1 entry daha
  • parisienne, akordeon bazlı müzikleri rahatsız edici film. daha doğrusu, tüm filme yayılan müziğin "dikliği", benim açımdan gereksiz uyarıcı oldu. görüntüler ve editing'i farklı müziklerle bütünleyebilirsiniz. yumuşak bir soundtrack bence daha uygun, 22 dak. 51 saniye.

    kamera-konu arasındaki mesafeler ve kamera dönüşleri konusunda özgür.

    elbette belli meseleleri, dertleri var. ancak, bence iki biçimde izlenebilir: görüntüleri yormadan, vigo'nun gözünden manzaralar olarak ya da görüntüler arasında anlamsal ilişkiler kurarak, ortaklıkları ve zıtlıklarını anlamlandırmaya çalışarak. iki izleme biçimine de uygun.

    filmi hafife almayıp hatta kâle alarak, talep ettiği gözü/bakışı ona sunarsanız, (doğru müzikle) vigo size bir rüya izletmiş olacak. güneşte kararan adam ya da adım adım ama hiç kımıldamadan çırılçıplak soyulan kent sakini sahnesinde olduğu gibi ajite sahnelerden ziyade; duygusal, kalp kırıklığı ya da hüzün veren sahnelerini sevdim. göğe, sadece dar sokaktaki yüksek binaların arasından bakmak gibi... ya da mırıldanan çocuk yüzleri gibi (2017'de çoktan toprak olan). sokak kedileri, akan pis su, sokaktaki çöp öbekleri.

    politik mesajı "uyuklayan burjuvalar" diye okuyunca beni sıkıyor. "bu insanların hepsi ölmüş" diye izlediğimde sanatsal olarak zevk alıyorum.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap