9 entry daha
  • “elini veren kolunu alamaz” tarzında bir led zeppelin tıngırdaması.

    şöyle ki; diyelim ki bu şarkıyı dinlemeye başladınız ve sadece bir kez dinlemeyi istiyorken her nasıl olduysa şarkıyı “loop”a aldınız. hah, üzgünüm, çünkü tam o anda “günde 20 bardak çay içen yaratık”a benzer bir şey olup çıktınız... zira çay da böyledir; ilk yudumun yoğun aroması damağınızı o denli uyarır ki çivilenmiş hissedersiniz kendinizi. bardağın geri kalanı hep bu ilk tadın etkisi altında akıp gider. biri gelip bardağınızı sorgusuz yenilediğindeyse tazelenmiş çayınızdan alacağınız ilk yudum damaktaki çivilenme hissiyatını da tazeleyecektir.

    “tea for one”a dönersek, söyleyebiliriz ki, bu şarkının girişi de tıpkı çaydan alınan ilk yudum gibi, o denli kavrar ki kulakları, o dokuz buçuk dakika nasıl geçti gitti hatırlamazsınız dahi. belki şarkının sonunda yeniden dinlemek istemezsiniz, şarkıyı sevmediğinizden değil de, ne bileyim, başka işleriniz/başka dinleyecekleriniz olduğundan orada kalsın istersiniz. fakat şarkı loop'tadır ve şarkının sonu aynı zamanda şarkının başıdır. şarkı biter ve yeniden başlar: girişteki o gitar melodisi bir kez daha kavrayıverir kulakları; davulun olaya müdahalesi ile şarkı bir kez daha çivilenir damağa ve böyle böyle bir de bakmışsınız, “tea for one” yirminci kez yuvarlanmış ve yirmi birinci kez yeniden başlamış...

    ~~

    bendeniz üzerinde bu gibi bir etki bırakan bir diğer müzik eseri için ayrıca (bkz: the beautiful occupation)
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap