9 entry daha
  • 2005 yılının mart ayının ikinci haftasını geçirdiğim, sıcak insanlara sahip ancak sokaklarındaki bayanlarının fiziksel güzellikleri konusunda bütün beklentilerimi yıkmış, gezilip görülesi ama uzun uzun kalınmayası şehir.
    meşhur brazil'ine uğrama zamanım olmasa da, mekan olarak her gece canlı müzik olan ve ünlü(!) ivana'yı dinlediğimiz hard rock cafe, ayrıca süper lüks ve zagreb'in en güzel kızlarını barındıran the movie pub en gidilesi mekanlardır. yukarı şehir'deki fantasy club lotr tarzı düzenlemesi ile tezat oluşturan müziklere sahip toplumun her kesiminden insanı takıldığı, üstüne hele bir de tepeleme krema koyulması ile tadına doyum olmayansıcak çikolatalara sahip, hayatımda içtiğim en iyi sıcak beyaz çikolatayı yapan mekandır. kesinlikle tavsiye edilir.
    ancak şehir hiç de öyle bir doğu avrupa şehri gibi ucuzdur yaklaşımına girmeyin. evet barlarda içkiler buralara göre kıyasla ucuz, ancak bir çok yönden özellikle de misal et ve et yemekleri türkiye ile fiyat bağlamında yarışır.
    tramvaylara da dikkat, misal kolumu sıkıştırdım ama bir durak gittik nerede ise, güvenlik önlemi yok, malak da bir şöföre rasgelince, imdat düğmesine bastığımız halde hala açmamıştı kapıyı.
    bir de üniversite yemekhaneleri ise güzel yemeklere sahip olmasına karşın, özellikle yurtlardan ziyade fakültelerdeki mekanlar, hapishane gibi girince yiyip sonra ödeyip çıkabiliryorsunuz. ancak, tuvalet ve diğer bilumum bütün ihtiyaçlarınız yemek sonrası ödemeyi yapmadan size sunulmuyor ve de adeta yer yer kafeste yemek yiyorsunuz.
    unutmadan, öğrenci yemekhanelerinde ve de bir çok restoranda su yok. yemekhanelerde su için bardak da yok. restoranlarda su istediğinizde getiriyorlar ama tuhaf tuhaf bakmayı da ihmal etmiyorlar.
    ayrıca kesinlikle taksiye binmeyin, paris'ten bile pahalı taksilere sahip bir şehir kıta avrupasında olur mu diyordum, oluyormuş.
147 entry daha
hesabın var mı? giriş yap