6 entry daha
  • adından da anlaşılacağı üzere organizasyonunuzdaki tüm kaynaklarınızı ölçülebilir/kontrol edilebilir/planlayabilir hale getirip optimize etmeye yarayan yazılım ağırlıklı bir disiplindir erp

    mrp (malzeme ihtiyaçları planlaması) ile yıldızı parlamış, daha sonra üretimi de işin içine katmak lazım diyerek mrp2 (üretim kaynakları planlaması) kavramı çıkarak kaynakların yönetimi popüler hale gelmiştir. günümüzde erp dendiğinde, mrp ve mrp2yi buna dahil olarak algılamak yanlış olmaz. ha size, “ne erp si kardeşim ben mrp2 yapıyorum, farklı şeyler bunlar, hedelek hödelek…” diyen insanlar olabilir, onları “sen kaybedersin arkadaşım” diyerek bertaraf edebilir, kavram karmaşasına girmemiş olursunuz.

    tanımı tüm kaynaklar şeklinde geniş yaptık; dolayısıyla buradaki süreçleri ölçülebilir hale getirmek, optimize etmek , “hadi lan erp ye geçelim bari, enik gibi olduk anasını satıyim, değişiklik olur” diyerek kısa sürede olmuyor. yine tanımdan cihetle, bu bir disiplin olduğundan ötürü, hazır bir yazılım da erp nin içini tam olarak doldurmuyor. (evet kafalar karışıyo, konu sulanıyo fark ettim toparlayacam, bi saniye)yani kısaca erp bir amaç değil yaşanabilir bir süreç olmalı. erp bir kültürü de beraberinde getirdiğinden, siz istediğiniz otomasyonu sağlayın, istediğiniz süreci elektronik ortama taşıyın, insan faktörünü hesaplamazsanız, yaptığı/yapacağı işi neden yaptığını bilmeyen insanlara sahipsiniz, üzülür, sağa sola bok atmaya başlarsınız.

    erp hakkındaki yanılgılardan biri de erp ye geçişin milyon dolarlardan başladığıdır. üstte de anlatmaya çalıştığımız gibi işin birden fazla bacağı olduğundan erp’ye sabit bir paha biçmek, “bir milyon dolara yaparız hacı senin işi” demek yerine, baştaki sabit maliyeti hesaplayıp bu işe düzenli ve sürekli bir bütçe hazırlayıp erpyi yaşatmak daha doğru olacaktır. kaldi ki erp paketlerinin çoğalması, yaygınlaşması akabinde fiyatlar düşmüş, yüzbin dolarlarla hatta kobiler için hazırlanan daha seyreltik paketlerle 10 bin dolarlar mertebesine ulaşılmıştır.

    erp deyince sap, baan, oracle hatta son dönemde microsoft gibi uluslararası devlerin yanında, lbs (logo, unity), netsis ve daha onlarca türk yazılım firması da akla gelmektedir. mesela lbs firması lks, alınteri vs gibi muhasebe paketleriyle başladığı işi erp ye kadar götürmüş yabancı rakipleriyle yarışacak düzeye ulaşmıştır. (en son iki üç ay önce ibm le bir anlaşma yaptılar yakında yurtdışında da faaliyetlerine başlayacaklar.) lbs daha çok kobiler üzerine yoğunlaştığından ve uygun fiyatından (yabancı alternatiflerine göre) yurtiçinde iyi satış rakamları yakalamış akabinde pastanın büyük diliminin burada olduğunu gören yabancı firmalar da, microsoft (axapta, navision) gibi sap gibi, kobi paketleriyle pazarda yer tutma yarışına girmiştir.

    piyasada ; sap neree unity nere deyip aslında sap ın gerektirdiği organizasyon yapısında olmayıp, sap tır, almandır eyidir mantiğiyla sap a yüzbinlerce dolar yatırıp yıllardır implementasyonla uğraşanlardan tutun, benim 30 bin dolarım var kardeşim bana uygun bi paket hazırlayın diyen esnaf zihniyetli yöneticilere kadar onlarca çeşit (bkz: cins) insan bulunmakla birlikte; bir erp projesinde yazılımın önemi/fiyatı/markası kadar, satan firmanın geçmişi-geleceği, sizin yetenekleriniz, çalışanlarınız, patronunuzun tutumu, müşteriler gibi çoğaltılabilecek (ayrı ayrı ve aynı zamanda bir arada) faktörlerin de önemli olduğu bilinçli seçmenin malumudur.

    erp’yi üsttekilerin önemine kani olup yazılanları başarıyla uygulayıp sonuç aldınız mı. tebrikler ama işiniz bitmedi. şunlara da bi bakıverin:
    (bkz: crm)
    (bkz: scm)
    (bkz: cmm)
    (bkz: b2b)
    (bkz: b2e)
    (bkz: b2c)
    (bkz: sizin işiniz de zor be)
92 entry daha
hesabın var mı? giriş yap