varolan
-
bütün suç ve kabahatlarıma karşın evrenin sevdiği çocuğu hissediyor, kaotik bir uyumda algılıyorum. suçluluk duymuyor, rahatlığıma şaşıyorum. hiçbir şey yerli yerinde değil, her şey olanak ve olasılık dahilinde. sonuçta ahlaksız bile olsa sende olmakta olana katıl, didişme, yapıp durduğunu kötüleme diyebiliyorum, allah utandırsın varsın.
"nasıl olduysa hazır oldu varolan? nasıl varlığa gelebildi? zira eğer varlığa geldiyse, yoktur, ya da eğer gelecekte var olacaksa. dolayısıyla oluş sönüktür ve duyulmamıştır bozuluş." parmenides
"çünkü yazınsal nesne, ancak devinim içinde varolan garip bir topaçtır. bu nesneyi ortaya çıkarabilmek için okuma adını verdiğimiz somut bir edim gereklidir, ve topaç, bu okuma sürdüğünce vardır. okuma kesildi mi, kağıt üzerindeki kara çizgilerden başka bir şey yoktur artık karşımızda. ayakkabıcı, eğer ölçüsü tutuyorsa, kendi yaptığı ayakkabıyı giyebildiği, bir mimar kendi yaptığı evde oturabildiği halde, yazar kendi yazdığını okuyamaz." jean-paul sartre - edebiyat nedir
"umduğumuz şeyin doğru olduğuna inanmak için sağlam bir nedenimiz yoktur da, başımıza gelen her şeyi sevmek için, varolanı sırf varoluyor diye olumlamak için daha sağlam bir nedenimiz mi vardır? (...) credo quia absurdum [inanıyorum çünkü saçma] ilkesi kadar, en saçma şeyin yüceltilmesi olan amor fati'deki vazgeçiş de haçın egemenliği karşısında diz çökmek anlamına gelir." theodor w. adorno- minima moralia
"utanç nedir, öğrenmemiş.
öğrenmiş olanları tedirgin etmek için varolan. kösnül.
belirsiz iki uyluk arası. iki uyku, iki küslük arası." bilge karasu - narla incire gazel
(bkz: varoluş/@ibisile), varolma
(bkz: olmakta olmak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap