51 entry daha
  • türk pasaportu ile başka bir ülke üzerinden gidip larnaka, lefkoşa, limasol ve ayia napa bölgelerinde 4 günlük mini bir tatil geçirdiğim ülke. hakkında gitmeden önce, giden kişilerin entrylerinden dahi vize olayı dışında hiçbir bilgi sağlayamadığımdan, umuyorum bu entry ileride gideceklere yardımcı olacaktır.

    öncelikle vize olayını aydınlatalım. bilindiği üzere tc pasaportunuzla kuzey'den güney'e geçiş yapamıyorsunuz. güney tarafına gitmek istiyorsanız ve elinizde sadece tc pasaportunuz varsa üçüncü bir ülkeden mutlaka vize almanız gerekiyor. zaten türkiye'den buraya direkt uçuş olmadığı için öncelikle üçüncü bir ülkeye gitmeniz lazım. aynı gün içinde birkaç saatte vize verebiliyorlar. yalnız gitmeden önce konsolosluğa mail atıp, ardından onların isteyeceği seyahatinizi belgelendiren evrakları da yönlendirmeniz gerekiyor.

    ülkede iki tane havaalanı var. biri adanın en güneyindeki baf'ta, diğeri de kuzey'e yakın olan larnaka'da bulunuyor. turistik mekanlara yakınlık açısından larnaka havaalanı'na inilmesi daha mantıklı olacaktır. yalnız inip de kolayca giriş yapabileceğinizi sanmayın. ben büyük bir şanssızlıkla tam da doğu akdeniz petrol krizinin ortasında buraya vardığım için çok kötü bir muameleyle karşılaştım. vizeniz olmasına rağmen ükeye girişiniz oldukça kötü bir psikolojik işkenceyle başlıyor. detaylandırmayacağım ancak salt tatil için gitmeyi düşünüyorsanız ve bu saçma tutumlarını göze alamayacaksanız gitmenizi önermem.

    ben bu tatili planlarken larnaka'yı merkez olarak alıp, araba kiralayarak günübirlik diğer şehirlerine de gittim. eğer larnaka'da kalınacaksa larnaka marina etrafında bir konaklama yapmanızı tavsiye ederim. bunun dışında sadece deniz turizmi düşünülüyorsa meşhur ayia napa bölgesi diğer seçenek.

    larnaka

    şehirde mackenzie, kastela ve finikoudes isminde üç tane ana plaj bulunuyor. tavsiyem, plajda tüm gün geçirmek için larnaka'daki bu plajları kullanmamanız yönünde. başka şehirlere geçecekseniz sabahında veya dönüşünüzde kısa süreli olarak girebilirsiniz.

    larnaka, konsepti olan çok güzel restoran ve kafelere sahip bir şehir. sabah kahvaltı veya kahveler için mutlaka to kafe tis chrysanthi's ve glykolémono önerimdir.

    akşam için deneyimlediğim greek müzikli iki mekandan mpoukia kai goulia ve to steki tis pareas'a kefilim. her iki mekanda da insanlar saat 21:00 civarında yeni yeni gelmeye başlıyor ancak rezervasyon şart.

    bir de yine sahilde ocean basket isminde fast-food balıkçı var. iyi fiyata güzel balıklar yiyebilirsiniz.

    ayia napa

    sanılanın aksine ayia napa bir plaj ismi değil kıbrıs'ın en güzel plajlarının olduğu bölgenin adıdır. dikelya ingiliz üssünden geçerek ulaşabileceğiniz bu bölge aslında gazimağusa'nın hemen dibinde yer alıyor. bana göre buradaki en güzel plaj açık ara nissi beach. giriş için eğer arabayla geldiyseniz 2 euro'luk bir otopark ücreti bulunuyor. bunun dışında eğer şezlong tutarsanız 2 euro daha ödemeniz gerekiyor, yok ben havlumu kuma sererim derseniz ise bedava. denizi maldivler'den bildiğiniz gibi turkuaz.

    ayia napa'da görülmesi gereken bir diğer yer de love bridge. burası aslında bir plaj değil kayalık. şuradan çektiğim fotoğrafta göründüğü gibi suyunun rengi ve dolayısıyla temizliği muhteşem. atlayıp yüzen rum gençler vardı ama ben cesaret edemedim.

    lefkoşa

    lefkoşa'nın kuzey tarafına gitmiş olanlar yiğitler burcu parkı'nı bilir. işte o parka, kendi vatanına, rum tarafından bakmak çok farklı bir duygu. bir gün yaşadığınız evin sokağına barikatlar çekildiğini ve 'bir arka sokağa geçemeyeceksin' dediklerini düşünün işte öyle bir his.

    bana göre lefkoşa'nın güzel taraflarını biz almışız ve bizim taraf çok daha hareketli. güney tarafta sınır hattında dolaşmak haricinde rum lefkoşa'sında pek bir aktivite pek yok.

    limasol

    sakin, güzel bir şehir. bana izmir'i anımsattı. sokaklarında gezmek ve kafelerinde oturmak çok zevkli. gezmek için yarım gün ayırmak yeterli olacaktır. ayrıca gelatissimo isimli dondurmacıdan kadayıflı dondurma yemeden dönmeyin derim.

    genel olarak sakin, ucuz ve güleryüzlü insanların yaşadığı bir ülke. türkiye'den dehşet derecede nefret ediyor ve işgalci gözle bakıyorlar. sadece türkleri değil 1973'te yeterli askeri desteği veremediği için yunanlar'ı da sevmiyorlar ve ayrıca kendilerini yunanistan'dan daha çok helen görüyorlar. gerçek helen'i kendileri olarak görüyorlar. bir kıbrıslı kızın yunan bir erkekle birlikte olması çok güçmüş. atina'da bile kıbrıslılar kendi gettolarında yaşıyorlarmış. konuştukları dil de yunanca'ya göre daha hızlı. yunanlar da zaman zaman bizim kuzey kıbrıslılar'ı anlayamadığımız gibi, güneyliler'i anlamıyorlarmış.

    zengin bir ülke. sahil şeridi boyunca komple petrol rafineleri var. her yerden petrol çıkartıyorlar. haberlerde gördüğüm zaman daha bu petrol çıkartma işlemlerinin başlamadığını düşünüyordum ama zaten kendi bölgelerinde bu işi yıllardır yapıyorlarmış. göz diktikleri bölge de bizim taraftaki petrollermiş.

    ingilizler ve kuzey kıbrıs'taki gibi trafik tersten. prizler de aynı şekilde kuzeydeki gibi ingiliz tipi. priz çeviricinizi unutmayın.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap