8 entry daha
  • 1968 yılında, penn station ile benzer akıbete uğramaktan jacqueline kennedy onassis'in karşı duruşu, toplumsal hareketi ve hukuki çabaları sonucu kurtarılmış amerikan kültürel varlığıdır. jacqueline kennedy amerikan tarihinden geleceğe hiç bir şey bırakılmadığında, yeni neslin gelecek için nereden ilham alacağını gündeme getirmiş, geleceğe sadece çelik ve cam kutular bırakmaya bir dur demenin vaktinin geldiğini hatırlatmıştır. böylelikle bu anıt sonraki dönemlerde restore edilerek etkileyici ihtişamını pekiştirmiştir.

    metro kullanıcıları için aktarma noktasıymış gibi görünse de aslında epeyce yürütür, kullanışlı değildir. ancak metro north kullanıp kuzeye gidecekseniz burası sizin için bir terminaldir. ve ilk durağınız da 125 harlem istasyonudur. beyazların midtown’ından siyahların midtown’ına bir transit geçiş gibidir adeta.

    onca trenin kalkıp gittiği, bir gar olmasına rağmen dışarıdan hiçbir tren görünmez ve bütün trafiği kendi içinde saklar grand central. tıpkı bryant park’ın altında sakladığı kültür hazinesi gibi***, burası da altında bambaşka bir değer olan insanı saklar. eğer new york’tan ayrılıyorsanız da park avenue boyunca 96. caddeye kadar sizi salıvermez.

    eğer bir lezzet durağı arıyorsanız yeriniz yine, 35 kadar noktayla, burasıdır. bir çok seçkin restoranın barındığı bu anıt binada, new york için değerli bir hazine olan grand central oyster bar mutlaka tadılması gereken lezzetleri ve muhteşem dekoruyla sizi bekler. pazar günleri kapalı olan mekan, diğer günler öğle servisiyle açılış yapar.

    midtown manhattan’da yapılagelen yeni imar planları çerçevesinde etrafındaki binaların da değişmesi gündemdeymiş. ama ne mutlu ki, grand central’e bir şey olmayacak. çünkü tarihi korumamanın ne demek olduğunu az çok anlamış amerikalı gidip de grand central’i yıkmaz, bizim inci pastanesini yıktığımız gibi.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap