7 entry daha
  • sovyetler'in dağılması henüz 10. yılını doldurmamış, bizim gürcistan'a gitmemiz gerekiyor. karayolu ile bunu gerçekleştireceğiz. ırak'dan giriş yaptık ve diyarbakır, elazığ, erzurum, artvin, hopa istikametinde seyrediyoruz. bingöl ve erzurum arasında karlıova mevkiinde kardan dolayı yolda kalmış bir otobüsün arkasında bizde kaldık. bir süre aracın içinde ısıtıcıları açarak bekledik, sonra yakınlarda bir köy vardır düşüncesiyel çevreye bakınmak için yola çıktık. iki otobüs dolu insan ve birkaç araçlık konvoyun içinden inenler kervan misali karlı yolda vadiye doğru yol almaya başladık. hava kararmış ve herkes bir birinin elinden tutarak yürüyordu. akarsuyu takip ederek, yukarı doğru çıkarken net olmayan ışıklar gördük ve köye vardık. hane sayısı az olmasına rağmen sağolsun insanlar bizimle çok ilgilendi. herkes bir şekilde bir yerlere yerleştiriliyor, küçük bir camisi var o doldu, evler doldu. önceliği kadınlara ve çocuklara verdiğimiz için bize evlerin avluları kaldı. hava oldukça soğuk ve ısıtıcı temin etme imkanımız yok. gece yarısını geçtikten sonra "ahırlara bakabilir miyiz?" dedim. "bu saatte karanlık olur, hayvanları sabah görebilirsiniz" dediler. sonra ısrarımıza dayanamayıp götürdüler. otobüs şoförleri, birkaç kamyon şoförü, biz oldukça şamata bir grup oluşturduk. sonra ahırın içinde, bir bölgeyi temizleyerek, mevcut otları o bölgeye yayarak uyuduk. o yorgunluk sonrası nasıl uykuya daldığımı anımsamıyorum ama sabah çok dinç kalkmıştım. sağolsun ev sahiplerimiz de çok "me"lemeden veya "mö"lemeden bizi arkadaşça ağırlamışlardı. güzel bir dostluk gecesiydi. 2 gün o köyde yaşadık, 2 gün o ahırda uyudum. insan huzuru nerede bulacağını bilmiyor, bir gece bir ahırda da olabiliyor.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap