1 entry daha
  • aslen bavyeralı bir topçu subayı olan kesselring 1933'te gizlice genişletilmeye başlanan luftwaffe'ye transfer oldu. 1939'da polonya'da, 1940'ta belçika'da luftwaffe birimlerine komuta etti. varşova, rotterdam ve dunkirk'teki bef (british expeditionary force - ingiliz seferi kuvveti) üzerine yapılan hava saldırılarını planladı. bunların arasında çok tartışılan rotterdam bombardımanı'na değinmek gerekir. müttefiklerin iddia ettiklerinin aksine bu saldırı tamamen bir karışıklık ve yanlış anlaşılmadan ötürü gerçekleşmişti. ayrıca bu saldırı sonucu hayatını kaybeden insan sayısı 30,000 değil sadece 800 kadardı. ingiltere savaşı sırasında luftflotte ii'yi yönetti. kendisi güney-doğu ingiltere'deki havaalanlarına karşı yoğun saldırılar düzenliyordu. ancak hava kuvvetleri komutanlığı asıl gayreti londra üzerine alınca çalışmaları sonuçsuz kaldı. 1941'de rommel ile birlikte afrika'da savaştı. daha sonra rommel tedavi için almanya'ya dönmek zorunda kalınca tunus'tan çekilme harekatını tek başına yönetti. bunu takiben italya'da müttefiklerin anzio çıkarmasından sonra ilerleyişlerini durdurdu. monte cassino kaybedildikten sonra tam herşey bitti deniken mucizevi bir şekilde ordusunu düzenledi ve yeni bir savunma hattı tuttu: got hattı. bu hat müttefikleri bir yıl boyunca nisan 1945'e kadar oyaladı. kesselring'in got hattını oluştururken yedek kuvvetlerinin ve elindeki kaynaklarının batı ve doğu cephelerindeki boşlukları doldurmak üzere elinden alındığını söylersek yaptığı işin ne kadar büyük olduğu anlaşılır, hele hele hava hakimeyetinin cephenin bu bölgesinde tamamen müttefiklerde olduğunu da unutmamak gerekir. mart 1945'te batı cephesi çökünce hitler kesselring'i von rundstedt'in yerine batı cephesi komutanlığı'na getirdi. ancak artık batıda yapılabilecek birşey kalmamıştı. 7 mayıs'ta müttefiklere teslim olan kesselring nüremberg mahkemelerinde yargılanmış ve ölüm cezasına çarptırılmıştı ancak daha sonra cezası müebbet hapse çevrildi. müttefiklerin mahkemeler sırasında en centilmence savaşan bu alman mareşali'ne yaptıklarını tarih hiçbir zaman affetmeyecektir. öyle ki monte cassino'dan çekilirken tiber nehri üzerindeki köprüleri tarihi değerlerini göz önüne alarak imha ettirtmemiş, monte cassino'yu savunurken çok stratejik bir konumda olmasına rağmen tarihi benedikten manastırı'na askerlerinin girmesine engel olmuştur.gene aynı şekilde çekilme savaşları sırasında roma'nın dokunulmazlığına saygı göstermiş, askerlerini binaları tahrip etmekten men etmiştir. bu askerler için büyük dezavantajlar yaratmış ve ağır kayıplara yol açmıştır. bu durumu sir basil liddel hart'ın şu sözleri iyi anlatmaktadır: "sokak savaşlarında deney sahibi olan herkesin bildiği gibi, binaların fare kapanından savunma tabyasına dönüştürülmesi ancak yıkılmalarıyla mümkün olabilir."
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap