3 entry daha
  • caligula'nın amcası, roma imparatorluğu'nun dördüncü imparatoru. caligula döneminden sağ çıkabilmesini salağa yatmasına bağlar. * romalı tarihçi suetonius, eseri on iki caesar'ın yaşamı'nda kendisinden detaylıca bahseder.

    * romalı tarihçilerin ve de halkın çok sevdiği fakat imparator tiberius tarafından -büyük ihtimalle- zehirlenen meşhur komutan germanicus'un kardeşiydi. zamanında germanicus'un, tiberius tarafından evlat edinilmesi (augustus'un emriydi) sayesinde önü açıldı diyebiliriz.

    * çocukluğu hastalıkla geçti. hanedan üyelerini yorduğu anlaşılıyor. açıkçası kendisinden çok şey beklenmiyordu. imparator olma olasılığı hakaret olarak algılanıyordu. (doğum tarihi mö 9-10)

    * annesi antonia, claudius'a "ucube" derdi. aptallıkla ilgili bir şey söyleyecek olursa da mutlaka claudius ile karşılaştırırdı. büyükannesi livia drusilla da torunuyla ilgilenmekten zerre zevk almazdı hatta onunla hiç konuşmazdı (tiberius, onun her şeyiydi). augustus'un ise eşi livia drusilla'nın da etkisiyle claudius'a karşı gazlandığı anlaşılıyor. augustus da kendisinden pek hazzetmezdi. augustus, ölürken mirasından düşük bir pay vermeyi uygun gördü (yani bunları anlatmamın sebebi, nasıl bir ortam içerisinde büyüdüğünü göstermeye çalışmaktır).

    * claudius tüm bunların farkındaydı. kendisini edebiyat, tarih ve dil çalışmalarına verdi. yine büyük ihtimalle, alkol ve kumar bu zamanlardan itibaren en sevdiği arkadaşları oldu.

    * caligula imparator olunca (caligula'nın bu ilk yılı oldukça başarılıydı) amcası claudius'u konsül (ms 37) yaptı. ondaki cevheri gördüğünden değil babasına olan sevgisinden dolayı.

    * suetonius, yaşamı boyunca alay konusu olduğunu söyler. uyuduğunu vakit etraftaki soytarılar kendisine çekirdek kabukları atarlarmış (caligula'dan güç aldıkları anlaşılıyor. claudius imparator olduğunda canını sıkanları unutmamıştır, intikamını almıştır).

    * caligula'nın da zamanla amcasına karşı olan sevecen tavırları değişti. onu "bakılacak bir çocuk" olarak gördüğü söylenir. pek çok defa claudius'u, herkesin önünde hiçbir sebep yokken azarlardı. amcasını, bir keresinde herkesin gözü önünde tiber nehri'ne attı.

    * 50 yaşında (ms 41) imparator oldu. caligula'nın öldüğü haberini alan claudius bir perdenin arkasına saklandı. onu aramakta olan bir asker, kendisini fark etti ve tuttuğu gibi ordugaha götürdü. yolda kendisini görenler (caligula'nın ölümü büyük bir mutluluk vermişti, romalılar'a) "imparator!" diye seslendi ve de ordugahtakiler de kendisini aynı şekilde selamladı.

    * claudius'un hayatı, 50 yaşına kadar korkarak ve aşağılanarak geçmişti. dolayısıyla kendisine birden imparator olduğu söylenince kafayı yemiş olması muhtemel. kendi hayatını garantiye almak için askerlere hemen yemin ettirdi, her askere 15 bin sestertius sözü verdi. askerleri, parayla yani rüşvetle kendi tarafına çeken ilk imparator olarak bilinir.

    * ilginçtir ki imparator olunca augustus'a ve livia drusilla'ya derin saygısını sunan dini ritüeller gerçekleştirdi. kendisine "ucube, salak" lakapları takan annesine augusta adını verdi. kardeşi germanicus'u onurlandırdı. kendisini, zamanında yok sayan aile üyelerine karşı merhametliydi.

    * caligula'nın ölüm gününü, bayram olarak kutlamak isteyenlere sert çıktı, buna izin vermedi.

    * senato'nun iznini almadan -kendisine muhalif olsa dahi- insanları sürgüne yollamadı (tiberius ve caligula döneminde sürgünden ziyade direkt infaz uygulanırdı. claudius ve kalite).

    * caligula gibi bir beladan sonra tüm bu yaptıklarıyla kısa sürede çok sevildi fakat roma'daki hava osuruk gibidir. güzel hava her an bok kokabilir. iç savaşın eşiğinden birkaç kez dönüldü, isyancıların imparatorun naifliğinden güç aldıkları anlaşılıyor.

    * özellikle mahkemeye başkanlık ettiği zamanlarda verdiği kararlar tutarsızdı. toplanan kalabalıktan ya da jüriden çabuk etkileniyordu. karar verirken objektif olmaktan çok subjektifti. dolayısıyla haklı pek çok kişi, bu kararlardan büyük zararlar gördü. halk da kendisinden uzaklaşmaya başladı (verdiği kararlarda rüşvetin etkisi görülmez. caligula gibi mallara çöktüğü de anlatılmaz). tüm julio-claudian hanedanı'nda görüldüğü üzere claudius da dengesiz/tutarsızdı.

    * suetonius'a göre fazla önemi olmayan tek bir sefere çıktı ve başarılı oldu: britanya seferi (açıkçası suetonius, claudius'tan pek hazzetmez. yani claudius ne yaparsa yapsın kendisini suetonius'a beğendiremez. britanya dediğimiz yer antik çağ'da, yeni dünya gibi bir şeydi. üstelik julius caesar'dan sonra ilk kez bu kadar ciddi bir kuvvetle buraya geliniyordu).

    * roma'daki klasik tahıl kıtlığı yaşanınca imparator claudius'un etrafı forum'da kuşatıldı, linç edilmekten zor kurtarıldı.

    * mühendisliğe de ilgi duyuyordu. ostia limanı ve fucinus gölü için imar çalışmaları yaptı. fucinus gölü boşaltılırken ölümden kıl payı kurtuldu. * yine de bunlar dönemi için çok büyük projelerdir. ufkunun genişliği hakkında bizlere bilgiler veriyor.

    * circus maximus'a özel bir ilgisi vardı. gladyatör gösterilerinin yapıldığı bu devasa mekan için cömert davrandı. gladyatörleri izlemeyi seviyordu fakat arenaya çıkacak kadar da deli değildi.

    * yayımladığı bir khk ile italya'daki kentlerin içinden ancak ya yürüyerek ya da tahtırevanla geçilebileceğini ilan etti.

    * göçmenlerin, romalılar'a özgü adları kullanmasını yasakladı. ayrıca roma vatandaşlığının ayrıcalıklarını da kendi çıkarları için kötüye kullananları anında infaz ettirdi.

    * çabuk gaza gelip roma'da çeşitli sabotajlar yapan yahudiler'i kentten kovdu.

    * özel yaşamı, kadınlara olan aşırı düşkünlüğünden dolayı boşanmalarla geçti (bu ilerleyen yıllarda hem kendi hayatını hem de imparatorluğu etkileyecekti). boşadığı valeria messalina'nın fahişeliklerini öğrenince çıldırdı. çok sevdiği oğlu britannicus'un annesi de messalina'dır. zamanla ağabeyi germanicus'un kızı agrippina'ya (caligula'nın üvey kız kardeşi) aşık oldu. bu kadının neron (evet, bizim çılgın neron) adlı bir oğlu vardı. açıkçası imparator için her şey agrippina ile yaptığı evlilikten sonra değişmeye başladı. fark etmeden kendisine ve öz oğlu britannicus'a bir rakip çıkarmıştı: oğlu için her şeyi yapabilecek bir anne ve onun oğlu neron. bu yetmezmiş gibi üvey oğlu neron'u daha sonra kendi kızlarından biriyle evlendirerek damadı yaptı.

    * suetonius yanındaki dalkavuklar aracılığıyla liyakati öldürdüğünü anlatır. okuduğum kaynakları bir bütün haline getirince anlaşılıyor ki, claudius yaptığı yanlışların farkındadır fakat agrippina ve oğlu neron'a karşı olası bir iç savaşta, lejyonlarını yanında görmek istemektedir. suetonius, harika bir biyografi yazarı olmasına rağmen, askeri meselelere kulaklarını kapatır, muhtemel şeyleri detaylıca anlatmaz (yukarıda görüldüğü gibi britanya seferi'ne çıktığı için imparatoru neredeyse aşağılayacaktı).

    * imparator, diğer kızlarını da sulla ve pompeius gibi müthiş soylu ailelere vermişti. zamanla bu iki damadını ölüme itti. bir şeyler karıştırdıklarını düşünüyordu. kızlarının, eşlerinin planları hakkında babalarına yani imparatorlarına bilgi vermeleri de muhtemeldi. neticede bir imparatorun damadı olmak size tahtı verebilir.

    * kronik mide rahatsızlığı vardır. bu acıdan dolayı kendisini uzun bir süre öldürmeyi düşündü. yemeyi ve içmeyi çok sevmesi, midesinin durumunu daha da kötüleştirmiş olsa gerek. özel kusturma/kusma yöntemlerini bilirdi (ağza tüy koyma vs).

    * zar oynamaya tutkundu hatta bu konu hakkında bir kitap da yazdığı söyleniyor.

    * gençliğinde tanıdığı meşhur tarihçi titus livius'un teşvikleriyle tarih yazımına başladı: etrüsk ve kartaca tarihi hakkında cilt cilt kitaplar yazdı.

    * dediğimiz gibi ölümü yaklaşırken agrippina'dan ve üvey oğlu neron'dan nefret etmeye başladı. öz oğlu britannicus'un bir an önce büyümesini bekliyordu. sanki başına geleceklerden haberdardı. vasiyetini yazdı ve tüm kamu görevlilerine imzalattı. agrippina buradaki pek çok hükmü geçersiz kılacaktır.

    * ölümünün (ms 54) zehirden olduğu söylenir. mantarı çok sevdiğini bilen eşi agrippina'nın, imparatorun kuşkulanmaması için zehri, mantarla birlikle verdiği söylenir. ölümü, neron'un imparator olmasını sağlayacak süre boyunca gizli tutuldu. daha sonra imparatorlara özgü bir merasimle son yolcuğuna uğurlandı ve tanrılaştırıldı.
hesabın var mı? giriş yap