6 entry daha
  • nedense toplumun geneli tarafından şubedeki gişe memurlarıyla ya da siyah kolluklarla para sayan gözlüklü beyaz saçlı amcalarla eşanlamlı sanılan, bu sebeptendir ki sıkıcılık önyargısıyla çok sık karşı karşıya kalan meslektir.

    gelin görün ki, bir bankanın herhangi bir büyük ayakkabı markasından farkı çok yoktur. bankacının malı paradır, para alır para satar. ayakkabıcı ise ayakkabı üretir ayakkabı satar. bankacının farkı ürününün hazır olması fakat bu ürünü çeşitlendirme zorunluluğudur. bunun dışında çalışma şekli, iş akışı açısından bakarsak ürün geliştirme, pazarlama gibi pek çok kol bankalarda da bulunur. şubeci olmak ise apayrı bir konudur, ayakkabıcı örneğinden gidersek sözkonusu ayakkabı markasının belli bir mağazasında çalışmaya benzer. müşteriyle sürekli içiçe, burun burunasınızdır.

    şubeci olmak apayrı bir konu, bambaşka bir sabır ölçütüdür.
    bankalarda şubeler genel olarak üç kola ayrılmıştır. bireysel, ticari ve kurumsal şubeler. bireysel şubelerde bildiğimiz kişisel hizmetler sunulur. otomatik ödeme talimatları, kredi kartları, bireysel krediler. bu şubeler ve şubeciler küçük işlemlerle uğraştıklarından diğer tiplere göre nispeten daha şanslı görünmektedirler. ticari şubelerde ise günümüzde gittikçe önem kazanan kobilere kredi kullandırmak, dış ticaret işlemleri gerçekleştirmek gibi amaçlar nefes almadan yerine getirilmeye çalışılırken çılgın bir müşteri kaprisi çekilir. türk insanı, türk kobisi üç kuruş komisyon, masraf ödememek için elinden geleni ardına koymayacak, olmadık absürd isteklerle portföy yöneticisini bezdirecektir. kurumsal şubelerde de daha büyük çaplı müşterilerle çalışılır. belli bir çapı geçtikten sonra müşterinin kaprisi katlanarak büyümekte olduğundan bunlarla uğraşmak ekstra sabır ister. 3 bps farklı komisyon verene koşan bir müşteride kurumsal sadakat oluşturmaya çalışmak apayrı bir ömür törpüsüdür.

    şubeci olmaya niyetlenen insan bu zorluklara göğüs germeye hazırlanmış, çelik gibi sinirlere ve kıvrak bir zekaya sahip olması gereken insandır. genel müdürlükte bankacılık yapmak ise çok daha farklı bir deneyimdir. şubelerle koordinasyon halinde çalışılır fakat burdaki hayat çok başkadır. bankacının malının para olması bankacılığın sabahtan akşama kadar para saymakla bir olması anlamına gelmemektedir. genel müdürlüklerde hakikaten sabahlara kadar it gibi hesap ve raporlama yapan birimler olduğu gibi, oturup çocuk kumbaraları ve etkinlikleri tasarlayan, bir sonraki reklamda hangi ünlünün oynayacağına karar veren, yabancı bankalarla fikir & ürün alışverişinde bulunan birimler de mevcuttur.

    sözün özü, bankacılık öcü değildir, cicidir. sevin onu.
270 entry daha
hesabın var mı? giriş yap