anlaşılmazlık
-
yazışırken, ah, anlaşılmazlık ürettiren bir ek etmen de.. konuştuğum kişiye karşı olabilecek fazla duyarlılık. toz kaldırmamaya, açık vermemeye, heyecanlanmamaya çalıştıkça teknik ve dolaşık görünen bir dil üretiyorum. anlayan anlıyor, ama o sırada anlaşılmamak, sorgulanmak hatta kızılmak bana bir parça kaçaklık güveni veriyor. (bkz: anlaşılmaz konuşmalar/@ibisile)
"ayrıca (ruhbilimcilerle ırza tecavüzü iş edinmiş olanların da dediklerine bakılırsa) bu çeşit kız çocuk oynaşmalarının sınırları ve kuralları birbiriyle o kadar iç içedir ki, ya da başka bir deyişle öylesine çocukça bir anlaşılmazlık gösterebilirler ki, taraflardan yetişkin olanın, durumun böyle olduğunu kavrayabilmesi mümkün olmayabilir." vladimir nabokov - lolita
"pierre, insan yaşamının herkesin adına tanrı dediği tek bir kaynaktan geldiğini ve tanrı'nın mutlak anlaşılmazlık niteliğini paylaştığını görüyordu." herman melville - pierre ya da belirsizlikler
"gizem anlaşılamaz; ama bu, doluluğun anlaşılmazlığıdır; oysa tahmin sığdır; anlamsız bir boşluktur, o kadar." herman melville - pierre ya da belirsizlikler
(bkz: anlaşılmaz)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap