9 entry daha
  • viva zapata!...

    ankara kazan'lı yönetmen elia içten içe fokur fokur kaynayan kazan'ın karikatürize filmi. bir film olarak bakıldığında viva zapata, ucuz çizgi film kaçkını olmakla beraber, filmde anlatılan öyküye bakıldığında işler değişiyor...oyunculuklar güzel. buna da diyecek yok...) gelelim öyküye...

    emiliano zapata'nın önderlik ettiği halk ayaklanması anlatılıyor filmde. yani ihanete uğrayan bir devrimin öyküsü... tıpkı sovyetler'de ve diğer yerlerde olduğu gibi, iyi niyetli başlayan bir ayaklanma, devrimi gerçekleştiren kişilerin akılları devrim geçirmediği için, heba oluyor... bu bakımdan filmde anlatılan öykü kopukluklar içermesine karşın, oldukça etkileyici. insan "biz bunu daha önce de izlemiştik" hisine kapılıyor. yani anlatılan hikaye doktor jivago ve michael collins'den hiç farklı değil.

    bay yönetmen, anlayabildiğim kadarıyla zapata'nın ihanete uğraması ve devrimin coşku yoksunu bir bürokrasiye kurban edilerek başarısızlığa uğramasını anlatmaya çalışmış. ama film, onca kopukluğa rağmen, bay yönetmenin yapmak istediğinden fazlası olmuş.

    filmde zapata'nın bir halk kahramanı haline gelmesinin yanı sıra, eline birşeyler geçen insanların sahip oldukları gücün esiri olmaları var. sahip oldukları şeyler, bir süre sonra o insanlara sahip oluyor ve insani yönlerini yitiriyorlar. birbirlerine ve insanlara ihanet ediyorlar... tamamıyla özyıkıcı bir tutum bu. ama insanın çaresizliği ve zavallılığının ürünü. insanlar yok oluyorlar bir süre sonra... karşı çıktıkları şeylerle özdeşleşip, sahip oldukları gerçek gücü, yani insanlıklarını yitiriyorlar... dönüşüm gerçekte insanların kafalarında gerçekleşebiliyor. bu bakımdan zapata'nın yaşadıkları gündelik yaşamda her gün yaşanan ve mutlaka değişmesi gereken şeyler... yoksa insanlığımızı yitireceğiz...

    o ünlü sloganla bitirelim: viva zapata!...

    ayrıca
    (bkz: zapatistalar)
    (bkz: sub commandante marcos)
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap