man on the moon
-
bu film sayesinde 70li ve 80li yılların "taksi" dizisini, latka'yı hatırladık, abd halkının yarısının nefret ettiği yarısının ise taptığı (jim carrey için de galiba durum böyle) andy kaufman'ı tanıdık, beraber çalıştığı yazar arkadaşının seinfeld dizisinde de yazar - yapımcı olarak görev aldığını öğrendik, rem'i bir kere daha takdir ettik, nostalji yaptık, mizaha ve ince işlenmiş esprilere doyduk.
türk sinema izleyicisinin bu filmi gözardı edişine ve kof, içi boş mizah anlayışına da üzüldüğümü belirtmeden geçmeyeyim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap