşayan canlılara polipdenir. polipler koloni oluşturabilir. bu kolonilerden eşeysiz olarak çoğalıp yaşamlarını serbest olarak sürdüren canlılara medüz (deniz anası) denir. medüzlerde tomurcuklanma olmaz.

    c) rejenerasyon (yenilenme):
    planarya (bir cins yassı solucan), deniz yıldızı gibi bazı canlıların kopan vücut kısımlarını kendileri yeniden oluşturmak suretiyle yeni canlı üretmesine rejenerasyon denir. örneğin deniz yıldızlarının kopan parçaları kendi kendini tamamlayarak yeni canlılar oluşur. canlıların gelişmişlik düzeyiyle rejenerasyon yeteneği arasında ters orantı vardır.

    yenilenme yeteneği, gelişmiş canlılarda doku düzeyindedir (kırılan kemiğin yeniden oluşması, yaraların iyileşmesi vs.). bu epitel doku hücrelerinin farklılaşmasıyla olur. yenilenme yeteneği aynı canlının çeşitli yerlerinde de farklılık gösterebilir: bitkilerde `epidermis', hayvanlarda kemik iliği rejenerasyon yeteneği yüksek hücrelerden oluşur.

    d) sporla üreme: mantarlarda, bazı omurgasız hayvanlarda, tohumsuz bitkilerde görülür. sporla üreme, olumsuz koşullara dayanıklı, sağlam bir örtü ile kaplı olan ve spor olarak adlandırılan özel hücrelerle olur. sporlar uygun koşullarda gelişerek yeni canlıyı oluşturur.

    sporla üreyen canlıların yaşam döngüsünde eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip etmesine döl değişimi
    (metagenez) denir. döl değişiminde genellikle sporlar mayoz bölünmeyle, gametler mitoz bölünmeyle meydana gelir.

    e) vejetatif üreme: bu üreme çeşidi mitoz bölünme ve yenilenmeye dayanır.

    bitkinin kesilmiş yaprak, dal, gövde gibi parçaları kök oluşturabilir ve gelişebilir. bitki hücreleri çoğalıp çeşitli tipte özelleşmiş hücreler farklılaşarak bitkinin yok olan kısımlarının yeniden oluşmasını sağlar. bu şekilde genetik çeşitlilik olmadan bir tek ana bireyden birinin genetik kopyası olan çok sayıda bitki elde edilmiş olur.

    bitkilerde sürüncü gövde, yumru gövde, rizom gövde gibi yapılarda büyüme dokuları vardır. büyüme dokuları gelişen fideler yeni bireyi oluşturur.

    çilekte sürünücü gövde olan stolonlar toprak üstünde büyüyerek bitkinin geniş bir alana yayılmasını sağlar. sürüncü gövde üzerinde, göz (nodyum) adı verilen bölgelerden yeni bitkiler gelişir. ayrık otu, zencefil gibi bitkilerin rizom gövdeleri toprak altındadır.

    patates, yer elması gibi bitkilerin yumruları, besin depolamak için gelişmiş olan gövde kısmındadır. yumru üzerinde gelişen sürgünler, yavru bitkileri oluşturur.

    çelikle vejetatif üreme (aşılma) yöntemi de vardır. iki bitki parçasını bir bitkiymiş gibi kaynaştırma suretiyle olur. eklenen parça yeni bitkinin üst kısmını meydana getirir, buna aşı denir. alt kısma ise anaç denir. bir bitkiden alınan dal farklı tür bitkilerle birleştirilip ikisinin en iyi özellikleri alınmış olur.

    daldırma yöntemi başka bir vejetatif üreme biçimidir. bu yöntemde toprağa yakın yerde çıkan dal bükülür. yere değen kısım toprakla örtülür ve ucu toprağın dışına çıkarılır.

    vejetatif üreme, tohumla üremeye göre daha kısadır.

    doku kültürü ile üretim de bir vejetatif üreme türüdür.
  • dunyaya yarari olan tek ureme bicimi buymus meger.
  • disi yumurtalarin dollenmeksizin gelisip bir canli dünyaya getirdikleri ozel ureme bicimi.
  • bir canlinin özelle$mi$ üreme hücrelerini meydana getirmeden tipatip atasina benzer canlilarin olu$masini saglayan üreme $eklidir.
  • (bkz: tomurcuklanma)
    (bkz: mayalanma)
    (bkz: partonegenez)
  • karşı cinse kin besleyenler için eşeksiz üreme olarak da anılır.
  • sadece çoğalmaya yönelik, mayoz bölünme gerçekleştirmeden üreme işlemi. bu yöntemde yeni gen kombinasyonları sadece mutasyon sonucu oluşabilir.
  • amip gibi çoğalmak diye tarif edilir.
hesabın var mı? giriş yap