• suni gübre yapımında kullanılan ham madde.
  • dna , atp , rna gibi bilimum yapının içinde vardır.

    örneğin dna = (5 karbonlu )şeker + (azotlu ) baz + fosfat'tır
  • tuzlarının dental kariesi* geciktirme potansiyeline sahip olduğu idda edilen element
  • doğada ortofosfat, polifosfat ve organik fosfat olarak 3 şekilde bulunur. fosfat analizi kolorimetrik yöntemle yapılır.
  • pentoz fosfat metabolik yoluyla riboz 5-fosfat ve nadph üretimine katılan anyon. çkan ürünler riboz üretimi ve dna sentezi için enerji indirgenmesine yardımcı olurlar.
  • türkiye'de en fazla çıkarıldığı bölge güneydoğu anadolu bölgesi'dir. belirtelim.
  • türkiye de en zengin yatakları mardin mazıdağı`ndadır.yeterli olmadıgı için kuzey afrika ülkelerinden ithal edilir.
  • avrupa'da dönere karşı başlatılan mücadelenin anahtar kelimesi:
    avrupa parlamentosu (ap) gıda komitesi kalp ve böbrek sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle dönerdeki fosfatı yasaklama teklifi sundu. komitenin kararı tartışma yarattı.
    http://www.diken.com.tr/…i-hizli-yukselis-olabilir/
    * avrupa birliği gıda güvenliği otoritesi’nin (efsa) verilerine göre bir porsiyon dönerde 134 miligram fosfat bulunuyor. efsa günde 4 bin 200 gram fosfatı sağlıklı olarak değerlendirirken, sadece dönerde değil birçok et çeşidinde, kurabiyelerde, kolada ve balık konservelerinde de kullanılan fosfatın sağlığa zararlı olabileceği uyarısı yapıyor.
    ** ankara üniversitesi halk sağlığı ana bilim dalı’ndan prof. dr. ahmet saltık’a göreyse “bekleyen et kuruyor, suyu çekiliyor, rengi, görünümü bozuluyor, satışı olanaksız hale geliyor. fosfat düzeyini artırdığınızda dokularda tutulan su oranı artıyor, et fiyatına su satıyorsunuz. ahlaki açıdan bu boyutu sorunlu."
    -- almanya’nın başkenti berlin’de döner üreten bir şirketin sahibi remzi kaplan, dondurulmuş dönerde katkı maddesi olarak kullanılan fosfatın yasaklanması girişimine ilişkin, “bu, dönere yönelik bir kasıttır. fosfat olmadan da döner yaparız. biz baharatların kendi içindeki fosfatın dışında fosfat kullanmıyoruz” dedi.
    --- bir başka döner ustası idris aksoy ise dönerde katkı maddesi bulunmaması gerektiğini belirtterek, bunu yapanların olduğunu ifade etti: “döneri yoğurt, süt, zeytinyağı, tuz ve karabiber ile terbiye ederek yapıyoruz, bir de kuyruk yağı ekliyoruz. dönere türlü türlü katkı maddesi koyanlara da şahit oldum. bir ara, etin fire vermesini azaltmak için çin’den soya tozu getirip ekliyorlardı. döneri ocağa koyduğumuz zaman et yüzde 50’ye kadar fire verebiliyor, eriyor, çekiliyor. bunu engellemek için soya kullananlar olabiliyor.”
    ----------
    efsa’nın fosfat uyarısı, bu maddenin çiğ et ve dondurulmuş ürünlerde kullanılmasının kalp, böbrek ve dolaşım sistemine zararlı olabileceğine yönelik araştırmalara dayandırıldı. döner yasadan etkilenecek gıdalardan sadece biri.
  • sudaki varlığı suya deterjan karıştığını bildirir.
  • et mamulleri, özellikle kırmızı et mamullerinde (sucuk, salam, sosis, jambon, köfte, döner vb. ) emülsiye edici özelliğe sahip kimyasal grubudur. sektör içinde, soğuk fosfat, sıcak fosfat ve jambon fosfatı olarak adlandırılıp, üç çeşittir. (e-450, e-451 ve e-452) her üçünün de özelliği ürünü emülsiye etmek yani özleşmesini sağlamaktır. böylelikle aynı zamanda üründeki su ve yağı da tutmaktadır. yani ürünün pişerken dağılmasını önlemenin yanında, ürünün tüketilmeden önceki süreçte fire vermesini önlemektedir.

    tüketen insanda nasıl bir etki yapacağı konusuna gelirsek, gıda kodeksinde, 100 kg. et mamulü karışımında azami 500 gr. kullanılması gerekir ama imalatçılar bilhassa fire vermesini engellemek ve maliyeti düşürmek için daha fazla yağ kullanarak çok fazla miktarlarda kullanıyorlar malesef! sonuç olarak, bu maddenin görevi su ve yağ tutmak olduğuna göre, fosfatlı bilhassa da aşırı fosfat katılmış ürünü tüketen insanda da su tutuyor. yani vücudunuzdaki suyu atamıyorsunuz! doğal olarak, böbrek ve üriner sisteminizde ciddi sorunlar çıkartıyor.

    tavsiyem, örneğin aldığınız sucuğun veya köftenin, pişerken tavada hiç yağı çıkmıyorsa bu sizi belki olumlu bir düşünceye sevkedecektir yağsız diye. oysa tam tersidir yukarıda anlattığım nedenden dolayı. varsın aldığınız sucuk tavada yağını bıraksın, bu çok çok daha güzeldir.
hesabın var mı? giriş yap