3 entry daha
  • tsan chan ve treachery beylerin de belirttiği gibi, farsça yeni gün manasına gelen nevruz (newroz da denir kimileyin), güneşin koç burcuna girdiği vakit olup, rumi takvimde mart'ın dokuzuna, miladi takvimde ise, mart'ın yirmibirine tekabül eder.. eh görüldüğü üzre ekinoks zamanıdır, coğrafi olarak epey yerinde bir saptamadır yani..

    araplara iranlılardan geçen bu bayramın, çıkış öyküsü, zamanla islami bir nitelik kazanıp kendine rivayetlerden rivayet beğenmiştir gayrı.. misal bunların bir tanesi: efsanevi iran hükümdarı cemşid'in azerbaycan'a geldiği gün ile ilgilidir.. sadece ilgili olduğunu biliyoruz tabii; o gün nevruz olarak kalmış işte sonrasında..

    başka bir iran tevatüründe ise, nevruz, ateşin yine aynı cemşid tarafından keşfine dayanır.. şöyledir: cemşid beyin en büyük zevki "mazenderan" ormanlarında tavşanlarla oynaşıp, gerektiğinde onları avlamaktır (oynaş oynaş bir yere kadar tabii).. yine bir gün böyle oynaşırken, zehirli bir yılan görerek okunu ona doğru fırlatmıştır cemşid bey; lakin ok, yılanın bulunduğu kayalıklara çarparak bir kıvılcım çıkmasına sebep olmuş ve bu kıvılcım da etraftaki kuru otları tutuşturmuştur (tabii bu hadisenin vuku bulması içün geçen zamanda bizim cemşid, hayatın anlamını neyin düşünmüştür, neyse)..

    ateşi böylece ilk defa gören iranlılar korku ile ateşe secde etmişler, karanlığı yok ettiği içün onu mukaddes saymışlardır; -eh bizden farkları yoktur nitekim, biz de her ay aktaş'a para vermiyor muyuz, sırf bundan ötürü.. ne ise, işte ateşgede dediğimiz tapınaklar da bu ateşin sönmesini önlemek amacıyla yapılmıştır, el emeği göz nuru ile..

    velhasıl, ateşin bulunduğu gün de nedir gayrı: nevruzdur bittabii..
449 entry daha
hesabın var mı? giriş yap