• buyuk apartmanlarin arasinda ufak bir park, bir vaha. ayrica zeytinz'e cok yakin oldugu icin oradan yiyecek bir seyler alip parkta oturarak keyfinizi ikiye katlayabilirsiniz.
  • pazartesi geceleri manhattan'daki tek acik hava sinemasini sunan, fashion week/mtv awards suresi boyunca cevrede oturanlari gurultusuyle ifrit eden, josephine shaw lowell isimli nyc'deki bir kadin adina adanmis ilk fiskiyesi, gertrude stein, goethe, w. cullen bryant ve ismini simdi hatirlayamadigim cesitli bronz heykellerini barindiran, oglen vakitleri inanilmaz kalabalik olup, haftasonlari harika bir sessizlige burunen, guney bati tarafinda bir bolumunde sigara icilmeyen, ilk oglumun ilk adimlarini attigi guzel bahce...
  • güneşli öğlen saatlerinde çimlere uzanıp kahve ile kurabiye yerken ücretsiz kablosuz internet hizmetinden faydalanabilir , insanlarla sohbet edebilir , güzel kızlara bakabilir yada uyuyabilirsiniz . new york public library nin tam arkasında 40 ile 42. sokak arasında kalır , çok çok çok güzeldir .

    www.bryantpark.org
  • new york ahalisinin açık hava sinema bahanesiyle aksamları tıklım tıklım doldurdugu bir guzel park olmasının yanısıra olusturdukları kent kulturunun de demonstrasyonu icin ideal bir ortam sunmakta.arkadaki vagondan projeksiyonu yapan makiniste yapılan spontan takılmalar ve film evveli gosterilen cizgi film jeneriklerinde bircok kisinin ayrı ayrı noktalardan ayaga fırlayıp enteresan bi dans yapmaya baslaması ise ilk sahit olundugunda kas kaldırıp gulumseten nitelikte..sarabını peynirini kapan geliyor, yayıyor ortusunu bi guzel ve sarmas dolas filmini seyrediyor.arka tarafındaki acık hava restoran bar ise gerek hitap ettigi musteri kitlesiyle olsun gerek menusuyle,tam bir aksam üstü is cıkısı barı olma ozelligini dibine kadar hak ediyor.ediyor ki burası da ful zaten.dondurma ve kahve ihtiyacınızı ise kosedekı strbucks tan ve seyyar dondurmacı vanından temin edebilirsiniz.bu seyyar dondurma vanını ılk gordugumde aklımda beliren palyaco suratlı ve sayko surucu imajı ise hollywooddan harddıske kazınmıs olmalı.guzel anıların varoldugu yer.
  • google sponsorluğunda ücretsiz kablosuz internet hizmeti sağlayan, ağaçların gölgesinde çimlerin ortasında laptopunuz falan varsa, bir bardak kahve ile süper vakit geçirebileceğiniz mekan. kahve'yi bir sokak güneyde 39. sokaktaki cafe 39'dan almak vaciptir.
  • çok yakınındaki 'pret a manger' den alınan organik sandviçleri ve salataları, taze sıkılmış meyve sularıyla mideye indirirken hasetle "bizim de taksim gezimiz var ulan!" dedirten hemen sonrasında da "evet, saatlerce satranç oynayan adamlar, okuma köşesi, üzerine yayılabildiğin çimler yok ama... allam bizim niye böyle bir parkımız yok yaaa!" diye devam ettirten bir tatlı huzur köşesi.
  • new york ahalisi bu parkta eski klasikleri seyreder, seyrederken de bir çok repliği ezberden hep bir ağızdan söyler. casablanca'yı seyrederken "en büyük fener" der gibi "play it again sam" dediydilerdi de tüylerim diken diken olduydu.
  • karşısında 41. street'te 5th ve 6th avenue ler arasında bryant park oteli bulunan new york'un ortasındaki güzide yeşil alan
  • 42nd st ile 6th ave köşesindeki starbucks'ın tam karşı bryant park köşesinde an itibariye türk gözlemeleri yutabilirsiniz. dükkanın ismi mmm...enfes. ayrıca vişe, şeftali meyve suları ve ayran da mevcut. new york'un göbeğinde mükkemmel bir sürpriz.
  • new york halk kütüphanesinin bahçesi olarak kullanılan, yazın insanların hem bikinileriyle şehrin orta yerinde güneşlenmek hem de kütüphaneden aldıkları kitapları okumak için serildikleri şehrin ortasındaki yeşillik alan. parka alkol sokmak yasaktır. kendinize güzel bir yer bulup oturduktan sonra ilk olarak göreceğiniz şey karşınızdaki bank of amerika'nın merkezi olan gökdelendir. o gökdelenlerin arasında seleserpe güneşlenirken kitap okumak gibisi yoktur. akşam olduğunda da herkes aldığı kitapları kütüphaneye bırakır ve bir tane bile kitap çalınmaz.
    düşünün ki istanbul'un orta yerinde böyle bir parkta güneşlenen kızlı erkekli gençler bi yandan kitap okusun. ne dersiniz, hoş olmaz mı?
hesabın var mı? giriş yap