hababam sınıfı uyanıyor
-
hababam sınıfı'nda spoiler olmaz, derdimi anlatıyorum. kemal sunal'a babası tereyağı yolluyordu memleketten, millet de bunun başına toplanıyordu, işte ''şaban bee biraz versene karnımız gurulduyo'' şeklinde. tabi cezalı bunlar genelde, mahmut hoca aç bırakıyor. şaban da vermiyor tereyağından. sonra güdük necmi'nin başını çektiği hayta gurubu hafize ana'ya patates püresi yaptırıyordu, bu patates püresini gece şaban'ın tereyağı ile değiştiriyorlardı. tabi suçu da köylü ahmet'e atıyorlardı. benim itirazım şu noktada, tereyağı nedir yahu? tereyağı tek başına anlamlı olabilen bir besin maddesi değil ki. patates püresi kesinlikle daha makbüldür, daha geçerlidir öyle bir yurt ortamında. eğer siz orada hafize ana'ya patates püresi yaptırabiliyorsanız, alın hepiniz birer kaşık, mis gibi püreyi yiyin. neden bunu şaban'ın sikindirik tereyağı ile değiştirme gereği duyuyorsunuz, ve neden arada köylü ahmet'i de göt altına atıyorsunuz? yıllardır anlam veremediğim bir olaydır, içime atmışım hep, anlattım rahatladım. ohh bee.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap