7 entry daha
  • cok bahtsiz adamdir, ilk karisi saskia'dan olan cocuklari sirayla olmus, yetmemis arkasindan saskia'yi kaybetmis, yari acima, yari aliskanliktan evlendigi hizmetcisi adamcagizi canindan bezdirmis, bu arada baska bir kadinla iliskiye girmesi buyuk skandal yaratmis, bu son kadincgiz da vebadan olmustur.

    meslek yasaminin basinda cok hizli bir cikis yapmis, bilumum aristokratlar resimlerini yaptirmak icin kapisinda kuyruga girmis ve boylece genc yasta buyuk bir servet edinmistir. ancak dobra bir adam oldugu, sinif farklarini anlamsiz bulup gerek yasantisiyla, gerek resimleriyle her firsatta dile getirdigi icin aristokrat takimiyla kisa surede arasi bozulmus, kabiz aristokratlarin oyanlamadigi bohem yasam bicimi ve keyfine duskunlugu bunlarin ustune tuy dikmis, kisa surede musterileri kendisinden yuz cevirmistir. eh, tum bunlara musrif yapisi da eklenince rembrandt kisa surede sifiri tuketmis, ucan kusa borclu, sefil bir durumda son nefesini vermistir.

    amsterdam'da su an muze olan evi, donemin en buyuk, en pahali evlerindenmis ve rembrandt'in son derece degerli sanat koleksiyonlari ile biriktirmeyi sevdigi tuhaf, egzotik nesnelerden olusan turlu turlu koleksiyonlariyla doluymus; iflas edince bunlarin hepsi elinden gitmis tabi. muze, daha sonra bu nesnelerin bir kisminin sahiplerince bagislanmasi, bir kisminin hollanda hukumetince bulunup satin alinmasi ile olusturulmus, ama toplanabilen esyalar haliyle devede kulakmis.

    birkac sene once istanbul film festivalinde gosterilen, hatta yanlis hatirlamiyorsam yarisma bolumunde yer alan fransa-hollanda ortak yapimi bir de film vardi rembrandt'i anlatan.
117 entry daha
hesabın var mı? giriş yap