5 entry daha
  • kadızadelerin her devirde varlığına delil niteliğinde beni hem güldüren hem de üzen bir pasajı uzunçarşılı'nın kitabından aktaralım.
    ---------------------------------------

    kadı-zâdelilerin zihniyetleri

    bunlar hakkında yukarıdan beri verdiğimiz malûmat fakıların pek dar olan zihniyetlerini ve avama suret-i haktan görünerek asıl emellerinin yaygara ile gayr-i meşrû menfaat temin etmek olduğunu açık olarak göstermektedir.

    bunların gûya dini ıslah maksadiyle isyan çıkarmak istedik-leri sıralarda osmanlı devleti dışarıdan ve içeriden tehlikeli buh-ranlar geçirmekte idi: pâdişâh çocuktu; hükümet evvelâ ocak ağalarının ve sonra da saray ağalarının emirleri altmda olup ana-dolu'da asayiş namına bir şey olmadığı gibi venedikliler de denizde üstün vaziyette olup istanbul tehdit altmda idi. bu mütecavizlere mümaşât edilmesi kendilerini şımartmış ve beş altı sene istedikleri gibi alıp vermişlerdi.

    kadı-zâdeliler veya fakılar peygamber zamanından sonra ihdas olunan şeyleri kaldırmak istemeleri üzerine bunlarla müna-sebeti olan birisi vâızlardan türk ahmed'e :
    — “peygamber zamanında çakşır ve don yoktu, şu halde sizlere göre bunları giymek bid’attir; onları da kaldırır mısınız?” diye sormuş o da:
    — “evet menederiz, izar (futa) ve peştemal kuşansınlar” demiş. bunun üzerine sual sahibi tekrar :
    — “kaşık kullanmak da bid’atdır, anı ne yaparsınız?” de-yince türk ahmed:
    — “taamı elleriyle yesinler, ellerine bulaşmakla ne lâzım gelir?” mütaleasiyle mukabele eylemiş bunun üzerine sual sahibi dayanamayıp :
    — “efendiler halk-ı âlemi soyup götü çıplak çöl arabı kıyafe-tine sokmak istersiniz” diyerek ortalığa nizam vermek isteyen vâız efendi ile alay etmiş.
    bu musahabeyi dinleyen diğer birisi vâız efendiye:
    — “kaşıklar yasak olunca kaşıkçı esnafı ne yapsınlar?” diye sorması üzerine:
    — misvak ve tesbih yapıp anınla geçinsinler” cevabını ver-miştir.

    meşhur maan-zâde hüseyin bey bu kadı-zâdelilerden görünüşleri âbid ve zâhid fakat içleri fâsık ve iğrenç bir çok riyakar adam gördüğünü ve bunların her türlü ahlâksızlıkları yaptıklannı, yalnız bıyıklarım kırpıp küçültmek suretiyle sünnete riayet göstermek istediklerini naklettikten sonra bunlardan birisinin yetiştirmiş olduğu genç oğlanına vuslat zamanında oğlanın ipek uçkurluğunu görüp ipeğin haram olmasından dolayı “bu haram kuşağı gider, vücuduma dokunuyor, günahkâr oluyorum” dedi-ğini ve yaptığı şenî fi’ilinden utanmayıp tütün içmek, ipekli giy-mek, bıyığım kesmemek gibi şeylerin haram olduğunu ve tekke-lerdeki semâ ve devranların ve buralara gidenlerin büyük günah işlediklerini söylediklerini beyan etmektedir[1].

    [1] naima tarihi, c. 6, s. 226, 227. fazıl ahmed paşa’nın vezir-i âzam iken zühd ve salâhına aldanıp pâdişaha takdim ettiği meşhur vani efendi’nin sonradan velinimeti olan fazıl ahmed paşa aleyhindeki harekâtı ve riya-kârlığı hakkında naima’daki kayıt bu kadı-zâdelilerin iğrenç zihniyetini gös-termektedir (bk. naîma tarihi, c. 6, s. 228-229).
    ---------------
    kaynak: uzunçarşılı ismail hakkı, büyük osmanlı tarihi ııı, türk tarih kurumu yayınları, ankara, 652s., ss. 365-366.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap