4 entry daha
  • köşe yazarlarının yazdıkları gibi düşünmek zorunda olan, televizyon dizilerindeki cümlelerle konuşmaya çalışan, alışkalıklarını ve eğilimlerini büyük oranda medyanın belirlediği, farklı ve içgüdülerine uyarak davrandığında ayıplanacağını düşünen insan türüdür. inanmadığı, nefret ettiği bir konu hakkında fikri sorulduğunda vereceği cevap "hayır istemiyorum" değil "ee tabi, saygı duyarım"'dır. birşey yaygın olarak yapılıyorsa doğru odur.modernliği tepki vermek değil onaylamak olarak algılar. üzerinde emanet elbise gibi durur genellikle.
    tanımları bile çetrefillidir. asla "memur" değildir mesela..onun yerine "bireysel hizmet yetkilisi"'dir . pazarlamacı veya satıcı da değildir. "müşteri temsilcisi" veya "ürün sorumlusu"'dur. imaj yapmak, karizma yapmak (ne demekse) zorundadır. sonradan uydurulmuş hiçbir önemli günü atlama lüksü yoktur. sevgililer günü, yılbaşı, öpüşme günü vs..(gerçi öpüşme günü benim de favorimdir ama henüz layıkıyla kutlayamadık o ayrı).. her gün görüştüğü insanlarla her akşam ayrılırken ayrı ayrı öpüşür, sarılır..sabahları da aynı ritüelle işe başlar.
    bilgisayarının veya çalıştığı masanın üstünde ya sevgilisinin resmi olur ya ailesinin ya da çocuğunun..ha, akşamları o aileye bağırır çağırır kızdı mı, o ayrı konu..cep telefonunda karısının veya sevgilisinin ismi mutlaka ve de illâ ki "aşkım" diye yazar. gün içerisinde topu topu iki kere aklına geliyor olsa bile o kişi, yaşadığı şey "büyük aşk"'tır.
    sonuçta, büyük ölçüde "gibi yapan" insandır modern insan.
106 entry daha
hesabın var mı? giriş yap